140 yıldır şifa dağıtan aile
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2009 13:06
Kütahya'da dededen toruna 5 kuşak aktarlık yapan Sivrioğlu ailesi, birçok hastalığın tedavisinde yararlı olduğu bilinen şifalı otlarla alternatif tıp hizmeti veriyor.
Samanpazarı mevkisindeki iş yerinde torunuyla birlikte çalışan İsmail Kaçan (80), bu mesleği dedesinden bu yana yaklaşık 140 yıldır sürdürdüklerini bildirdi.
Aktarlığa babası Sivrioğlu Mehmet Efendi'nin yanında 1942 yılında başladığını ve yaklaşık 70 yıl hizmet verdiğini belirten Kaçan, bu işi yapmak için halkın teveccühünü kazanmak gerektiğini söyledi.
Kaçan, bu teveccühü kazandığına işaret ederek, vatandaşlar tarafından saygınlık görmesinin kendisini çok mutlu ettiğini kaydetti.
Babasının sarraflıkla aktarlığı birlikte yürüttüğünü ifade eden İsmail Kaçan, şöyle konuştu:
“Eskiden Kütahya'da iki aktar vardı, birisi babam, diğeri Bahattin Germiyanoğlu idi. Sonra başka sarraflar, aktarlar da oldu. Ancak bu işi hakkıyla yapabilmek için çalışmak ve iyi bilgi sahibi olmak gerekiyor. O bilgiyi de babam dedemden almış. Dedemden torunlarıma kadar 5 kuşaktır bu işi yapıyoruz. Bu mesleğin üçüncü kuşak temsilcisiyim. Sarraflık hoşuma gitmedi, onu sürdürmedim. Babam aktarlıktan ötürü 'Oğlum bu meslek seni çok zengin etmez, itibar, dost sahibi eder. Sana vasiyetim olsun, bırakma' dedi. Ben de bu işi yürütüp çocuklarıma, torunlarıma devrettim.”
“ZARAR VERECEK BİTKİLER DE VAR”
Kaçan, iş yerinde 738 tür şifalı bitki bulunduğunu bildirerek, bunların da kimyasal ilaçlar gibi belli bir süre sonra insanlara zarar verebileceğini söyledi.
Bitkilere nasıl bakılacağını babasından öğrendiğini kaydeden Kaçan, “Eskiden İngiliz tuzu satarlardı. Bu 6 ay geçtikten sonra zehirlenme yapar. Bir aktarın bunu sattığı kişi öldü, hakkında soruşturma açıldı. Zarar verecek şeyleri kesinlikle satmam” diye konuştu.
Kaçan, melisa, mevsim yaprağı, karabaş otu, ceviz yaprağı, nergis otu, enfiye, keten tohumu, kına kına gibi şifalı bitkileri ayrı ayrı işleyip temiz kağıtlarda pazarladıklarına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Şifalı bitkilerin karışımıyla ürünlerimizi hazırlıyoruz. Tabii insanlar inanırsa bu bitkiler şifa veriyor. Hiç kimseye zorla şifa vermek mümkün değil. Birbirlerine fayda gördüklerini söylüyorlar, müşterinin sözü üzerine bizden gelip o bitkiyi alıyor, macunlarını kendileri yapıyorlar. Bizden sadece tarif alıyorlar. Zayıflatıcı etkisi olan bir karışım da var. Onun bitkilerini alıp orantılarını kurarak hazırlıyoruz. Bu da bilgi istiyor. Bu bilgi de senelerimizi verdiğimiz için herhalde var ki işimizi devam ettiriyoruz. Bu işleri yapmak isteyen insanlar gelişigüzel yapmasın. Çünkü bu işler sağlıkla ilgili. Hiçbirimizin kimsenin sağlığını bozmaya hakkı yok. Bu işi biliyorlarsa yapsınlar, bilmiyorlarsa insan hayatıyla oynamasınlar.”
Aktarlığa babası Sivrioğlu Mehmet Efendi'nin yanında 1942 yılında başladığını ve yaklaşık 70 yıl hizmet verdiğini belirten Kaçan, bu işi yapmak için halkın teveccühünü kazanmak gerektiğini söyledi.
Kaçan, bu teveccühü kazandığına işaret ederek, vatandaşlar tarafından saygınlık görmesinin kendisini çok mutlu ettiğini kaydetti.
Babasının sarraflıkla aktarlığı birlikte yürüttüğünü ifade eden İsmail Kaçan, şöyle konuştu:
“Eskiden Kütahya'da iki aktar vardı, birisi babam, diğeri Bahattin Germiyanoğlu idi. Sonra başka sarraflar, aktarlar da oldu. Ancak bu işi hakkıyla yapabilmek için çalışmak ve iyi bilgi sahibi olmak gerekiyor. O bilgiyi de babam dedemden almış. Dedemden torunlarıma kadar 5 kuşaktır bu işi yapıyoruz. Bu mesleğin üçüncü kuşak temsilcisiyim. Sarraflık hoşuma gitmedi, onu sürdürmedim. Babam aktarlıktan ötürü 'Oğlum bu meslek seni çok zengin etmez, itibar, dost sahibi eder. Sana vasiyetim olsun, bırakma' dedi. Ben de bu işi yürütüp çocuklarıma, torunlarıma devrettim.”
“ZARAR VERECEK BİTKİLER DE VAR”
Kaçan, iş yerinde 738 tür şifalı bitki bulunduğunu bildirerek, bunların da kimyasal ilaçlar gibi belli bir süre sonra insanlara zarar verebileceğini söyledi.
Bitkilere nasıl bakılacağını babasından öğrendiğini kaydeden Kaçan, “Eskiden İngiliz tuzu satarlardı. Bu 6 ay geçtikten sonra zehirlenme yapar. Bir aktarın bunu sattığı kişi öldü, hakkında soruşturma açıldı. Zarar verecek şeyleri kesinlikle satmam” diye konuştu.
Kaçan, melisa, mevsim yaprağı, karabaş otu, ceviz yaprağı, nergis otu, enfiye, keten tohumu, kına kına gibi şifalı bitkileri ayrı ayrı işleyip temiz kağıtlarda pazarladıklarına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Şifalı bitkilerin karışımıyla ürünlerimizi hazırlıyoruz. Tabii insanlar inanırsa bu bitkiler şifa veriyor. Hiç kimseye zorla şifa vermek mümkün değil. Birbirlerine fayda gördüklerini söylüyorlar, müşterinin sözü üzerine bizden gelip o bitkiyi alıyor, macunlarını kendileri yapıyorlar. Bizden sadece tarif alıyorlar. Zayıflatıcı etkisi olan bir karışım da var. Onun bitkilerini alıp orantılarını kurarak hazırlıyoruz. Bu da bilgi istiyor. Bu bilgi de senelerimizi verdiğimiz için herhalde var ki işimizi devam ettiriyoruz. Bu işleri yapmak isteyen insanlar gelişigüzel yapmasın. Çünkü bu işler sağlıkla ilgili. Hiçbirimizin kimsenin sağlığını bozmaya hakkı yok. Bu işi biliyorlarsa yapsınlar, bilmiyorlarsa insan hayatıyla oynamasınlar.”