Serhan YEDİG
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2009 00:00
Yaşları 16 ila 19 arasında. İsrail’de son askerlik yoklamasının yapıldığı lise son sınıfta, yani İbranice "Şiministim" çağında, isyan bayrağını açıyorlar. Filistin’de savaşmak, işgal güçlerinde görev almak istemediklerini bildirip, askere gitmeyi reddediyorlar. Yurtdışına kaçmak yerine askeri hapishanelerde iki yıla kadar hapis yatmayı göze alan gençler arasında MOSSAD eski başkan yardımcısının kızı da yer alıyor.
"Tüm dünyadan, bu arada Türkiye’den çok sayıda destek mesajı alıyoruz. Şiddetin sorunları çözmeyeceğini göstermek, bu vahşeti durdurmak için el ele vermeliyiz" diyor Beer Sheva kentinden sorularımızı cevaplayan Tali Lerner (25).
Beer Sheva Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencisi Lerner, Şiministim hareketinin basın sözcüsü. Aynı zamanda lise öğretmeni. Lise son sınıfta, İsrail Hava Kuvvetleri’nde altı ay zorunlu askerlik yaptıktan sonra, savaş karşıtı harekete katılmış. Ordudan sağlık raporuyla ayrıldığı için hapse girmesi gerekmemiş. Bugünlerde savaş ve işgale karşı çıkıp askere gitmeyen gençlerin kendisi kadar şanslı olmadığını anlatıyor.
"2002’de askerlik yasasında yapılan değişiklikle iki yıla kadar hapis cezası getirilmişti. Bu yıl yedi genç hapis cezaları aldı. Gazze’deki son operasyonun başlamasıyla ordunun tavrı iyice sertleşti. Şu anda bir genç hálá hapiste. İki kişi de birkaç hafta içinde hapse girecek."
YALAN SÖYLEMİYORLARİsrail’de askerlik hizmeti zorunlu. Kadınlar için 21 ay, erkeklere üç yıl. 16 yaşında ilk yoklamaya çağrılan gençler, hazırlık kamplarına alınıyor. Arap kökenliler, hamileler, evli kadınlar, dini eğitim görenler hariç, liseden mezun tüm İsrailliler 18 yaşında askerliğe başlıyor. Dini nedenlerle vicdani retçi olmak mümkün. Başvuruyu bir askeri komite inceliyor. Gerekçesi kabul edilen gence kamu hizmeti seçeneği sunuyor. İsrail’de son iki yılda 42 retçi bu yolla askerlikten muaf tutuldu.
Şiministim, yani isyankar lise son öğrencileri yalan söylemeye karşı. Askere gitmemek için diğer yolları denemek yerine, muhalefetlerini 16 yaşındaki ilk yoklama sırasında açıklıyorlar. Lise son sınıftaki son yoklamada ise, başbakana mektup yazıp "işgal, baskı, savaş politikalarında görev almak istemiyoruz, askere gitmeyi reddediyoruz" diyorlar.
Askeri komite, mektupçu gençleri hiç sevmiyor. Başvurularını politik bulup reddediyor. Sonra hapis cezaları birbirini izliyor. 6 ila 21 gün arasındaki hapis cezalarının sonu yok. İki yıl hapis yatan bile, daha sonra tekrar mahkeme karşısına çıkabiliyor. Çünkü askerliğini tamamlayan İsrailliler dahi 52 yaşına kadar, talep halinde, yılda 45 günü orduya vakfetmekle yükümlü.
Tali Lerner’in söylediğine bakılırsa, militarize olan İsrail toplumunda askere gitmemenin bedeli ağır. Şiministler askeri hapishanede aşağılanıyor, üniversitede burs hakkını kaybediyor, ömür boyu kamu kuruluşlarında çalışamıyor.
SAYILARI 3 BİNE ULAŞTIYaptırımlar ağırlaşsa da Şiministim üyeleri yılmamaya kararlı. Geçen yıl hapis yatan, askeri hapishanede üniforma giymediği için baskı gören Sahar Vardi’nin, The Palestine Chronicle’da yayımlanan demecine kulak verelim: "Yalan söylemek, deli rolü yapmak, dini gerekçeler uydurmak ya da yurtdışına kaçmak çok daha kolaydı, ben ahlaki duruşumu sergilemek istedim. Hapse girince, sesinizi duyurma fırsatı yakalıyorsunuz."
Ödediği bedel ağır olsa da, sesini duyurmak konusunda haksız sayılmaz. Geçen yıl 18-19 yaşlarında, ikisi erkek toplam yedi Şiministim hapse mahkum oldu. Başlattıkları 18 Aralık Kampanyası sayesinde tüm dünya seslerini duydu. Sayıları 3 bine ulaştı. Aralarına, MOSSAD eski başkan yardımcısının kızı Omer Goldman katılınca dünyanın önde gelen gazetelerinde
haber oldular. İsrail’in saldırgan Ortadoğu politikalarını eleştirdikleri mektupları basında yer aldı.
"Bizi en çok sevindiren, Amerika’dan beklemediğimiz kadar büyük destek gelmesiydi. Sadece Barışsever Yahudi Gençleri’nin kampanyası sayesinde bakanlığa 20 bin af mesajı ulaştı" diyor Lerner. Üç yıl önce İstanbul’da düzenlenen savaş karşıtı gösteriye katıldığını söyleyip, tüm Türk barışseverleri kampanyalarına destek vermeye çağırıyor. (http://december18th.org)
BAŞBAKAN VE SAVUNMA BAKANINA MEKTUPLA SESLENDİLERSahar Vardi (18) Birçok kez işgal altındaki Filistin topraklarına gittim. Ben o kontrol noktasında durup bir ırkı diğerinden ayıramam, savaş nedeniyle bile olsa erkek, kadın, çocuklarla dolu bir şehri bombalayamam. Kanlı döngünün parçası olmayı reddediyorum.
Mia Tamarin (18) Evet, memleketime hizmet etmem gerekiyor. (Ama) birbiri ardına şiddet eylemleri düzenlemeyi amaç edinmiş bir oluşumda görev alamam. Her zaman şiddet içermeyen çözümler vardır. Ben de bunu seçtim.
Raz Varon (18) Sanki alaycı şekilde kullandığımız "öz savunma" sözcüğü bana çok çirkin geliyor. İşgal, savunma değildir. Ordumuzun yıkım, aşağılama politikalarına tanık oldum. Tanımadığım kişilerdi aşağılananlar. Ordu tüm bunları, beni korumak için yapıyormuş. Haykırmak istiyorum: Bu beni savunmak değil. İşgalci olmak için doğmadım.
Omer Goldman (19)
Toplumuma hizmet etmem gerektiğine inanıyorum. Tam da bu nedenle ülkemin işlediği savaş suçlarına katılmayı reddediyorum.
Yuval Auron (19) İsrail ordusu, sınırları içindeki yurttaşlarını koruma misyonunu kaybetti. 41 yıldır yabancı topraklarda işgalci. Hiçbir ahlaki gerekçesi yok. Filistin’i kontrol altında tutma politikası bu devleti çürütüyor, ülkem her gün insani bir değeri, etik kuralı yok ediyor.
Tamar Katz (19) Filistin’e uygulanan baskı ve parçalama politikasına muhalifim. Filistin toplumunu İsrail toplumuna tercih ettiğim için değil, bu politikanın bizi çıkmaz sokağa, işgal bölgelerindeki askerleri ahlaksızlığa sürüklediği için karşıyım.