Güncelleme Tarihi:
Kararda, ilk derece mahkemesinin kararının sadece sınırlı olarak CMK'da belirtilen hallere göre bozulup gönderilebileceği hatırlatıldı:
“Bölge Adliye Mahkemesi, kararı esastan inceleyerek, delil tartışmasına girmiş ve sübut meselesinde sıkıntı olduğunu, delillerin irdelenmesinde ve takdirinde yanlış sonuca ulaşıldığını düşünüyorsa ve delillerin eksik olduğu kanaatindeyse, esasa yönelik eksikliklerin olduğu tespitini yapmışsa, eylemin hukuki nitelendirmesinde hata olduğunu düşünüyorsa, CMK'nın 280. maddesi uyarınca bizatihi davayı görmesi durumu ortaya çıkmaktadır.
Davanın hazırlık işlemlerine başlayıp bizzat yargılamayı kendisinin yapması gerekmektedir.
2. Ceza Dairesi, adeta kendini yüce Yargıtay'ın yerine koyarak esastan bozma yapmış, mahkememizin bağımsızlığına, karar verme özgürlüğüne müdahale etmiştir.
Hatta Bölge Adliye Başsavcılığı bu hatalı uygulama karşısında sessiz kalmamış, itiraz yetkisi olmamasına rağmen eleştiride bulunma zarureti hissetmiştir."
Ayrıca "Yargıtay temyiz denetiminde dahi direnme imkânı varken istinaf aşamasında bunun kabul edilmemesi istinaf mahkemesine Yargıtay'da olmayan güç ve yetkiyi sağlamış olacaktır" değerlendirmesine yer verilen kararda, bu nedenlerle davaya bakma görev ve yetkisinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'ne ait olduğu belirtildi.
Kararda, bozma yönünden yapılacak bir işlem olmadığından ‘karar verilmesine de yer olmadığına’ hükmedildi. Heyet, dosyanın ‘gereği, takdir ve ifası için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'ne iadesine’ karar verdi.
PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK
Âİstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin iade kararı, hukuki belirsizlik yarattı. Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, olası sonuçları Hürriyet’e değerlendirdi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin verdiği kararın kanunda öngörülen hukuka kesin aykırılık sebeplerinin sınırlarını aşan bir karar olduğunu da belirten Şen, iade kararıyla dosyanın yeniden 2. Ceza Dairesi'ne gideceğini belirterek BAM’ın önündeki üç yolu da şöyle açıkladı:
1- “İstinaf dairesi mahkemeye ‘Dosyayı bana iade edemezsin’ diyerek geri gönderebilir veya ‘Dosyayı başka bir yetkili mahkemeye gönderiyorum’ da diyebilir.
2- BAM’ın da görevsizlik kararı vermesi üzerine dosya Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne gidebilir.
3- 5235 sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş Yasasının 35. maddesine göre, Yargıtay Birinci Başkanlığına başvuruda bulunabilir.
Benim önerim ise 35. maddede değişiklik yaparak yerel mahkemelere BAM kararlarına karşı direnme yetkisi verilmesidir. Bu direnme kararlarına bakmaya da her BAM’ların başkanlar kurulları yetkili kılınmalıdır.” (Oya ARMUTÇU/ANKARA)