10 trilyonluk rehine 5 yıl sonra kurtuldu

Güncelleme Tarihi:

10 trilyonluk rehine 5 yıl sonra kurtuldu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 1998 00:00

Haberin Devamı

Trilyonerdi ama yoksul yaşantısıyla nam yapmıştı Kuşadası'nda... Yaşar Zeynel Gürdal'a Kuşadalılar ‘‘Mallı Garip’’ adını takmıştı. Uçsuz bucaksız arazileri vardı, iştahları kabartan. Üstelik de yapayalnızdı, içine sığdığı o gösterişsiz dünyasında...

Sonunda olan oldu ve bir çete kaçırdı ‘‘Mallı Garip’’i 5 yıl önce. Önce Kayseri sonra Mardin Kızıltepe'ye. Ölüm tehdidiyle imzalar attırarak eritmeye başladılar trilyonluk serveti. Şimdi polis çeteyi arıyor tapu kayıtlarından iz sürerek...

Kuşadası'nda yaklaşık 10 trilyon liralık mal varlığına rağmen yoksul bir yaşam süren Yaşar Zeynel Gürdal, 5 yıl önce servetini hayır işlerine adamaya karar verdiği günlerde, bir şebeke tarafından kandırılarak kaçırıldı. Kayserili şebeke elemanlarınca önce bu kente, ardından da Mardin'in Kızıltepe İlçesi'ne götürülüp, arsaları tek tek vekaletle satıldığı iddia edilen Gürdal'ı, polis kurtardı. Hürriyet ekibi tarafından İzmir'e getirilen Gürdal, mallarını kurtarıp, hastane ve okul yapacağını açıkladı. Polis, filmlere konu olabilecek kâbus dolu yıllar geçiren Gürdal'ın arazisiyle ilgili tapu işlemlerini takibe alarak, şebekenin peşine düştü.

Kuşadası'nın sayılı zenginlerinden Yaşar Zeynel Gürdal, 1993 Nisan'ında, arsalarını ilk planda turizm meslek lisesi ve hastane yapılması için bağışlamak üzere Kuşadası Kaymakamlığı'na başvurdu. Gürdal'ın bu girişimi yerel gazetelerde yayımlandı.

Pencerelerindeki camları kırık, harabe bir evde, yokluk içinde yaşama pahasına satmaya kıyamadığı, denize nazır, uçsuz bucaksız arazilerini hayır işlerinde kullanmak isteyen Gürdal'ın bazı arsalarına, Kayseri'de müteahhitlik yaptığını söyleyen Hayati Canpolat, talip oldu.

Mahalle halkının ‘‘Mallı Garip’’ adını taktığı Gürdal, dün gibi hatırladığı 7 Nisan 1993 Çarşamba günü, Canpolat ve beraberindeki öğretmen Nurettin Parlak ve Muharrem Demir'e arsasını göstermeye gitti. Canpolat ve yanındakiler, bir kişiden alacakları olduğunu, para gelir gelmez tapu işlemini yapacaklarını söyleyerek kandırdıkları Gürdal'a, Denizli'ye gidip gezmeyi teklif ettiler. Otomobile bindirdiler, boş senet imzalattılar. Bir de uyuşturucu iğne yaptırarak, Denizli yerine Kayseri'ye kaçırdılar.

TEHDİTLE ARAZİSİNİ SATTILAR

Şebeke elemanları, sonraki günlerde başına silah dayayıp aldıkları vekaletnameyle Gürdal'ın arsalarını tek tek satarken, bazı arkadaşları, yaşamı boyunca Kuşadası'nın dışına çıkmayan Gürdal'ın haftalardır ortalarda görünmemesi nedeniyle endişeye kapılıp, polise başvurdular. Haber, Hürriyet'te 12 Ocak 1994 tarihinde ‘Mallı Garip yağması’, 13 Ocak 1994 tarihinde de ‘Mallı Garip rehin mi?’ başlıklarıyla yer aldı.

