Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 128 milyar dolar tartışmalarına yanıt verirken, bu paranın ne buhar olduğunu ne de haksız hukuksuz birilerinin cebine girdiğini söyleyerek, “Halkımız müsterih olsun. Bu ülkenin 128 milyar doları ne birilerine peşkeş çekilmiş, ne de heba edilmiştir” dedi. Erdoğan, CHP’li Engin Altay’ın kendisiyle ilgili Menderes benzetmesine de sert çıkarak, “Be ahlaksız, be edepsiz, biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek yola çıktık. Biz ölümden korkmayız” tepkisini verdi. Erdoğan, dün AK Parti Meclis Grup toplantısında özetle şunları söyledi:
TUĞLAYI ÜST ÜSTE KOYMUŞLUĞU YOK
“Ne rakam doğru ne rakama yüklenen anlam doğru ne de bu rakam üzerinden yürütülen kampanya doğru. Baştan sona yanlış. Baştan sona cehalet. Erdoğan, AK Parti, cumhur ittifakı düşmanlığı, gözlerini öyle bir kör etmiştir ki ülkenin ve milletin felaketinden medet umar hale gelmişlerdir. Diğer konularda dikiş tutturamayınca, şimdi yanlış ve yalan olduğunu en iyi kendilerinin bildiği ‘128 milyar dolar nerede?’ yalanına sarıldılar. Başbakanlığım döneminde, görevi devraldığımızda rezerv 27.5 milyar dolardı. Görevden ayrıldığımda bu rakam 135 milyar dolara çıktı. Bırakınız 128 milyar doların ne olduğunu, nasıl yönetildiğini, 128 tuğlayı üst üste koymuşluğu dahi yok olan Kılıçdaroğlu, kalkmış bunları konuşuyor.
ZORLU SALGIN SÜRECİ
Merkez Bankası 2019 ve 2020 yıllarında, küresel ekonomide yaşanan gelişmeler ve özellikle salgının yol açtığı zorlu süreci yönetmek için çok ciddi döviz işlemleri yürütmek mecburiyetinde kaldı. Cari açığımız negatif yönde artarken turizm gelirlerimiz düşmüştür. Yabancı sermaye çıkışı ve reel sektörün döviz cinsinden borcunu azaltma gayretleri döviz talebini arttırmıştır. Vatandaşlarımızın tasarruflarını döviz ve dövizle alınan altına yönlendirmeleri de ilave bir talep ortaya çıkarmıştır.
ÜLKE OLARAK TEMERRÜDE DÜŞERSİNİZ
Son iki yılda, Merkez Bankası kaynaklarından 30 milyar dolar cari açığın finansmanı için kullanılmıştır. Yabancı sermaye çıkışı için kullanılan rakam 31 milyar doları bulmuştur. Reel sektörün döviz borcunu azaltmak için istediği kaynak 50 milyar dolara ulaşmıştır. Vatandaşlarımız da 54 milyar dolar karşılığı döviz ve altın alarak tasarruf tercihlerinde değişikliğe gitmiştir. Gördüğünüz gibi, sadece 4 kalemde 165 milyar dolarlık bir rakam ortaya çıktı. Öncelikle arz-talep dengesizliğinden dolayı döviz kuru istikrarsız bir şekilde yükselir. Şayet buna rağmen talep karşılanmazsa, uluslararası piyasalarda ülke olarak temerrüde düşersiniz. Türkiye son iki yılda, benzeri görülmemiş bir döviz talebiyle yüz yüze kaldı. Ülkemiz hepsini de karşılamayı başarmıştır. Üstelik Merkez Bankası bu işlemleri yaparken son iki yılda 98 milyar lira kâr etmiş ve Hazine’ye aktarmıştır.”
SİSTEM KİMSEYE AYRICALIK YAPMAZ
Erdoğan, “Bu rezervi turşusunu kurmak için değil, ülkemizin ihtiyaç duyduğunda kullanması için büyütmüştük; o günler geldiğinde de kullandık” diyerek şöyle devam etti: “Bu para ve çok daha fazlası, ekonominin aktörleri ve vatandaşımız arasında dolaşıma girmiş, yani yer değiştirmiş, ama sonuçta çoğu yine ülkemizin değeri olarak yurtiçinde kalmıştır, Merkez Bankası’nın döviz işlemleri, alıcı ve satıcı tarafın işlem gerçekleşene kadar bilinmediği, otomatik platformlarda yapılır. Sistem, kimseye fiyat ve miktar bakımından ayrıcalıklı bir döviz satışına imkân tanımaz. Halkımız müsterih olsun.”
GRUPTA 128 MİLYAR DOLAR VİDEOSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında, barkovizyondan partililere “128 milyar dolar yalanı” adlı videoyu da izletti. Erdoğan daha sonra konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. (Rıza ÖZEL)