Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2002 01:53
Şu anda 17 üniversitede 25 arkeoloji programı açık. Yakında buna 19 yeni program katılacak. Yeni programlar da öğrenci almaya başlayınca, her yıl mezun olan arkeolog sayısı 1000'e ulaşacak. Ancak mezunlar arasında kendi alanında iş bulanlar bu sayının yüzde 1'ini aşmıyor.
Büyük arkeolog Prof. Dr. Ekrem Akurgal, bir söyleşisinde Türkiye'yi kültürel mirası zengin, kendisi fakir bir ülke olarak tanımlamıştı. Tabii arkeolojideki en önemli sorunlardan biri kaynak sıkıntısı. Ama Türkiye, sadece para nedeniyle değil, akılcı örgütlenme, belli hedeflere yönelik rasyonel planlama yapamadığı için de arkeoloji alanında binbir sorunla mücadele etmek zorunda.
Toplumsal Tarih Dergisi'nde arkeoloji bir dosya konusu olarak ele alınıyor ve günün sorunları tartışılıyor. Burada yer alan bir habere göre, üniversitelerden her yıl neredeyse 1000 arkeolog mezun oluyor, ama sadece 10 tanesi iş bulabiliyor.
Öte yandan başka çelişkiler de yaşanıyor. Örneğin sualtı kazılarında görevlendirilmek üzere dalgıçlık eğitimi verip özel eleman yetiştirmek isteyen Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü, eğitime gönderebileceği 36 yaş altı arkeolog bulamıyor.
Şu anda 17 üniversitede toplam 25 arkeoloji programı açık. 19 yeni program ise önümüzdeki yıllarda öğrenci almaya başlayacak. 2001-2002 eğitim-öğretim yılında arkeolojiye ayrılan öğrenci kontenjanı 870. Ancak Bilkent Üniversitesi 150 öğrencilik kontenjanının yalnızca yüzde 20'sini doldurabildi. Bu da Türkiye genelindeki kontenjanı 750'ye düşürüyor. Önümüzdeki yıl şu anda kapalı olan programlar da öğrenci almaya başlayınca, her yıl mezun olan arkeolog sayısı bine ulaşacak.
Peki bu arkeologlar iş bulabilecek mi? Hayır. Çünkü her yıl 10 arkeolog kendi alanında iş bulabiliyor. Çalışabilecekleri yerler belli: Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü (birçok tarihi eser, örneğin camiler ve külliyeler bu genel müdürlüğe bağlı), DÖSİM (Kültür Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğü), Orman Bakanlığı ve üniversiteler.
İşin tuhaf tarafı, bir yandan da arkeoloğa ihtiyaç var. Eleman yetmemesi nedeniyle 150 civarındaki kazı sayısı arkeoloji bürokrasisi tarafından ‘‘başedilemez bir rakam’’ olarak nitelendiriliyor ve yeni kazılara olumlu gözle bakılmıyor. Oysa, Türkiye'de sadece tahmin edilen höyük sayısı 25 bin!
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Klasik Arkeoloji 3. sınıf öğrencisi Deniz Öztürk sorunlarını şöyle anlatıyor:
‘‘Arkeoloji okumayı bilinçli olarak tercih etmiştim. Bu ana kadar birçok olumsuzlukla karşılaştım. Derslerin ve eğitim olanaklarının yetersizliği, Kültür Bakanlığı'nın arkeolojiye ilgisizliğine, okul sonrası iş olanaklarının yetersizliği de eklenince arkeoloji başlığı altında birçok olumsuzluk görebiliyor insan. Her şeye rağmen bildiğim bir şey var ki, bu mesleği çok seviyorum.’’
ARKEOLOJİ ÖĞRENCİLERİ
Üniversite Kontenjan sayısı
Adnan Menderes (Aydın)
30
Akdeniz (Antalya)
40
Anadolu (Eskişehir)
30
Ankara (Ankara)
55
(Klasik arkeoloji, prehistorya, protohistorya birlikte)
Atatürk (Erzurum)
60
Bilkent (Ankara)
160
Çanakkale 18 Mart 40
Dicle (Diyarbakır)
45
Dokuz Eylül (İzmir)
30
Ege (İzmir)
60
(Klasik arkeoloji ve protohistorya birlikte)
Hacettepe (Ankara)
20
(Protohistorya)
İstanbul (İstanbul)
90
(Klasik arkeoloji, prehistorya, protohistorya birlikte)
Mersin (İçel)
20
Mimar Sinan (İstanbul)
20
Mustafa Kemal (Hatay)
30
(Protohistorya)
Selçuk (Konya)
100
Trakya (Edirne)
40
ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ OLAN AMA ÖĞRENCİ ALMAYAN ÜNİVERSİTELER
Afyon Kocatepe, Çukurova, Erciyes Kayseri, Gazi, Harran Urfa, Kafkas Kars, Muğla, Niğde, Pamukkale Denizli, Süleyman Demirel Isparta, Uludağ Bursa, Yüzyıl Van.