Kuşadası polisi, Gürdal'ın son günlerde birlikte görüldüğü kişilerle, arsalarını satanları bulup sorguladı. Haklarında delil bulunamayan bu kişiler serbest bırakıldı. Şebeke üyeleri boş durmayıp, Kayseri'de Gürdal için, ‘Akli dengesi yerinde, sağlık sorunu yok’ diye rapor aldı. Yine Gürdal'ın imzasıyla savcılığa verilen dilekçede, ‘‘Kaçırılmadım, Türkiye'yi gezip hayatımı yaşıyorum’’ ifadesi yeraldı.

Bu gelişmeler üzerine, Gürdal'ın aranmasıyla ilgili soruşturma dosyası rafa kaldırıldı. O günlerde Hürriyet'in adım adım izlediği, ancak bulamadığı Gürdal'ın Türkiye gezisi bitmedi, hayatı boyunca ayrılmadığı ve çok sevdiği Kuşadası'na hiç dönmeyip, sır oldu.

HÜRRİYET DEVREDE

Kaybolduğunda 54 yaşında olan, bugün 59 yaşına giren Yaşar Zeynel Gürdal'ın Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde görev yapan öğretmen Nurettin Parlak'ın evinde rehin tutulduğu ihbarı, geçen hafta hha Kuşadası Muhabiri Nuran Şefkatlioğlu'na ulaştı. Hürriyet ekibi hemen Kızıltepe'ye hareket etti. Bu sırada polise de başvuran Kızıltepe'deki komşuları, eve kilitlenen Gürdal'ın bir aydır kapalı tutulduğunu bildirdiler. Polis, kapıyı çilingire açtırıp Gürdal'ı kurtardı. Kızıltepe'ye ulaşan ekibimiz, Gürdal'ı misafir edildiği Emniyet Müdürlüğü'nde buldu. Gürdal, Kuşadası'ndan tanıdığı hha muhabiri Nuran Şefkatlioğlu'nu karşısında görünce boynuna sarılıp, gözyaşlarına boğuldu.

Nurettin Parlak'ın çevresindekilere ‘Deli dayım’ diye tanıttığı Gürdal, polise 5 yıldır rehin tutulduğunu anlattı, Nurettin Parlak ve arkadaşlarından davacı olduğunu söyledi. Polis, Gürdal'ın kalan mallarını satmak üzere Kuşadası'nda gittiği öğrenilen öğretmen Nurettin Parlak ve suç ortaklarının yakalanması için Kuşadası polisine bilgi verdi.

Parlak'ın, şebekeden aldığı para karşılığı Gürdal'ı rehin tuttuğunu sandıklarını söyleyen polis yetkilileri, bir tutanak düzenleyip onu Hürriyet ekibine teslim etti. Hemen Diyarbakır'a, oradan da ilk uçakla İzmir'e getirilen Yaşar Zeynel Gürdal, Kuşadası Kaymakamı Cezmi Türk Göçer ve Emniyet Müdürü Şevket Taşdelen'e Hürriyet ekibi tarafından teslim edildi. Göçer ve Taşdelen'in talimatıyla, kâbus dolu 5 yıl geçiren Gürdal'dan alınan bilgiler doğrultusunda tapu işlemleri takibe alındı ve şebekenin ele geçirilmesi için operasyon başlatıldı.

Yalnız ceylanın avcısı çok olur

5 yıl süren esaret hayatı bitip yeniden özgürlüğüne kavuşan Yaşar Zeynel Gürdal, yaşadıklarını anlattı. Gürdal, ‘‘Yalnız ceylanın avcısı çok olur. Ben de zengin, yalnız adamdım, bir gün beni de avladılar’’ dedi. Şimdi özgürlüğün tadını çıkaran Gürdal, nasıl kurtarıldığını şu ifadelerle anlatı:

