Güncelleme Tarihi:
- Çumra Cumhuriyet Başsavcılığı’na geçen ocak ayında Çumra’da oturan Ümmü Şimşek’in, 2003 yılından itibaren kayıp olduğu ve öldürülüp Konya’daki kimsesizler mezarlığına defnedilmiş olabileceği ihbarı yapıldı. Bunun üzerine Konya Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, özel bir ekip oluşturdu. Özel ekip, Ümmü Şimşek hakkında her hangi bir kayıp başvurusunun olmadığını ve 14 yıl boyunca da her hangi bir sağlık ve kamu kurumunda, bankalarda hakkında hiç bir işlem yapılmadığını saptadı.
GAZETE KUPÜRÜNDEN CİNAYET ÇÖZÜLDÜ
Ümmü Şimşek’in, kaybolduğu belirtilen yılda eşi Hasan Şimşek’in ’adam öldürme’ suçundan cezaevinde olduğunu, o dönemde 3 yaşındaki kızının ise eşinin babasının yanında büyüdüğünü belirledi. Polis Şimşek’in ailesi ve yakınlarıyla görüştü, ancak aile fertlerinin bazılarının çelişkili ifadeler vermesinden şüphelendi.
Binlerce gazete sayfasını inceleyen polis, bir gazetenin 22 Haziran 2003 tarihli sayısında ’Esrarengiz Cinayet’ başlıklı haberin fotoğrafındaki öldürülmüş olarak bulunan kadın ile ihbarcının savcılığa Ümmü Şimşek’e ait verdiği fotoğrafın aynı olduğunu belirledi. Haberde, Konya- Isparta karayolunun 28’inci kilometresinde hayvanlarını otlatan bir çobanın, dere yatağında kimliği belirsiz bir kadın cesedi bulduğu, 25-30 yaşlarındaki kadının öldüresiye dövülüp, boğularak öldürüldüğünün belirlendiği ve kimliği tespit edilmediği içinde kadının cesedinin Musalla Mezarlığı’nda bulunan kimsesizler mezarlığına defnedildiği yer aldı. Polis, bunun üzerine Ümmü Şimşek’in eşi Hasan Şimşek’in başka suçtan halen cezaevinde olduğu saptadı.
Polis, Ümmi Şimşek’in, ablaları 54 yaşındaki Raziye Şimşek, 41 yaşındaki Hayriye Şahin, ağabeyi 49 yaşındaki Zekeriya Şimşek ve Raziye Şimşek’in oğlu 34 yaşındaki Talat Şimşek ve ölen ağabeyi Veli Şimşek’in oğlu 38 yaşındaki İlhami Şimşek’i, şüphe üzerine gözaltına aldı.
Ümmü Şimşek’in ailesini çapraz sorguya alan polis, aile içi cinayeti ortaya çıkardı. Şüphelilerin ifadelerinden, Ümmü Şimşek’in 2003 yılında cezaevinde bulunan eşi Hasan Şimşek’i, başka bir erkekle aldattığı iddiasıyla, şimdi hayatta olmayan annesi Ayşe Şimşek ve ağabeyi Veli Şimşek ile ablası Raziye Şimşek tarafından zorla Çumra Devlet Hastanesi’ne götürülerek cinsel ilişki yaşayıp yaşamadığını öğrenmek için muayene ettirilmek istendiği belirlendi. Doktorun bunun yasal olmadığını ve Şimşek’i muayene etmemesi üzerine ailesi, eve döndüklerinde Ümmi Şimşek’i, öldüresiye dövdüğü saptandı.
KEMERLE BOĞUP, DERE YATAĞINA ATMIŞLAR
Ümmü Şimşek’in, dövüldükten sonra yarı baygın halde ağabeyi Veli, ablası Raziye, yeğenleri Talat ve İlhami tarafından otomobile bindirilerek Konya- Isparta karayolunun 28’inci kilometresine getirildiği, burada otomobili kullanan Veli Şimşek belinden çıkardığı kemerini yeğenlerine verip Ümmü Şimşek’i boğmasını söylediği belirlendi. Bunun üzerine ablası Raziye ve yeğenlerine direnen genç kadının, boynuna kemer geçirildiğinde Kelime-i Şahadet getirdiği, öldürmemeleri içinde yalvardığı, bu sırada yeğeni Talat’ın kemeri sıkarak öldürdüğü, cesedini de bölgede bulunan dere yatağına attıkları saptandı.
Ümmü Şimşek’in öldürülüp, cesedinin dere yatağına atılmasının ardından olaya karışan aile fertlerinin Çumra’daki evlere döndüğü ve bu sırada anne Ayşe Şimşek’in, 3 yaşındaki torununu gösterip "Bunu da götürüp, öldürüp atın bir yere" dediği, ancak teyzesi Raziye’nin de "Annesini öldürdük. Bu çocuğa kıyamam" diyerek küçük kızı götürüp, Ümmü Şimşek’in, eşinin babasına teslim ettiği öğrenildi.
Ümmü Şimşek’in kamyon şoförü yeğeni İlhami Şimşek’in ifadesinde, kamyonuyla cinayetin işlendiği yerden sık sık geçtiği, olayın ve halasının son anlarının gözünün önünden gitmediğini söylediği öğrenildi.
Cinayeti itiraf eden Raziye Şimşek, Talat Şimşek, İlhami Şimşek, ve olayı bildikleri halde gizleyen ağabeyi Zekeriya Şimşek, ablası Hayriye Şimşek, Çumra Adliyesi’ne sevk edildi. Şüphelilerden Raziye Şimşek, Talat Şimşek ve İlhami Şimşek, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Zekeriya ve Hayriye Şimşek de adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.