10 yıldır karanlık
Güncelleme Tarihi:
10 yıl önce bombalı saldırı sonucu kaybettiğimiz gazeteci yazar Uğur Mumcu suikastinin arkasındaki sis perdesi hala aydınlatılamadı. Yargıtay, Mumcu suikastının da aydınlatılmasını kapsayan ''Umut Operasyonu'' davasında, 2 sanık hakkındaki idam cezalarını müebbet ağır hapis cezasına çevirerek onarken, 8 sanık hakkındaki 3 yıl 9 ay ile 12 yıl 6 ay arasında değişen ağır hapis cezalarını da yerinde buldu. Ankara 2 No'lu DGM, Yargıtay'ın 8 sanık yönünden bozduğu dosyayı, 3 Şubat Pazartesi günü yeniden ele alacak.
Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu suikastına ilişkin soruşturma ve yargılama sürecinde 10 yıl geride kalırken, suikast konusundaki tartışmalar bitmedi.
Mumcu'ya 24 Ocak 1993'te yapılan suikastten sonra, Ankara DGM olaya el koydu. Suikastten sonra olay yerine giden dönemin Ankara DGM Cumhuriyet BaÅŸsavcısı Nusret Demiral, ilk incelemenin ardından soruÅŸturma görevini dönemin Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Albay Ãœlkü CoÅŸkun'a verdi. CoÅŸkun, yedek hakimliÄŸe atanınca, Savcı Tevfik Hancılar görevlendirildi. Hancılar'dan sonra soruÅŸturmayı yürütme görevi verilen Savcı Kemal Ayhan, evinde geçirdiÄŸi kalp krizi sonucunda yaÅŸamını yitirdi. SoruÅŸturmada, en son Savcı Hamza KeleÅŸ'e görev verildi.Â
SÃœRPRÄ°Z TANIK, SANIK OLDU
Mumcu suikastı soruşturmasını, Coşkun'un yürüttüğü sırada, Ayhan Aydın isimli sürpriz bir tanık ortaya çıktı. Coşkun'un tanık sıfatıylaifadesini aldığı Aydın, kendisini sanık sandalyesinde buldu. Aydın, hakkında ''yalancı tanıklık'' suçundan Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada beraat etti.
SoruÅŸturmada ilk ''sürpriz geliÅŸme'', olaydan 6 yıl sonra, Savcı Hamza KeleÅŸ'in, 11 Aralık 1998'de ''asli ve maddi faillerin araÅŸtırmasına'' devam ettiÄŸi ana dosyadan ayırarak ''Mumcu'nun tasarlanarak öldürülmesine iÅŸtirak ettiÄŸi ve bu amaçla oluÅŸturulan çetenin üyesi olduÄŸu'' gerekçesiyle Abdullah Argun Çetin hakkında idamistemiyle dava açmasıyla ortaya çıktı.Â
TARTIŞMA 1 YIL SÜRDÜ
Ankara 1 No'lu DGM'de 7 Ocak 1999 günü yargılanmaya baÅŸlanan Çetin'in ''akıllı olup olmadığının'' araÅŸtırılması 1 yıl sürdü. Mahkeme, Çetin'i önce Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne,daha sonra Ä°stanbul Adli Tıp Kurumu BaÅŸkanlığı'na ''akli dengesinin yerinde olup olmadığının'' tespiti için sevk etti.Â
Mahkemeye gönderilen her iki raporda da, sanığın ''suç tarihinde ve halen, ceza ehliyetini etkileyecek herhangi bir akıl hastalığı veyaakıl zayıflığı olmadığı, ceza ehliyetinin tam olduÄŸu'' belirtildi. Bomba uzmanlarınca hazırlanan raporlarda ise ''sanığın, bomba konusunda herhangi bir eÄŸitim almadığı, hatta hayatında hiç bomba veyapatlayıcı madde görmediÄŸi'' görüşüne yer verildi.Â
''UMUT OPERASYONU'' DAVASI
Çetin'in yargılandığı davada ''somut'' geliÅŸmeler ortaya çıkmazken, DGM Savcısı KeleÅŸ, Ä°stanbul'da Hizbullah'ın Ä°lim Grubu'na yönelik 17 Ocak 2000 tarihinde düzenlenen operasyonda elde edilen CD ve disketlerdeki bilgiler üzerine, Mumcu suikastının faillerini yakalamak amacıyla 21 Åžubat 2000 tarihinde baÅŸlanan ''Umut Operasyonu'' soruÅŸturması sonunda, 11 Temmuz 2000 tarihinde, 9'u idam olmak üzere 17 sanık hakkında dava açtı.Â
Mumcu suikastını faillerini yakalamak amacıyla başlatılan, daha sonra ortaya çıkan bağlantılar üzerine Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok'un öldürülmesi gibi 22 olayı kapsayan ''Umut Operasyonu''na ilişkin hazırlanan iddianamede, Mumcu'nun aracına konulan bombanın Ferhan Özmen tarafından yapıldığı öne sürüldü.
