Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2008 00:00
Mısır, Filipinler, Haiti gibi ülkeler 3 yılda ikiye katlanan gıda fiyatlarının yarattığı krizin yarattığı ayaklanmalarla sarsılırken Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, bu durumun yoksul ülkelerde 100 milyon kişiyi daha da yoksullaştıracağına dikkat çekerek, "Geçmişten bildiğimiz gibi bu gibi sorunlar savaşlara neden olabiliyor. Dikkat etmeli" uyarısı yaptı.
SON 3 yılda ikiye katlayan gıda fiyatlarının yarattığı kriz Mısır, Filipinler gibi ülkelerde peş peşe ayaklanmalara yol açarken, Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick bu durumun fakir ülkelerde 100 milyon kişiyi daha da yoksullaştıracağına dikkat çekerek, "Geçmişten bildiğimiz gibi bu gibi sorunlar savaşlara neden olabiliyor" uyarısı yaptı. Zoellick, zengin ülkelerin çabuk hareket ederek Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Dünya Gıda Programı’na hızla 500 milyon dolar aktarmaları gerektiğini söyledi. IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn da önceki gün dünyada yüz binlerce kişinin açlık riskiyle karşı karşıya olduğunu açıklamıştı.
SORUN BÜYÜYOR: Gelişmiş ülke oranının artmasıyla birlikte tüketim artış hızının, üretim artış hızını geride bırakmasıyla başlayan yiyecek krizi giderek büyüyor. Tarım alanlarının daralması, küresel ısınmanın getirdiği zorlu iklim koşulları, bu durumun yarattığı panikle birlikte ihracatçı ülkelerin satış kapalarını kapaması da krizin büyümesini tetikliyor. Buna bir de mısır, şeker pancarı gibi hayvanların beslenmesinde önemli yer tutan ürünlerin biyodizel üretiminde kullanılması eklenince bakliyatta yaşanan sıkıntının et ürünlerine de kayma riski doğuyor.
SÖZLER TUTULSUN: Washington’da Dünya Bankası-IMF bahar toplantıları sırasında yoksul ülkelerdeki yardıma muhtaç insanlara gıda sağlamak için daha fazla yardım ve küçük çiftçilere destek çağrısında bulunan Zoellick, "Hükümetlerin mümkün olan en kısa sürede verdiği sözlere uyması ve diğerlerinin yeni taahhütlerde bulunmaya başlaması önemli. Dünya Gıda Programı bu çağrıyı yaptığından beri fiyatlar daha da yükseldi. Bu nedenle hükümetlerin hızlı hareket etmesi zorunlu" dedi.
YARDIMA BAŞLADIK: Gıda fiyatlarının yüksek olması nedeniyle Haiti’de hükümetin ölümlere yol açan ayaklanmalardan sonra hafta sonu düşmesi ve yağmalamaların, acil uluslararası eylemin önemine işaret ettiğini vurgulayan Zoellick, şunları söyledi: "Dünya Bankası Haiti’ye gıda programları için ek olarak 10 milyon dolar yardım bağışladı. Kalkınma Komitesi, yoksul ülkelerde tarımsal üretimi desteklemeyi ve küçük çiftçilere yardımcı olmayı amaçlayan ’Küresel Gıda Siyaseti için Yeni Sözleşme’ önerisini de onayladı. Ayrıca pirinç fiyatının yüzde 60 arttğı Afganistan’a da 5 hafta önce 30 bin ton gıda yardımı yapıldı. Yaz ortasına kadar 58 bin ton ek yardım yapmayı planlıyoruz."
HÜMANİST YAKLAŞIM DEĞİL: Şu anda yiyecek sorunu yaşamayan kişilerin bulundukları yerden yardım yapmaları gerektiğine dikkat çeken Zoellick, "Bunu yapmadan aç insanların midesini doyuramayız. Bu konu bu kadar net. Priblem gelişmiş ülkelere de kayabilir. O yüzden meseleye sadece hümanist bir yaklaşımla bakmamak gerekiyor" dedi.
Pirinç isyanı Haiti’de Başbakan yedi
Temel gıda maddesi pirincin yüzde 80’ini ithal eden Haiti’de, 50 kiloluk bir pirinç torbasının fiyatı 1 haftada 35 dolardan 70 dolara çıktı. Halk sokağa dökülüp 5 Haitili hayatını kaybedince Başbakan Jacques Edouard Alexis, istifa etmek zorunda kaldı.
İkili anlaşmalarla çözüm arayanlar var
Dünyada kriz yayıldıkça ülkeler kendi aralarında özel ticaret anlaşmaları imzalayarak sorunu çözümlemeye çalışıyor. Bu anlaşmalar çerçevesinde Ukrayna 61 bin metrekarelik alanda buğday üretim izni verdi. Buna karşın Libya petrol anlaşmalarına Ukrayna’yı da dahil edeceği sözü verdi.
Brezilya Ticaret Bakanı’nı tarım ürünleri ticareti konusunda anlaşmak için davet etti.
