11 Eylül vitrinleri

Güncelleme Tarihi:

11 Eylül vitrinleri
Oluşturulma Tarihi: Ekim 20, 2001 16:00

Perakendecilik sektörünün devlerini buluşturacak '1. Uluslararası Perakende Konferansı' 23-24 Ekim’de Swissotel’de yapılacak. New Vision Studios Yönetim Kurulu Başkanı Joe Weishar ve Loeb Mağazalar Zinciri Başkanı François Loeb konferansın iki önemli ismi. ABD'ye yapılan saldırının merkezi olan Manhattan'da birçok mağazaya danışmanlık yapan Weishar'a saldırıdan sonra ABD vitrinleri ve tüketici alışkanlıklarındaki değişimler üzerine konuştuk. 'Küçük güzeldir' ilkesinden yola çıkarak yerli bir mağaza zincirini dünya standartlarına taşıyan Loeb, yerel bir mağazayı dünya standartlarına taşımanın yollarını anlattı.


François Loeb ve Joe Weishar, önümüzdeki hafta düzenlenecek '1. Uluslararası Perakende Konferansı'na katılacak 29 konuşmacıdan ikisi... Onların bu konferansta olmasının ana nedeni perakendecilik sektöründeki başarıları.

François Loeb, 120 yıllık geçmişi olan İsviçre kökenli Loeb mağaza zincirinin son varisi. Bölgesel bir mağaza zinciri olma özelliğinden ödün vermeden Loeb'i dünya standartlarına taşımayı başaran Loeb, konferansta şirketin elde ettiği bu başarının sırrını anlatacak. Loeb aynı zamanda İsviçre Parlamentosu üyesi...

Joe Weishar, bugünlerde hemen herkesin dilinden düşürmediği New York'a perakendecilere yönelik danışmanlık hizmeti veren New Vision'ın yönetim kurulu başkanı. Merkezi, saldırının gerçekleştiği Manhattan'da bulunan New Vision'ın 40 yıllık bir geçmişi var. Weishar konferansta '11 Eylül'den sonra Manhattan mağazalarında meydana gelen değişiklikler' konulu özel bir sunum gerçekleştirecek. Tasarımdan satış kollarına saldırının ardından mağazalarda yaşanan değişim hakkında bilgi verecek.

Weishar ve Loeb'le konferans öncesinde konuştuk.

JOE WEISHAR: KIRMIZI, BEYAZ, MAVİ ÜRÜNLER SATILIYOR


Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırıdan sonra kentte bulunan mağazaların görünümü nasıl değişti?

- Göze çarpan ilk şey 11 Eylül'den sonra mağazaların daha az kalabalık olduğu. İşler yeni yeni düzelmeye başladı. Hiçkimse iş ya da gelecek planlarından bahsetmiyor. Satış elemanları ve müdürler, müşterilerine daha yakın ilişkiler kuruyorlar. En büyük fark, mağaza vitrinlerinin neredeyse tamamında ABD bayrağının asılı durması.

Müşteri davranışları nasıl değişti?

-
Müşteriler daha az istekli. Facianın hemen ardından birçok eleman özel ya da toplu ulaşım araçlarını kullanamadıkları için şehre gelemediler. Birçok restoran ve mağaza ya kapandı ya da daha az elemanla çalışmaya başladı. Açık olanlar ise çok yavaş hizmet verdi. Ancak zamanla sokaklar kalabalıklaştı. Barlar sessizleşti. Lüks restoranların müşterileri azaldı. Bu noktada ekonomik nedenler de etkili oldu. Ucuz restoranlar daha kalabalık görünüyor. Kesinlikle daha az turist var. Lüks alışverişler büyük ölçüde azaldı. Gereksiz ürünlerin (örneğin süs eşyaları) satışları da düştü.

Saldırıdan sonra en çok satılan ürünler hangileri?

-
Bayrak satışı çok arttı. Aslına bakarsanız ABD bayrağının renkleri olan kırmızı beyaz ve mavili hemen her ürün iyi satıyor! Evinde hayvan besleyen kişiler köpeklerinin boyunlarına kırmızı-beyaz-mavili eşarplar sarıyor. Cep telefon satışları çok yükseldi. Dünya Ticaret Merkezi'ndeki ve uçaklardaki insanların tek iletişim yolu cep telefonuydu. Ulaşım sistemindeki aksaklıklar nedeniyle insanlar daha fazla yürümeye başladı. Bu nedenle spor ayakkabılar iyi satıyor. Kimyasal ve biyolojik silahlara karşı ekipman satan firmaların reklamlarında hareketlenme var. Mağazalar moda ürünleri vitrinlerden kaldırıp yerine yırtılmış jeanler gibi sıkıntıyı yansıtan ürünler koydular.


FRANÇOIS LOEB: EVİM BENİM ŞATOMDUR


Küreselleşme mağazacılıkta nasıl bir değişim yarattı?

- Müşteri kitlesinin yapısını değiştirdi. Bireycilik akımı ön plana çıktı. Chicago, İstanbul, Stockholm ve Bern gibi alışveriş merkezleriyle ünlü kentlerde bulunan mağazalarda köklü bir değişimi gerektirebilir. Bu mağazaların birçoğu sıkıcı. Çünkü insanlar alışveriş yaparken kendilerini evlerinde hissetmek istiyorlar. Mağazacıların daha yaratıcı çözümler bulmaları, mağazalarını bu eğilime göre dizayn etmeleri gerekiyor.

Mağazacılıkta 'küçük güzeldir' görüşünü savunuyorsunuz. Bu görüşü açıklar mısınız?

- Küçük zincirler, bölgesel müşterilerin ihtiyacını daha iyi karşılar. Bu anlamda daha başarılı olma şansına sahipler. Loeb böyle bir zincir olarak çalışıyor. Yerel zincirler müşterileriyle kişisel ilişkiler kurma şansına sahipler. Bu perakendecilik sektörünün en büyük kozlarından biri. İnsan faktörü kriz ortamlarında alınan yaraları en aza indirir.

11 Eylül saldırısından sonra perakendecilik sektöründe ne değişecek?

- Saldırı turizmi etkilemesi nedeniyle perakendeciliği de etkileyecek. Örneğin biz saldırıdan sonra turistlerden çok yerel müşterilere yönelme kararı aldık. Çünkü insanlar gezi planlarını ertelediler ve turist sayısı azaldı. Loeb'in bu aşamada izleyeceği staratejiyi bir İngiliz atasözüyle açıklayabilirim: Evim benim şatomdur. Kendi müşterimize doğru ürünler sunarak bu krizi atlatacağımızı düşünüyoruz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!