Oya ARMUTÇU / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2009 00:00
Türkiye’yi sarsan "İrticayla mücadale planı" belgesinin gerçek mi sahte mi olduğu, belgenin altındaki imzanın Albay Dursun Çiçek’e ait olup olmadığı tartışması hálá sürüyor.
Soru ve yanıtlarıyla bu tartışmada gelinen nokta şöyle:
Türkiye sarsan belge nerede ve ne zaman ele geçirildi?
Belge, Ergenekon tutuklusu avukat Serdar Öztürk’ün bürosunda 4 Haziran’da yapılan aramada ele geçirildi. Öztürk’ün avukatı, fotokopi olan bu belgenin Öztürk’e ait olmadığını ve daha önce büroda bulunmadığını savundu. Ancak, savcı, polis ve avukatların imzasının yeraldığı tutanakla belgenin bürodan alındığı belirtildi.
Olaya el koyan Genelkurmay Askeri Savcılığı hangi açıklamayı yaptı?
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, belgeyi yayınlayan Taraf Gazetesi ve savcılıktaki soruşturma dosyasından incelemek üzere belgeyi istedi. İncelemeden sonra "Olayla ilgili soruşturmada şu ana kadar elde edilen deliller değerlendirildiğinde, ele geçirildiği iddia edilen belgenin, Genelkurmay Başkanlığı’nın herhangi bir biriminde hazırlanmadığına ilişkin bir kanaate varılmıştır" açıklaması yaptı.
Askeri savcılık soruşturması ne durumda?
Askeri Savcılık, Albay Çiçek’in ifadesini ve ıslak imza örneklerini aldı. Bu imza örneklerini Genelkurmay Askeri Savcısı Albay Yavuz Şentürk, bizzat İstanbul’a giderek, soruşturmayı yürüten savcılara verip, kendi soruşturmalarının sonucunun beklenmesini istedi.
Soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nereden rapor aldı?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, belgenin altındaki imzanın kime ait olduğunu tespit için Genelkurmay Askeri Savcılığı’ndan Çiçek’in imza örneklerini talep etti. Başsavcılık, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Polis Kriminal Laboratuvarı’ndan da rapor istedi.
Emniyet raporu nasıl hazırlandı?
Laboratuvarda, Albay Çiçek’in tapu, ehliyet, banka, nikah defteri gibi olay tarihinden geriye doğru olan 21 farklı resmi evrakta kullandığı imza örnekleri incelendi. Bu imzalar belgeye attığı imza ile karşılaştırıldı.
Emniyet raporunda ne denildi?
Emniyet, 20 Haziran’da raporunu hazırladı. Savcılığa gönderilen emniyet raporunda, "Toplam 21 farklı evraktan alınan imza örnekleri üzerinde yapılan inceleme sonucu belge üzerinde bulunan imzanın Dursun Çiçek’in eli mahsulü olduğu kanaatine varılmıştır" denildi. Adli Tıp’taki kriminal inceleme ise henüz sonuçlanmamasına rağmen bazı basın kuruluşları Adli Tıp’ın da imzanın Albay Çiçek’e ait olduğu yönünde rapor verdiğini iddia etti.
Jandarma raporu nasıl çıktı. Ergenekon savcılarına verildi mi?
Jandarma Kriminal Laboratuvarı da 16 Haziran tarihli raporunda, planın altındaki imzanın "Albay Çiçek’in olabileceği, mukayese imzalar arasında genel şekli yönünden benzerlik görüldüğü" belirtildi. Bu rapor da askeri savcılık gibi Ergenekon savcılarına da gönderildi.
Fotokopi hukuken delil olur mu?
Yargıtay’ın içtihatlarına göre, "fotokopi" belgeler sağlıklı incelemeye olanak tanınmadığı, altlarındaki imzaların "montaj" olabileceği gerekçeleriyle "delil" sayılmıyorlar. Mahkemeler, çek, senet, kira kontratı davalarında, fotokopi belge sunulduğunda, belgenin orijinalinin getirtilmesi için süre verip aslını istiyorlar. Aslı getirilmeyince, belge sunulmamış sayılıyor.
İmzanın Albay Çiçek’e ait olduğu ortaya çıkarsa ne olacak?
İmzanın Albay Çiçek’e ait olduğu kanaatine varılsa bile bu belgenin gerçek olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü Sahtecilik suçlarına bakan Yargıtay 11. Ceza Dairesi de genel olarak fotokopiyi "delil" saymıyor. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 1995/3476 esas sayılı kararında, "İmza incelemesinin fotokopi evrak üzerinden yapılması ile sağlıklı bir sonuç alınamaz. Bu yüzden asıl evrak üzerinden inceleme yapılması gerekir" denildi. Daire, 1995/10749 esas sayılı kararında da "Fotokopi senet niteliğinde sayılamaz. Bu nedenle fotokopi üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp davalının bundan sorumlu tutulmasına hukuken olanak yoktur" dedi.
Adli Tıp ne diyor?
Adli Tıp da imza incelemelerini orijinal belge üzerinden yapıyor.
Fotokopi belge üzerinden sağlıklı sonuca ulaşılamadığı belirtiliyor. İmzadaki mürekkep, normal kağıdın liflerine geçiyor. Bu lifler, imza üzerindeki, "silmeyi", "düzeltmeyi" gösteriyor. Ancak, fotokopide bu inceleme mümkün olmadığı için aslı verilmedikçe sağlıklı imza incelemesi yapılamıyor. Fotokopi belgeye gerçek imza montajı da mümkün olduğu için bu belgelerin "sahte" olup olmadıkları kesin ortaya konulamıyor.
Genelkurmay Askeri savcılığı ne yapacak?
Genelkurmay Askeri Savcılığı belgenin "sahte" olduğu sonucuna varırsa, Albay Çiçek hakkında "Takipsizlik" kararı verecek. "Sahte" belgeyi düzenleyen kişi ya da kişilere ulaşılması ve bunları "sivil" şahıs olduğunun tespiti halinde; haklarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulanabilecek. Belgenin "Gerçek" olduğu ve eylemin de "askeri suç" kapsamına girdiği kanaatine varılırsa, Albay Çiçek’e dava açılabilecek.
Albay Çiçek ne dedi?
Habertürk Gazetesi’ne konuşan Çiçek, "O belgeyi ben hazırlamadım. Biz de gerçeklerin ortaya çıkmasını dört gözle bekliyoruz. En kısa sürede gerçekler ortaya çıkacak, hepimiz rahatlayacağız" dedi.