12 Eylül iade-i itibar günü olacak

Güncelleme Tarihi:

12 Eylül iade-i itibar günü olacak
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2010 01:47

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, referandumda Anayasa paketine niçin ‘Evet’ oyu verilmesi gerektiğini, 12 Eylül’de idam edilenlerin ailelerine yazdıkları mektupları okurken, gözyaşlarını zor tuttu. Erdoğan, AK Parti’nin dünkü grup toplantısında şöyle konuştu:

Haberin Devamı

  

BAŞBAKAN BÖYLE AĞLADI (WEB TV)

ERDOĞAN'IN GÖZYAŞLARINI TUTAMADI- FOTO GALERİ

Şafak Türküsü şiiri

Necdet Adalı 19 yaşında cinayet işlediği iddiasıyla 1977’de tutuklandı. Ben de o zaman bir siyasi partinin İstanbul Gençlik Kolları Başkanı’yım. Suçsuzluğundan o kadar emindi ki, Ulucanlar Cezaevi’nde arkadaşlarının firar girişimine katılmadı. 8 Ekim 1980’de asılarak idam edildi. Şair Nevzat Çelik’in, Adalı için yazdığı şiiri okumak istiyorum: Beni burada arama anne / Kapıda adımı sorma / Saçlarına yıldız düşmüş / Koparma anne / Ağlama / Kaç zamandır yüzüm tıraşlı / Gözlerim şafak bekledim / Uzarken ellerim kulağım kirişte / Ölümü özledim anne / Yaşamak isterken delice...

Bir de sağcılardan

Adalı, 12 Eylül cuntasının idam ettiği ilk gençti. Sonradan suçlular yakalandı, failler bulundu ama Adalı geri gelmedi. 12 Eylülcüler asılan bir solcuyla denge kurmak için bir de sağcı idam etmek istediler. Adalı’dan sadece birkaç saat sonra 22 yaşında bir genç, Mustafa Pehlivanoğlu darağacına yürüdü. Ailesi infazdan 3 gün sonra ziyarete geldiklerinde idam edildiğini öğrendi. Geriye şu anlamlı satırlar kaldı: “Sevgili annecim ve babacım, sizler beni bu yaşa kadar büyüttünüz ve yetiştirdiniz. Benim hatalarımı affedin. Hakkınızı helal edin. Cenab-ı Hakk’ın ve resulu Yüce Peygamberimin yolundan ayrılmadım. Yanlışlık sonucu idamıma karar verenler Allah’tan bulsun. Son olarak abime, yengeme, (Sesi titredi ve okumaya ara verdi) nişanlıma selam eder Cenabı Allah’ın ona mutlu bir yuva kurması için yardım etmesini dilerim.” (Gözyaşlarını zor tuttu)

Mamak’ın dili olsa

Alparslan Türkeş, 1992’de verdiği bir röportajda DYP-SHP koalisyonuna güvenoyu verme gerekçelerini şöyle açıkladı: ‘12 Eylül Anayasası’nı değiştireceklerine söz verdiler. 12 Eylül, ülkücüler olarak bize çok haksızlık etmiş, büyük mağduriyetler getirmiştir. Ah Mamak Cezaevi’nin dili olsa da bize tabutlukları, C-5’leri anlatsa. Metris’in, Bayrampaşa’nın dili olsa da orada kararan hayatları anlatsa.’ Ah Diyarbakır Cezaevi’nin dili olsa da konuşsa. Diyarbakır Cezaevi’nin dili yok ama 12 Eylül’de orada yatan bazı MHP yöneticileri dürüstçe konuşsa.

Milletçe hesaplaşacağız

Tam 30 yıl sonra, yine bir 12 Eylül günü, işte bu işkenceler, bu insanlık dışı uygulamalarla milletçe hesaplaşacağız. Gencecik ölümlerle, zamansız vedalarla, 17 yaşındaki çocukları yağlı urgana taşıyan zihniyetle hesaplaşacağız. Gencecik yaşında haksız idam edilen Mustafa’nın ‘Allah’tan bulurlar’ dediği gün işte 12 Eylül 2010 günüdür. Yıllarca 12 Eylül mağduru solcuları istismar eden CHP, 12 Eylül ile yüzleşemese de biz yüzleşeceğiz. Yıllarca 12 Eylül mağduru ülkücülerin sesine kulak vermeyen MHP, 12 Eylül ile hesaplaşamasa da biz hesaplaşacağız. Adil yargılanmadan darağacağına gönderilen Necdet Adalı’nın, Mustafa Pehlivanoğlu’nun, Erdal Eren’in, sabah namazında dayakla öldürülen Hüseyin Kurumahmutoğlu’nun hatıraları karşısında alnımız ak kalırken, onlar boyunlarını bükecek. Bir iade-i itibar bile yapamaz mıyız? İşte bu 12 Eylül aynı zamanda bir iade-i itibar olacaktır.

Çok duygulandı, ağlattı

/images/100/0x0/55ea2292f018fbb8f86d5fd7


BAŞBAKAN Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, 12 Eylül’de idam edilen Necdet Adalı, Erdal Eren ve Mustafa Pehlivanoğlu’nun yazdığı mektup ve şiirleri okurken duygulu anlar yaşadı. Sesi titreyen konuşmaya ara veren Erdoğan, gözyaşlarını zor tuttu. Milletvekillerinin bir kısmı da bu duygu seline kapılıp, ağladılar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!