Güncelleme Tarihi:
1-Ocak-Mart arası Afrin’e yapılan Zeytin Dalı Harekatı başladığında şu görüş hakim oldu: Fırat’ın Doğusu’na gitmeden olmaz! Bu hedef niçin önemli?
Gitmeden olmaz çünkü Suriye’nin kuzeyinde eski adı Mare koridoru olan bir bölgede aynı Kuzey Irak’ta olduğu gibi butik devlet yaratılmak isteniyor. Tek bir etnisiteye dayalı ve ABD desteğinde… Oysa bölgede Kürtlerin yanında Araplar, Türkmenler, Yezidiler de yaşamaktaydı ve halen sayıları azalsa da mevcutlar. Daha önce yapılan iki harekât 2011’den itibaren adım adım birleştirilen El Cezire ve Kobani (Ayn el Arab) kantonlarının batıya sarkmasını engellemişti. Bölgede IŞİD bahane edilerek ABD desteğinde bir devletçik inşasına girişildi. Çekirdek kökleşirse gelecekte de genleşir. Türkiye için hatta bölge için huzursuzluk kaynağına dönüşür. Öncelikle Suriye parçalanmış olur. Başka alanlardaki parçalanmalara vasat yaratır. Emperyalizmin sürekli top koşturacağı bir alana dönüşür. Güncelliğinin örneğini, hem Suriye’nin parçalanmasında hem de ABD’nin İran’a olası müdahalesi için vekalet savaşçısı rolünde görmek mümkün.
2- Plan, Fırat ile Dicle arasındaki bütün şeritte 30-40 kilometre derinliğinde bir tampon bölge kurmak mı?
Öyle olduğunu sanmıyorum. Amaç, kantonların birleştirilerek tek bir blok oluşturmasını engellemektir. Zira 30 kilometre derinlikten sonra da bir egemenlik alanı yaratmaları mümkün. O nedenle belki el Cezire ve Kobani arasına da bir kalkan koyma ihtiyacı öngörülmüş olabilir. Belki birden fazla cep yaratıp kantonları birbirinden tecrit etmek amaçlanmıştır.
3- ABD, Fırat’ın doğusuna yönelik her girişimde DEAŞ’la savaşın sekteye uğrayacağını söylüyor. Bundaki gerçeklik payı nedir?
Bu söylem, ipe un sermenin diplomatik versiyonudur. Ciddiyetten uzaktır. Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmasında, ‘gerekiyorsa IŞİD’i biz temizleriz’ dedi.
4- Washington hem ‘endişe kaynağı’ diyor hem operasyona yeşil ışık yakıyor. Ne dersiniz, ABD ile bir çatışma yaşanır mı yoksa sınırlı bir operasyona göz yumar mı?
Siyasi irade, ABD ile çatışmamayı baştan tahdit olarak koydu. Bu nedenle bir çatışma beklenmemeli ama böyle bir risk mevcut. Eğer bir uzlaşma sağlandıysa teorik olarak ‘çatışma yaşanmaz’ diyebiliriz. Eğer ABD bu operasyona ses çıkarmazsa bundan en büyük dersi PKK’nın çıkarması gerekir. Güvendikleri dağlara kar yağacak demektir. Tabii ülkemizde ABD’yi her şeye kadir görenlerin de çıkaracağı dersler olacaktır.
5- Operasyonlarda ÖSO’nun rolü ne olur?
Mutlaka diyebiliriz. Özellikle Tel Abyad bölgesinde kullanılma olasılığı çok yüksek.
6- Harekat uzun mu sürer? Öncekilere oranla askeri olarak daha zor bir bölge mi ?
Uzun vadeli olur. Askerin girdiği yerden çıkması çok zordur. Ancak Suriye’de anayasal düzene geçilirse o zaman hatta o zamandan bir süre sonrasına bile sarkar. Diğerlerinin bağlamı ile yapılacak olanın güçlükleri farklı. İki önemli etmen var: Birincisi ABD’nin varlığı, ikincisi bölgenin sosyolojik yapısı. Çok sayıda yerleşim yeri var. Birçoğu dostça yaklaşmayabilir. Hem ABD unsurlarıyla çatışmaktan kaçınma hem de bölge halkıyla doğru iletişim özel bir gayreti gerekli kılar.
7- Sonunda Süleyman Şah Türbesi eski yerine taşınır mı?
Bence hedeflerden biri gibi duruyor. Münbiç bölgesiyle bağı açısından önemli olduğu kadar içeride yaratacağı moral dalga bağlamında da önemli bir askeri hedeftir. Türbe yeniden eski yerine taşınırsayerel seçimler üzerinde bile etkisi olabilecek bir mesaj olur. İktidar muhtemelen bunu da hesaplamıştır.
8- YPG ağır bir çatışmaya girecek durumda mı, direnç gösterebilir mi?
YPG hangi durumda olursa olsun Türk Ordusu ile başa çıkamaz. Üstelik arazi savunma yapacak tarafa avantaj sağlamıyor. Ancak belki yerleşim yerlerinde halkla iç içe olacakları için zorluklar yaratabilir. ABD’nin verdiği silahları nasıl kullanabileceklerini zaman gösterecek. Zayiatsız bir harekât olmasını dilerim. Eğer alacağı talimat direnme yönünde olursa direnir. Kendileri için varık yokluk meselesine dönüştüğünde yapacakları tek iş direnmektir. Bu, biraz patronlarına bağlı, diyelim.
9- Astana ortakları; Rusya ve İran bu operasyona nasıl bakar?
Çok iyi, derler. ABD’nin bölgedeki piyonlarının etkisizleştirilmesi Suriye ‘nin toprak bütünlüğünü sağlamak isteyen bütün tarafların işine gelir. Aslında harekâta Fırat’ın güneyinden de Suriye Ordusu’nun omuz vermesi farklı ve iyi bir duruma yol açar.
10- ABD, Kobani ve Tel Abyad arasında 5 gözlem noktası kurma niyetinde. Tel Abyad, Ras el Ayn ve Kobane ön plana çıkıyor. Tüm bunların anlamı nedir? Bu gözlem noktaları niçin o kadar önemli?
ABD Ordusu; gözlem noktalarını bölgede alan hâkimiyetini kalıcı kılmak için kurdu. Bu noktalar onlar için barınma alanları haline getirilecektir. Bu noktaların her birinin kendileri açısından bir taktik değeri vardır. Entegre muhabere sistemleriyle ilgili de olabilir. Sayılarını da artıracaklardır. Tabii eğer kalıcı kılabilirlerse. Türkiye’ye söyledikleri gibi, Suriye’den Türkiye’ye geçmek isteyen IŞİD militanlarını tespit etmek için değil.