Güncelleme Tarihi:
Malazgirt Meydan Muhaberesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da birçok merkezde kutlanıyor.
26 Ağustos 1071 tarihinde Malazgirt’te Büyük Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında meydana gelen ve Selçukluların mutlak zaferi ile sonuçlanan Malazgirt Meydan Muharebesi, gerek Türk gerek İslam gerekse dünya tarihi açısından kısa ve uzun vadede belirleyici sonuçların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Savaştan sonraki on yıl içerisinde Müslümanlar Anadolu’nun Batı uçlarına kadar ulaşmış ve 1075 yılına gelindiğinde İznik merkezli Türkiye Selçuklu Devleti’nin temelleri atılmıştır. İslâm dünyasında Selçuklu sultanlarının liderliğini üstlendiği yeni bir devir açılırken Bizans İmparatorluğu da 1453 yılında İstanbul’un fethine kadar devam edecek olan bir çözülme dönemine girmiştir.
SULTAN ALPASLAN'IN HAYATINA DAİR DETAYLAR
Sultan Alpaslan , Çağrı Beyin oğlu olup, babasının mücadeleli günlerinde 1029 da dünyaya gelmiştir. Muhtemelen bu sırada babası henüz Sırderya boylarında idi.
Sırderya boyları ise sadece göçülebilen değil, daha uzun süre mevsimlik hayat yaşanan bir yer idi. Yani kış aylarında oradaki şehirlerde, fakat yazın yaylakta da kalmakta idi. Çocukluğunda muhtemelen Babasının 1017’lerde yaptığı Batı seferinin hatıralarını dinleyerek büyümüştür. Fakat babasının dedesi, kendisinin de büyük büyük babası olan Selçuk Sübaşı’yı da onu sayıları gittikçe azalan görenlerden dinlemiştir. Onun çocukluğundaki iki ayrı coğrafya, Sırderya boylarının sulak ve yemyeşil âlemi ile Horasan diyarının bozkır görüntüsü de katkılamış olmalıdır. Onun Malazgirt sonrasında doğuya yönelmesinin etkenlerinden birisi, oraları merak etmesi ve olgunluk çağında yeniden görmek isteyişi olabilir. Zaten bir rivayete göre Cend'e de gelerek büyük dedesinin ve muhtemelen dedesinin kabirlerini ziyaret etmiştir. Sultan Alpaslan, zaten yaygın adının da gösterdiği gibi, Türk- Oğuz hatıralarının çok güçlü olduğu bir ortamda yetişmiştir.