Güncelleme Tarihi:
Alanya Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava dosyasına göre iddiaya konu olay 20 Ekim 2016'da yaşandı. S. T., anılan gün sabah 08:30 gibi işyerini açtı. 15
‘YARIN İŞE GİTMEYECEĞİM' DEYİNCE...
İ., olay günü, işyerine 5 dakika mesafe uzaklıkta olan evine 20:30 sıralarında gitti. İ., annesine ertesi gün işe gitmeyeceğini söyledi. Annesinin, nedenini sorması üzerine İ. sabah yaşandığı iddia edilen olayı annesi ile paylaştı. 21 Ekim günü S.T. hakkında şikayet başvurusunda bulunuldu. T. tutuklanarak ceza evine gönderildi. T. hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı ve Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
T. ise yaptığı savunmada, hakkındaki suçlamayı kabul etmedi. T., işyerini açtıktan 15 dakika İ.'nin geldiğini söyledi. T. saat 08:50 gibi de müşterisi Ş. K.'nin işyerine geldiğini aktardı. Saat 09:00 sıralarında ise Ş. K. ile birlikte işyerinden çıktığını aktaran T. saat 13:00 gibi işyerine geldiğini belirtti. T. işyerine döndükten sonra İ. ile birlikte diğer iki çalışanın da dükkanda olduklarını söyledi. T. ayrıca, olayın yaşandığı gün, İ.'nin yerine alacakları yeni çırak için görüşme yaptığını, İ.'nin de buna tanık olduğunu söyledi.
SAÇINA FÖN ÇEKTİRDİ MAKYAJ YAPTI
İşyerinde çalışan M. Ç. ve D. T. de olayın yaşandığı gün İ.'nin durumunda anormal hiçbir farklılık olmadığını belirtti. İki çalışann verdikleri ifadelerde, İ.'nin saçların fön çektirdiğini, akşam 18:30'a kadar iki kez de makyaj yaptığını söyledi. İkili, saat 20:30 gibi işyerini kapattıklaırını İ.'nin de kendileri ile birlikte çıktığını
10 YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ
T.Mahkeme yaptığı yargılama sonrası T. hakkında 10 yıl hapis cezası verdi. T., avukatı aracılığı ile istinaf yoluna gitti. Dosyaya bakan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesi, istinaf başvurusunu geri çevirdi.
YARGITAY KARARI İLE BERAAT ETTİ
Bu kez, yapılan itiraz sonrası Yargıtay 14. Ceza Dairesi dosyayı ele aldı. Daire, verilen mahkumiyet kararını bozdu. Bozma kararında, İ.'nin çelişkili ifadeleri ve dinlenen tanık ifadeleri etkili oldu. Daire kararında ayrıca T.'nin tahliye edilmesine karar verilmesi talep edildi. T. tahliye edildikten 3 ay kadar sonra ise, geçen 21 Mart'ta çıkan kararla beraat etti. Tutuklandıktan sonra kanser olduğu belirtilen T., Alanya’dan da taşındı.
KARAR OLDUKÇA ÖNEMLİ
S. T.'nin avukatı Av. Alper Sarıca, dosyaya ilişkin yaptığı değerlendirmede "Biz dosyayı temyiz aşamasında aldık. Dosyayı incelediğimde, gerek vicdanen gerekse vatandaşların hukuki güvenliği açısından oldukça rahatsız oldum. Cinsel istismar toplumumuzda kanayan bir yana. Ancak bu tür dosyalarda 'kurunun yanında yanan yaşlar' da var. Mahkemeler tabii ki mağdurun beyanını esas almalı, ancak mağdur beyanını da olayın özelliklerine göre değerlendirmeli ve sıhhatinde şüpheye düştüğünde sanık lehine yorumlamalı. Yoksa dosyada sanık lehine ciddi deliller bulunsa da salt mağdurun beyanını esas alarak mahkumiyete karar vermek trajik sonuçlara sebep olabilir. Yargıtay 14. Ceza Dairesi duruşmada yaptığımız savunmaları da dikkate alarak oldukça önemli bir kararla müvekkilimin mağduriyetine son verdi. Ancak gerek müvekkilim gerekse ailesi yaklaşık 1,5 yıl boyunca tarifi ve telafisi imkansız mağduriyete uğradı. Müvekkil cezaevinde kanser oldu; tahliye olduktan sonra 2 kez operasyon geçirdi. Ömür boyu silinmesi güç bir lekeye maruz bırakıldı" dedi.