11 çocuğa ‘gardiyana dayak’ davası

İnfaz koruma memurları ve çocuklar arasındaki olaylarla ilgili savcılık sadece çocuklar hakkında dava açarken, memurlar hakkında takipsizlik kararı verdi. Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvuruda ise çocukların süngerli odaya konularak işkenceye maruz kaldıkları öne sürüldü.

AYAKTA SAYIMLA BAŞLADI

Dava dosyasına göre 1 Ocak 2014’te Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi’nde C-10 ve C-12 koğuşunda kalan çocukların ayakta sayım vermeye zorlanması nedeniyle infaz koruma memurları ile çocuklar arasında olaylar çıktı. Soruşturma sonunda savcılık İnfaz Koruma Memurları hakkında takipsizlik kararı verirken, 11 çocuk hakkında ‘yaralama, basit yaralama, hakaret, kamu malına zarar verme, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme’ suçlarında dava açıldı. Hazırlanan iddianamede, C-10 koğuşunda kalan H.E. isimli çocuğun sayım vermek istememesi üzerine olayların başladığı öne sürüldü. İddianamede H.E’nin bir arkadaşıyla infaz koruma memurlarından K.A’ya kafa attığı iddia edildi, çocukların infaz koruma memurlarına yangın tüplerini ve dolapları attıkları öne sürüldü. İddianamede, infaz koruma memurlarının ‘basit tıbbi müdahaleyle giderebilecek’ şekilde yaralandığı savunulurken, çocukların darp edilmesine ilişkin herhangi bir değerlendirme yer almadı. İddianamede, 21 infaz koruma memuru ‘müşteki’ sıfatıyla yer aldı. Dava dosyasında yer alan Adli Tıp Raporu’na göre, 8 çocuk olay sırasında maruz kaldıkları darp nedeniyle yaralandı. Savcılığın, infaz koruma memurları hakkındaki verdiği takipsizlik kararının kesinleşmesi üzerine çocukların avukatı Senem Doğanoğlu, AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. Doğanoğlu, dilekçesinde özetle şöyle dedi:

ÇOCUKLARA AĞIR ŞİDDET

“Başvurucu çocukların hepsi çıplak aramaya maruz bırakılmak istenmiştir. Başvurucuların maruz kaldığı bu muamelenin onur kırıcı niteliği çocukların öykülerinde bu uygulamayı tanımlarken yaşadıkları sıkıntı, kaygı ve rencide edilmişlikte de görülebilir. Başvurucu çocuklar tüm delillerin işaret ettiği üzere ağır şiddete maruz kalmışlardır. Çocukların maruz kaldıkları işkence eylemlerine yönelik hiçbir etkin soruşturma yürütülmediğinden AİHS işkenceye yönelik etkin soruşturmayı da içeren maddesi, açıkça ihlal edilmiştir. Başvurucular müşahede odası ve süngerli oda olarak tabir edilen, kamera kayıtları tetkikinden anlaşılacağı üzere hücre tipi yapılarda kalmaya zorlanmışlardır.”