‘‘Beni kaçıran şebekeden, Kızıltepe Çatak Köyü İlköğretim Okulu Öğretmeni Nurettin Parlak'ın evinde rehindim. Okullar tatile girdiğinde, bir miktar yiyecek bırakıp, ‘Kayseri'ye düğüne gidiyoruz' diyerek kapıyı üzerime kilitleyip gittiler. Evin anahtarını bir tanıdıklarına bırakmışlar. O adam, bir ayda üç kez uğrayıp ekmek verdi. Polise ihbar gelmiş, çilingirle kapıyı açıp beni kurtardılar. Saçım sakalım karışmış, aç, pejmurde haldeydim. Görenler yine polisi arayıp zor koşullarda yaşadığımı anlatmış. Emniyet Müdürü Hilmi Dur, misafirhanelerinde konuk etti. Kuşadası'ndan tanıdığım gazeteci Nuran Hanım'ı karşımda gördüğümde dünyalar benim oldu. Toprağın altından dünyaya çıktığımı hissettim. Kabuk değiştirdim. Özgürlüğe kavuştum. Ona, mutlulukla kendi ailemin ferdi gibi sarıldım. O ana kadar kurtulma ümidim yoktu. Yine o şebekenin eline düşeceğimi, öldürülüp, cesedimin bir tarafa atılacağını, faili meçhul cinayete kurban gideceğimi düşünüyordum. Artık kurtuldum.’’

Mallı Garip'in serveti

Yaşar Zeynel Gürdal'ın, ‘‘En az 10 trilyon lira eder’’ denilen, ancak bugün elinde ne kaldığını bile bilmediği Kuşadası'ndaki mal varlığı şöyle:

Hacı Kerim Mevkii'nde, denize yakın imara açık 238 bin metrekare arsa.

Fantasia Otel yakınında, denize yakın 38 bin metrekare arsa.

Onur Otel'in karşısında 20 bin metrekare arsa. (Lidersan'a kat karşılığı vermişti. Karşılığında 8 villa ve 600 milyon lira alacaktı.)

İki ayrı kooperatif hissesi.

Hacı Feyzullah Mahallesi Gökçen Sokak'ta 99 metrekare arsa.

Kuşadası'ndaki son günlerine kadar yaşadığı, Hacı Feyzullah Mahallesi Güzel Sokak'ta 63 metrekare eski ev.

Davutlar yolunda 24 bin 500 metrekare arsa.

Bir traktör.

Kaçırıldığında üzerinden alınan altın, dövizler, banka hesabındaki yaklaşık 300 milyon lira para.

Ailenin tek çocuğu

Kuşadası'nda herkesin ‘Mallı Garip’ lakabıyla tanıdığı Yaşar Zeynel Gürdal'ın ilginç bir yaşam öyküsü var. 1939 yılında Kuşadası'nda doğdu. Fatma-Lütfü Gürdal çiftinin tek çocuğu. İlkokulu bitirdikten sonra okumadı. Annesini 1959'da kaybetti. Babası, varlıklı bir ailenin kızı Hüsniye Hanım ile 1960'ta evlendi. Öz annesini aratmayan Hüsniye Gürdal 1971'de, babası da 1984'te vefat edince, hayatta yapayalnız kaldı. Üvey annesi Hüsniye Hanım'ın başka varisi olmadığı için tüm malları ona kaldı. Tütüncülük, şeftali işiyle uğraştı, ancak başarı sağlayamadı. Aç kaldığı günler oldu, ancak servetine dokunmadı. Bugünkü değeri 10 trilyonu bulan arazilerini güvenlik güçlerinin vakıflarına bağışlamayı, ilkokul, ortaokul ve turizm meslek lisesi inşa ettirerek hayır işlerinde kullanmayı tasarladı. Villalarını da inşaatı bittikten sonra birleştirip, huzurevi haline getirerek yaşlılara açmayı, yine küçücük eski evini restore ettirip burada birlikte yaşayacağı can yoldaşı bulmayı tasarladığı günlerde kaçırıldı.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!