Ä°ddianamede, bombada 2 kilo 300 gramkadar C-4 patlayıcı bulunduÄŸu, elektrikli fünye ateÅŸlemeli, bubi kısmında plastik mandal olan güç kaynağı olarak pilin kullanıldığı ve kurulma sisteminin misina ile mıknatısa baÄŸlanan bir düzenek olduÄŸu kaydedildi. Ä°ddianamede, bombanın, Necdet Yüksel'in gözcülüğünde OÄŸuz Demir tarafından otomobile yerleÅŸtirildiÄŸi öne sürüldü.Â
Umut davası, Ankara 2 No'lu DGM'de 14 AÄŸustos 2000 Pazartesi günü baÅŸladı. Abdullah Argun Çetin'in Ankara 1 No'lu DGM'de yargılandığı dava dosyasının da aralarında bulunduÄŸu bazı dava dosyaların birleÅŸtirilmesiyle sanık sayısı 24'e çıkan ''Umut Operasyonu'' davası,7 Ocak 2002 tarihinde, yaklaşık 17 ay sonra 20. duruÅŸmada sonuçlandı.Â
DGM'NÄ°N KARARI
2 No'lu DGM, Ferhan Özmen, Necdet Yüksel ve Rüştü Aytufan'ı, ''mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp, yerine din kurallarına dayalı devlet kurmak için oluşturulan silahlı çeteye üye olup, anayasal düzeni değiştirmeye cebren teşebbüs ettikleri'' gerekçesiyle,TCK'nın 146/1. maddesine göre idam cezasına çarptırdı.
Mahkeme, Abdullah Argun Çetin'in, ''UÄŸur Mumcu'nun taammüden öldürülmesi olayına fer'i fail olarak iÅŸtirak etmek suçunu iÅŸlemediÄŸi'' gerekçesiyle beraatine karar verirken, ''cürüm iÅŸlemek için oluÅŸturulan teÅŸekküle üye olma'' suçundan dosyasını Nöbetçi Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.Â
2 No'lu DGM, 1 sanık hakkındaki davayı erteledi, 4 sanığın beraatine karar verdi, 15 sanığı da 3 yıl 9 ay ile 18 yıl 9 ay arasında deÄŸiÅŸen ağır hapis cezalarına mahkum etti.Â
YARGITAY'IN KARARI
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, temyiz istemlerine ilişkin kararını 13 Kasım 2002 tarihinde açıkladı. Yargıtay, idam cezasına çarptırılan Necdet Yüksel ve Rüştü Aytufan'ın cezasını, 4471 sayılı Yasa uyarınca müebbet ağır hapis cezasına dönüştürerek onadı.
İdam cezasına çarptırılan Ferhan Özmen'in de aralarında bulunduğu 8 sanık hakkında verilen mahkumiyet kararlarını eksik soruşturma gerekçesiyle bozan yüksek mahkeme, 8 sanık hakkındaki 3 yıl 9 ay ile 12 yıl 6 ay arasında değişen ağır hapis cezalarını da yerinde buldu.
Ankara 2 No'lu DGM, cezaları bozulan sanıklar yönünden dosyayı, 3 Şubat Pazartesi günü yeniden ele alacak.