Güncelleme Tarihi:
Niğde'de imam nikahı ile yaşadığı kişinin babası tarafından öldürüldüğü öne sürülen 13 yaşındaki Hilal Ünal'ın ailesi, kızlarını katledenlerin ibret olması için en ağır cezayı almasını istiyor. İmam nikahıyla evlendirildikten bir ay sonra intihar ettiği belirtilen ancak daha sonra tabancayla "uzak mesafeden" vurulduğu anlaşılan Hilal Ünal'ın ölümüyle ilgili adli süreç devam ediyor.
Niğde'nin İçmeli köyünde yaşayan Baba Hacı Ünal, 2014'ün Ekim ayında kızı Hilal'in sosyal paylaşım sitesinden tanıştığı İ.A. (17) ile kaçtığını öğrendiklerini söyledi.
Kızları Hilal'in, İ.A'nın tecavüzüne uğradığını ve bu nedenle evlenmek zorunda hissettiği için evden kaçtığını iddia eden Ünal, "Kızımın kaçtığı gün telefon geldi. Çayırlı beldesine gittiğini öğrendik. İ.A. tarafından kaçırılmış. Yalvardık, yakardık, kızımız gelinlik giysin diye uğraştık. Önce aile kabul etmedi sonra razı oldular. Geldiler bizim evde 1 saat içerisinde düğün, dini nikah yaptılar, hemen geri götürdüler. Aradan bir ay geçmeden kızımın tabancayla intihar ettiğini söylediler" dedi.
Yaşananlara anlam veremediğini anlatan Ünal, "Çocuğumuzu 13 yaşında elimizden aldılar. Cezalarını çeksinler yani büyük bir ceza çeksinler ki Türkiyemizde devamlı böyle olaylar olmasın, caydırıcı olsun. Niğde'de bu tür olaylar çok oluyor, en azından önüne geçilmiş olsun. Başkaları da yanmasın" ifadelerini kullandı.
CENAZE YEMEĞİNE GELDİLER, YAS TUTTULAR
Ünal, kızının 8. sınıfta okuduğunu ve takdir belgesi alan başarılı bir öğrenci olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Kızım çok zekiydi. Okulda başarılıydı. İntihar edeceğine en başından beri inanmadık. Biz bu olaya kim karıştıysa hepsinin tutuklanmasını, cezalarını çekmesini istiyoruz çünkü bizim ciğerimiz yandı, onların da ciğeri yansın. Cenazesine İ.A. ve ailesi geldi. Ağladılar, sızladılar, bir hafta sonra cenaze yemeği verdik. Geldiler yemek yediler, yas tuttular bizimle. Sonra savcıya gittik, 'köyümüz uzak araştıramıyoruz, bir şey bilmiyoruz, olay nasıl olmuş?' diye sorduğumda, savcı da yaptıkları incelemede çocuğumuzun intihar etmediğini, cinayete kurban gittiğini belirlediklerini söyledi. Keşke çocuğumuzun bir suçu olsaydı da evimize getirselerdi. Çocuğumuzu yine kabul ederdik."
"KIZIM OKUYUP POLİS OLMAK İSTİYORDU
Anne Lale Ünal ise kızının dini nikahla evlendikten sonra da okuluna devam ettiğini söyledi. Kızının kaçmadan önce İ.A. ile görüştüğünü bilmediğini ve ondan hiç bahsetmediğini ifade eden Ünal, şöyle konuştu:
"Kızım, 'okuyacağım anne' derdi. 'Oku, kızım, köy yerinden kurtul' derdim. Polis olmak istiyordu, ben de 'hemşire ol kızım' derdim. Okulunda çok başarılıydı, kaçmasına ihtimal vermiyorduk. İ.A'dan hiç bahsetmezdi. Kızıma tecavüz edince o da utancından kaçmak zorunda kalmış. 'Babamın yüzüne bakamam, babam köyde rezil olur' diye gitmiş."
Anne Ünal, kızı Hilal ile öldürüldüğü gün akşam saatlerinde konuştuğunu belirterek, "Kızıma Niğde'den geldim, sana çeyiz alacağım dedim. O, son konuşmamız oldu zaten. Birkaç saat sonra öldürmüşler" dedi.
İlk önce jandarmanın, kızlarının intihar ettiğini söylediğini, savcılık soruşturmasından ardından ise cinayetin ortaya çıktığını belirten Ünal, "Kızımın yanlışı olduysa bize getirselerdi. O daha 13 yaşında bir çocuktu. Akşam vurulduğu ancak ölmediği, sabaha karşı hayatını kaybettiği söyleniyor. Neden kızımı hastaneye götürmediler? Bu caniliği başkaları yapmasın, başka canlar yanmasın" diye konuştu.
İDDİANAMEDEN
Bu arada, olayla ilgili "çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetten yoksun kılma" ve "çocuğu kasten öldürme, 6136 sayılı yasaya muhalefet" suçlarını içeren 2 ayrı iddianame, Niğde Ağır Ceza Mahkemesince 2 Mart 2015'te kabul edildi.
"Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetten yoksun kılma" suçlarını içeren 3 sayfalık iddianamede, Hilal Ünal'ın İ.A. ile 2014 yılı yaz aylarında sosyal paylaşım sitesinde tanışarak arkadaş olduğu belirtildi. 2014 yılı Eylül ayı başlarında Hilal Ünal'ın teyzesini arayarak kaçacağını söylediği, teyzesinin nedenini sorması üzerine "İ.A. bana tecavüz etti, babamın yüzüne bakamam" dediği de iddianamede yer aldı. İkinci iddianamede ise şüpheli İ.A'nın babası Rahmi A. ile eşi Aysel A'nın çelişkili ifadeler verdiği vurgulandı.
Maktulün, elbiselerinin kriminal incelemesi sonucunda tabancayla 1 metreden daha uzak mesafeden atış yapılması nedeniyle intihar etmesinin fiziken mümkün olmadığı ifade edilen iddianamede, Hilal Ünal'ın göğsünden çıkarılan mermi çekirdeği ile kovanın şüpheli Rahmi A'ya ait olay yerinde bulunan tabancadan atıldığının anlaşıldığı belirtildi.
Hilal Ünal'ın ölümüne ilişkin, şüpheliler Rahmi A. ve eşi Aysel A. hakkında "kasten öldürme", İ.A. hakkında ise "cinsel istismar" suçundan Niğde Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.
Savcılıktaki işlemlerinin ardından Rahmi A. katil zanlısı olarak tutuklanmış, eşi Aysel A. ve İ.A. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Sanıkların yargılanmasına 13 Mayıs'ta başlanacak.