Güncelleme Tarihi:
Hatay Antakya’da yaşayan 15 yaşındaki Adnan Topaloğlu, 24 Ağustos 2013 tarihinde Turunçlu beldesinde faaliyet gösteren özel bir işletmenin yüzme havuzunda boğuldu. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, boğulma olayıyla ilgili işletme sahibi Ahmet G. ve havuzda cankurtaran olarak görev yapan Şekip Can D. hakkında ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan Hatay 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.
KUSURLU BULUNMUŞLARDI
Hazırlanan iddianamede ifadesine yer verilen şüpheliler, olayın meydana geldiği havuzun standartlara uygun olduğunu savundu. Alınan bilirkişi raporunda ise olayın meydana gelmesinde sanık Ahmet G.’nin “bahse konu havuzda geniş anlamda kontrol mekanizması kuramaması” nedeniyle, sanık Şekip Can D.’nin de “görevi sırasında devamlı gezerek sorumluluk alanını takip ve kontrol etmesi gerekirken gereken özen ve dikkati göstermemesi” nedeniyle kusurlu oldukları belirtildi.
Sanık Şekip Can D., mahkemedeki savunmasında, olay tarihinde havuzda bir çocuğun olduğunu görmesi üzerine hemen müdahale ettiğini, en yakın arkadaşına 112’yi aramasını söylediğini, ardından ambulans gecikince aracına alarak hastaneye götürmek istediğini, yaklaşık 100 metre kadar sonra ambulansla karşılaştığını ve şahsı ambulansa naklettiklerini iddia etti.
‘YAKINDAKİNE GÖTÜRÜLMEDİ’
Müşteki baba Metin Topaloğlu ise beyanında, olaydan sonra oğlunun ambulansa alındığını, bahsi geçen yerin Akdeniz Hastanesi’ne 5 dakika mesafe olmasına rağmen oğlunu Antakya Devlet Hastanesi’ne götürüldüğünü, sanıklardan şikâyetçi olduğunu söyledi.
Davaya bakan mahkeme, 24 Aralık 2015 günü dosyayı kara bağladı. Mahkeme, “suçun işleniş şekli, şahsi ve sosyal halleri, kusur durumları ve meydana gelen sonucun ağırlığı göz önüne alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşmak sureti ile” sanıkların ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme her iki sanığa önce 3’er yıl ceza verdi. Ardından sanıkların duruşmadaki iyi halleri nedeniyle verilen cezadan iyi hal indirimi yaparak verilen cezayı 2 yıl 6 aya düşürdü. Mahkeme daha sonra sanıkları verilen hapis cezalarını günlüğü 20 TL’den adli para cezasına çevirerek, 18 bin 200’er TL adli para cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmasına hükmetti.
Yargıtay 12. Ceza Daresi, olaydan 11 yıl sonra dosyayı karara bağladı. Daire, yerel mahkemenin verdiği para cezasını 13 Mart 2024 tarihinden oybirliği ile onanmasına karar verdi.