Çin, Yeni Zellenda ve Avustalya ile serbest ticaret anlaşması yapıyor.
Uganda Hindistan’a daha fazla kahve, süt ve muz satmaya hazırlanıyor.
İlk kriz pirinç ve buğdaydan çıktı, dünya çalkalandı
BM Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre, dünyanın en büyük pirinç üreticisi Çin’de gelir yükseldikçe pirinç tüketimi azalıyor. Çinliler et ve süt ürünleri tüketimine yöneliyor.
Ancak, gıda enflasyonu nedeniyle sosyal ya da siyasi tansiyonun yükselmesinden endişe eden hükümet, tüketicilerini korumak için pirinç ihracatına bazı kısıtlamalar getirdi.
Çin Başbakanı Wen Jiabao, ülkesinin, 1.3 milyardan fazla nüfusunu beslemek için pirinç ihtiyacını giderebilecek kapasiteye sahip olduğunu ve 40-50 milyon ton pirinç stoku bulunduğunu söyledi.
Çin’den sonra ikinci büyük üretici Hindistan’da pirinç, 1 milyardan fazla nüfusun yüzde 65’inin temel gıdası konumunda bulunuyor.
ABD Tarım Bakanlığı’na göre, bir zamanlar pirinçte kendi kendine yeten Filipinler, geçen yıl Nijerya, Endonezya ve Bangladeş’in önünde dünyanın en fazla pirinç ithalatçısı ülke oldu. Son 20 yılda sulak arazilerinin yarıya yakınını kaybeden ülkede büyüyen nüfusun artan taleple pirinç fiyatları da yükseldi.
Bangladeş’de pirinç fiyatlarının yükselmesi nedeniyle insanlar, 1974’deki kıtlıktan bu yana en kötü gıda sıkıntısıyla karşı karşıya bulunuyor.
Hindistan, nüfusunu beslemek için yeteri kadar rezervi bulunmasından ötürü henüz bir kriz olmadığını söylese de hükümet, artan fiyatları frenlemek için pirinç ihracatını yasakladı.
Ülkede pirinç stoklarının düşük olması nedeniyle, hükümet pirinç ithalatını garanti altına almak için Vietnam ile bir anlaşma imzaladı, Tayland ile anlaşmaya çalışıyor.
Dünyanın en büyük pirinç ihracatçılarından Tayland’da, pirinç ihracatına şimdilik bir kısıtlama getirilmezken, hükümet pirinç ihracatını sınırlamayı düşündüğü haberlerini reddediyor.
Geçen yıl ücretlerin artmadığı, ancak gıda fiyatlarının ikiye katlandığı ülkede yüzlerce yoksul aile günde bir öğünle yaşamaya çalışıyor ve bütçelerinin yüzde 70-80’ini gıdaya harcıyor. Hükümet 2.6 milyon insana pirinç yardımında bulunuyor ve bazı ailelere düşük fiyatla pirinç veriyor.
Enflasyonu önlemek için pirinç stoklarından 2.1 milyon tonu piyasaya süren Tayland Hükümeti, ayrıca herhangi bir sıkıntıya girilmemesi için ihracatçılara en az 500 ton pirinci bir kenara koyma kuralını uygulayacağını belirtiyor.
Yiyecek spekülasyonun merhametine bırakılamaz
FRANSA Tarım Bakanı Michel Barnier, yükselen gıda fiyatlarını düzenlemek ve spekülasyonu önlemek için hükümetlerin harekete geçmesi gerektiğini söyleyerek, "İnsanlar için yiyecek piyasa kurallarının ve uluslararası spekülasyonun merhametine bırakılamaz. Avrupalıların kendilerine bunu bütün uluslararası organizasyonlarda sorması gerekiyor" dedi.
Türkiye sorunu sulama ile çözecek
İHRACAT bariyerlerinin gıda fiyatlarını daha yukarıya taşıyacağını söyleyen Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "Bu gibi politikalar global fiyatlandırmayı zedeliyor. Türkiye sorunu barajların yanına kuracağı suılama kanallarıyla aşacak" dedi.
Tüzmen: Bakliyat gemisini Mersin’e getiririz
DEVLET Bakanı Kürşad Tüzmen, bakliyat fiyatlarındaki artışın temelinde dünya genelinde yaşanan küresel ısınmanın yattığını vurgularken, "Artışları bazı kesimler, herkesi tehdit eder hale getirmeye devam ederlerse, bakliyat gemisini Mersin Limanı’na getiririz" dedi. Bazı spekülatörlerin "talep arttı, ürün yetmiyor" gibi söylemlerde bulunduğunu, ancak bunun gerçeği yansıtmadığını anlatan Tüzmen, şöyle devam etti: "Buğday ve pirinç gibi ürünlerde talep anlamında çok ciddi artış yok. Neticede herkes normalin iki katı mercimek, buğday tüketmeye başlamadı. Talep anlamında normal bir artış var. Küresel ısınma ile birlikte üründe azalma olabilir. Küresel ısınmayı fırsat bilen bazı spekülatörler, fiyatları artırıp para kazanmaya çalışıyor."