Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklardan Faysal Şanlı ve Lokman Gündüz katıldı. Duruşmaya diğer 9 sanık katılmazken, sanık avukatları ile müdahil avukat Tahir Elçi mahkemede hazır bulundu.
“ARİF DOĞAN VE CEM ERSEVER'İ TANIMAM”
Sanıklardan Faysal Şanlı, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, “Ben diğer sanıkları da öldürülen kişileri de tanımam” dedi.
Müdahil avukat Elçi'nin, “Arif Doğan ve Cem Ersever'i tanır mısın?” sorusu üzerine sanık Şanlı, şunları söyledi:
“Arif Doğan ve Cem Ersever'i tanımam. Sadece, 1987 yılında teröristler köyümüzü bastı. Ailemden, içlerinde annem, babam ve çocuklarımın da bulunduğu 12 kişiyi öldürdüler. 9 kişi de yaralandı. Bu olayın ardından köyümüze çok sayıda yetkili ve askerler geldi. Taziye esnasında bir kişinin 'Ben Cem' dediğini hatırlıyorum. Kendisiyle birebir görüşmem olmadı.”
Sanık Lokman Gündüz de savunmasında “hedef tahtası” haline getirildiğini belirterek, “Bu komployu yapanlar PKK sempatizanlarıdır. Hakkımdaki iddialar nedeniyle toplum içerisine çıkacak yüzüm kalmadığı gibi can güvenliğim de kalmadı. Bu iddiaları ortaya atanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağımı ifade etmek istiyorum” dedi.
“ERGENEKON” SORUŞTURMASIAvukat Elçi, “Ergenekon” soruşturmasının yürütüldüğü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na emekli Albay Arif Doğan'ın da aralarında bulunduğu 3 kişi hakkında yaptığı suç duyurusunu mahkeme heyetine de sundu.
Elçi, 1989 yılında Antalya'daki birliğinde askerlik görevini yaparken JİTEM tarafından alınarak para karşılığında Irak devleti yetkililerine teslim edildiği iddia edilen Mehmet Kılıç'ın imam nikahlı eşi Safiye Kılıç'ın da davaya katılmasına karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, Safiye Kılıç'ın Mehmet Kılıç'ın resmi nikahlı eşi olmadığı gerekçesiyle Avukat Elçi'nin talebinin reddine karar verdi.
“
EMNİYET MÜDÜRÜ HANEFİ AVCI DİNLENSİN”Avukat Elçi, mahkeme heyetinden, “Ergenekon” soruşturmasında tutuklu bulunan emekli Albay Arif Doğan ile ilgili belgelerin dava dosyasına konulmasını da istedi.
Elçi, ayrıca 2005 yılında bazı askerlerle ilgili mahkemeden talepte bulunduğunu, mahkemenin de talebin incelenmesine karar verdiğini hatırlatarak, “İncelemenin sonucuyla ilgili bugüne kadar bir karar verilmemiştir” dedi.
Dosyada JİTEM ile ilgili iddiaların bulunduğunu savunan Elçi, şunları söyledi:
“İdil Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 8 Ocak 1999 tarihli görevsizlik fezlekesi üzerine gerekli soruşturma önemli şekilde yapılmamış. Birkaç defa fezlekede adı geçen askerler ile ilgili ne tür işlem yapıldığı sorulmasına rağmen Genelkurmay Başkanlığı bu konuda kendilerinin soruşturma yaptıklarını ifade etmiştir. Ancak sonucu bugüne kadar sorulmamıştır. Bunun sorulmasını talep ediyoruz. Bize göre bunlar hakkında yapılacak işlemler JİTEM olarak bilinen yapılanmayla ilgili durumu da öğrenmemizi sağlayacaktır.”
Avukat Elçi, dosyada dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Hanefi Avcı'nın Susurluk raporunda yer alan JİTEM'le ilgili ifadelerinin yer aldığını belirterek, bu dosyayla ilgili olarak şu anda Edirne Emniyet Müdürü olan Avcı'nın tanıklığına başvurulması gerektiğini de kaydetti.
“İSİM BENZERLİĞİ” İDDİASIDuruşmada, Mehmet Mehdi Kaydu'nun öldürülmesiyle ilgili yargılanan Mehmet Zahir Karadeniz'in avukatı Sedat Çınar, müvekkilinin suçlamayla hiçbir ilgisinin bulunmadığını, sadece isim benzerliği nedeniyle yargılandığını savundu.
Avukat Çınar, mahkeme heyetinden, öldürülen Kaydu'nun yakınlarının bu konuda mahkemede dinlenmesini talep etti.
Çınar, diğer Mehmet Zahir Karadeniz'i gizleyen kolluk görevlisi hakkında suç duyurusunda bulunulması gerektiğini belirterek, “Bizim kanaatimize göre Mehmet Mehdi Kaydu'nun öldürülmesinde azmettirici olarak adı geçen Diyarbakır eski Alay Komutanı Albay İsmet Yediyıldız'ın tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz” dedi.
Bu arada, söz alan salondaki bir jandarma görevlisi, Albay Yediyıldız'ın bir
trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini söyledi.
Sanıklardan PKK itirafçısı Ali Ozansoy'un avukatı Ferhat Barut da savunmasında, müvekkilinin ölü olduğuna dair kayıtların mevcut olduğunu belirterek, “Bunun araştırılmasını talep ediyoruz. Ölü olduğunun tespiti halinde tefrik kararı verilmesini talep ediyorum” dedi.
SANIK AYGAN, ADALET BAKANLIĞI'NDAN SORULACAKMahkeme heyeti, “Aziz Turan” adına düzenlenmiş kimlik kullandığı belirtilen sanık Abdulkadir Aygan ile ilgili Milli Savunma Bakanlığı'ndan istenen yazıya cevap verildiğini bildirdi.
Mahkeme heyeti, yazıda, Aygan'ın İsveç'ten yurda iadesinin sağlanması için Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne yazı yazıldığı, bugüne kadar herhangi bir cevabın verilmediğinin belirtildiğini kaydetti.
Mahkeme heyeti, sanık Aygan ile ilgili Adalet Bakanlığı'na yazı yazılmasını kararlaştırdı.
“ERGENEKON” İDDİANAMESİ YENİDEN İSTENECEKMahkeme heyeti, duruşmaya verdiği kısa bir aranın ardından, müdahil avukat Elçi'nin talebini değerlendirmek üzere “Ergenekon Davası”nın iddianamesinin CD'ye aktarılmış bir örneğinin mahkemeye gönderilmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yeniden yazı yazılmasına karar verdi.
Mahkeme heyeti, avukat Elçi'nin diğer taleplerinin de değerlendirileceğini ifade ederek, duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDENİddianamede, çeşitli tarihlerde Diyarbakır, Mardin ve Batman'da “adam öldürme, kundaklama, bombalama” eylemlerini gerçekleştirdikleri belirtilen 11 sanığın TCK'nın 313. maddesi uyarınca, “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” ve TCK'nın 450. maddesi uyarınca “birden fazla kişiyi öldürmek” suçlarından 9'u hakkında müebbet, 2'si hakkında da 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.