Güncelleme Tarihi:
Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Vural şunları söyledi:
“12 Eylül’de, Cumhurbaşkanı seçilenin, bir partinin MKYK’sına el koyduğuna şahitlik edilmiştir. Bir partinin MYKY üyelerinin parti genel başkanının değil de Saray’ın onayıyla atandığına ve buna da seçim denildiğine şahitlik ettik. AK Parti, Saray’ın partisi olduğunu, milletle irtibatının kesildiğini ortaya koymuştur. Bugüne kadar vesayetle başbakanlık yapan Davutoğlu’nun, bundan sonra da vekaleten başbakanlık ve genel başkanlığı yürüteceği anlaşılmıştır. Davutoğlu’nun etrafı Saray’ın adamları tarafından kuşatılmış durumdadır. Saray’ın başbakanı olduğunu tescillemiştir, acınacak bir durumdur.
SOĞANIN CÜCÜĞÜ BURASI
Konuşmasında, ‘Sanki ülkede olağanüstü bir durum varmış gibi kriz yaratılıyor’ diyor. Yok, bunların hepsi yalan. Diyarbakır’da, Cizre’de, Yüksekova’da sokağa çıkma yasağı yok; 120 şehit, bunlar medyanın uydurması canım. Bunlar kriz, kaos tellalları. Böyle bir Türkiye’yi yaşatanlar, ‘Türkiye’de kriz yokmuş’ diyecek noktaya geldi. Çözüm sürecine devam edeceklerini kongrede dağıtılan Türkiye bülteninde itiraf ediyorlar. Süreç süreç diyerek çözümünüzü neden söyleyemiyorsunuz, sizi gidi korkaklar? Bu kitapçıkta terörist başından övgüyle söz edilmektedir, utanmıyor musunuz?
AK Parti’nin 1 Kasım’da ortaya koyduğu politika, ‘Erdoğan’a başkanlık, PKK’ya özerklik’. Başbakan Davutoğlu ‘12 yıllık AKP hükümetleri, tam bir inşa, imar ve ihya hükümetleridir. Bu birikimi yok sayacak şekilde bir koalisyona giremezdik’ diyor. İşin ucu burada zaten, soğanın cücüğü burası zaten. ‘İnşa, imar ve ihya yaptık.’ İmar kime? Candaş ve yandaş kupon arazi peşinde koşanlara imar. İhya ettiği kim? Rüşvet ve yolsuzluk çetesiyle, PKK ihya oldu. İnşa ettiğin de Babil Kulesi ile PKK’nın hayali olan Kürdistan.”