13 bebekten 6’sını enfeksiyon öldürdü

Kurul 6 bebeğin bakteriyel enfeksiyondan öldüğünü açıkladı. Hastanenin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Servisi karantinaya alındı. Yeni  bebek alımı durduruldu.

İMMATÜR (organları gelişmemiş) ve prematüre 13 bebeğin yaşamını yitirmesinin ardından Sağlık Bakanlığı’nca görevlendirilen bilim kurulunun ilk gün incelemeleri sonunda kan kültürü yapılan ölen bebeklerden 6’sının enfeksiyon sonucu yaşamını yitirdiğini belirledi. Çalışmaları hakkında bilgi veren kurul üyesi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, şunları söyledi: "Bu olayda hayatını kaybeden 13 çocuğun bugün (dün) itibarıyla 5’inin kan kültüründe bir bakteri oluştuğu tespit edilmiştir. Birinin de serumunda benzer baktari üretilmiştir. Olası olarak damar içi beslenme sıvıları ile bulaşan bir salgınla karşı karşıyayız. Daha ileri moleküler mikrobiyolojik incelemelerle daha iyi sonuçlara ulaşacağız. Hastanede alt yapının yeterli olduğunu, gayet uygun donanıma sahip olduğunu, hastane komitesinin yeterli çalışmalar yaptığını gözlemledik."

Sebebi belirsiz

Zeynep Kamil Hastanesi Yeni Doğan Klinik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fahri Ovalı ise, bebeklerin hepsinin yüksek ölüm riski taşıyan bebekler olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Bu bebeklerde enfeksiyon görülme oranı da çok yüksektir. Bebekler normal şekilde sindirim yoluyla beslenemedikleri için damar yoluyla beslenmektedir. Ancak tabii ki damar yoluyla beslenme yapılırken verilen sıvıların azami derecede steril olması gerekmektedir. Ölen bebeklerin 5 tanesinde kan dolaşımı enfeksiyonu, yani bakteri tespit edilmiştir. Bu ölümleri 24 saat içinde gelişip biten bir kaza olarak görüyoruz." Basın mensuplarının kaza yorumunu sorunca Prof. Öztürk, "Kaza sözüne takılmayın. Sebebi olmayan bir durumdan bahsettim" diyerek ’kaza’ ifadesine açıklık getirdi. Sağlık Bakanlığı Baş Müfettişlerinden Eczacı Gülşen Yılmaz ise, "Olayda ihmal olup olmadığıyla ilgili soruşturma açılması için bilimsel sonucu bekleyeceğiz. Raporlara göre belirlenecek" dedi. Selçuk Üniversitesi Yenidoğan Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rahmi Öz de "Biz buna kaza demek zorundayız. Suçlu aramaktan ziyade sistematik bir hata olup olmadığına bakacağız. Sonuçta sıvıların dağıtımında el değmeden son teknoloji kullanılıyor. Diğerlerine bulaşma yok belirti de yok" dedi.

Ölümlerde ihmal yok

İzmir İl Sağlık Müdürü Opr. Dr. Mehmet Özkan, Başhekim Prof. Dr. Gazi Yiğitbaşı ve Çocuk Sağlığı Hastalıkları Kliniği Şefi Doç. Dr. Nejat Aksu ile bir basın toplantısı düzenledi. Özkan, bilim kurulunun çalışmalarına başladığını hazırlanacak raporun kamuoyuna açıklanacağını söyledi. Özkan, bir soru üzerine bebek ölümlerinde ihmal bulunmadığını ancak son kararın kurula ait olduğunu yineledi. Bebek ölümleriyle ilgili olarak görevlendirilen Cumhuriyet Savcısı Ertuğrul Hastaoğlu ise,"Soruşturma başlatıldı. Sorumlular hakkında gereği yapılacak" dedi.

3’ü  mezardan çıkarıldı

Ölen bebeklerden, ailelerine teslim edilen ve İzmir’de defnedilen 3’ü, otopsi için, Savcı Hastaoğlu’nun nezaretinde mezardan çıkarılarak İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. İzmir Beydağ ile Manisa Akhisar’da defnedilen 2 bebeğin mezarlarından çıkarılması için ilçe savcılıklarına gerekli yazılar gönderildi. Henüz toprağa verilmeyen diğer 8 bebek de İzmir Mezarlıklar Müdürlüğü’nden otopsi yapılmak üzere Adli Tıp’a gönderildi. Ölümlerle ilgili İl Sağlık Müdürlüğü’nün ve savcılığın başlattığı adli ve idari soruşturmalar sürerken, bebeklerin aileleri de İzmir Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nde ifade verdi. Ailelerden 5’i hastaneden şikáyetçi oldu. Adli Tıp Kurumu’nda otopsileri yapılan bebeklerden 5’i ailelerine teslim edildi.

ATEŞ DÜŞTÜĞÜ AİLEYİ YAKTI

Hastane hiç hijyenik değil

Buca’da yağ fabrikasında çalışan Suat Özcan, yüksek tansiyon hastası eşi Habibe Özcan’ın sezaryenle ilk çocuklarını dünyaya getirdiğini söyledi. Özcan, eşinin hastalığı nedeniyle yüksek risk taşıdığı için başka çocuk düşünmediklerini, bu durumda aynı zamanda son çocuklarını da kaybettiklerini anlattı. Oğullarına Ali adını vermeyi düşündüklerini söyleyen Özcan, "Çocuğumun ölümünü gazete ve televizyonlardan öğrendim. Hastane hijyenik değil. Sorumlulardan şikáyetçiyim" dedi.

Dördüncü de olmadı

İkisi de 33 yaşında olan Gülseven ve Ali Metin Doğan çifti, 23 günlük erkek bebeklerini kaybetti. Daha önce üç kez hamile kaldığını, ancak 3 çocuğunu da kalp rahatsızlığı nedeniyle aldırmak zorunda kaldığını belirten ev hanımı Gülseven Doğan, "Bebeğimi daha kucağıma alamadan kaybettim. Küçük yavruma Mert adını vermeyi düşüyorduk" dedi. Bir kargo firmasında kurye olarak çalışan Ali Metin Doğan hastane yetkililerinden şikáyetçi olacağını belirtti.

Acı haberi TV’den öğrendi

Musa Yaylak, eşi Bediha Yaylak’ın 17 gün önce Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Hastanesi’nde sezaryenle ikiz kız bebek dünyaya getirdiğini söyledi. Bebeklerin 7.5 aylık ve 1200’er gram ağırlığında doğduklarını anlatan Yaylak, "Bebeğimin ölümünü televizyondan öğrendim. Şu anda diğer bebeğimi de başka hastaneye götüremiyorum. Onun yaşama şansının da düşük olduğunu öğrendim. Sorumlulardan şikáyetçiyim" dedi.

Aynı hastanede ikizler 8 gün arayla öldü

Çocuklarını 8 gün arayla kaybeden çiftlerden Mehmet Ali Bilinmiş’in eşi Perişan Bilinmiş’in ikiz bebek dünyaya getirdiği, bunlardan birinin geçen 13 Eylül’de aynı hastanede öldüğü ortaya çıktı. Babaanne Rahime Bilinmiş, gözyaşları içinde ikizler için kurdukları hayalleri anlattı.