Güncelleme Tarihi:
- Dinleme kayıtlarının birinde Digiturk’ün satışına ilişkin iki işadamı arasındaki pazarlığa yer veriliyor. İşadamı A.T. ile F.S. arasındaki görüşmede, ihaleye girilmesi halinde bunun bazı gazetelerde haberinin yapılacağına ilişkin tehdit duyuluyor. Hemen ardından yayınlanan ses kaydında ise A.T. bu kez işadamı E.T. ile görüşüyor. Bu görüşme, MİT’in geçmişe dönük Türkiye genelinde bütün görüşmeleri kayıt altına aldığı şüphesini doğuruyor. 5.54 dakikalık kayıtta, F.S. ile A.T.’nin Telekom ihalesine girmemeleri yönündeki geçmiş tarihli telefon görüşme kayıtlarının MİT’ten istenildiği iddia ediliyor. Söz konusu ses kaydında E.T., “MİT’ten şey geldi mi” sorusunu A.T.’ye yöneltiyor.
- Bir başka ses kaydında ise AK Partili bir yönetici ile Başbakanlık bürokratı arasındaki diyoloğa yer veriliyor. İki isim konuşmalarında Sayıştay raporlarından şikâyet ediyorlar. Kamunun harcamalarını kontrol eden kurum olan Sayıştay’ın hazırladığı raporların Meclis’e gelmesi durumunda ‘AKP’nin duman olacağını’ söylüyorlar. Sayıştay’daki AKP’ye yakın isimlerin AKP’yi zor durumda bırakan uygulamalara bürokratik taassup nedeniyle direnmemesinden yakınan AK Partili yöneticinin, “Hepsi bizim adamımız hepsi” sözleri dikkat çekiyor.
- YouTube’a düşen bir başka ses kaydında ise rüşvet soruşturması nedeniyle tutuklandıktan sonra itiraz üzerine serbest bırakılan İranlı işadamı Reza Zarrab ile çalışanı Abdullah Happani arasındaki telefon konuşmasına yer veriliyor. Bu kayıtta bir bakanın kendisine gönderilen rüşvette 10 milyon Euro’luk eksik olduğunu söylediği öne sürülüyor. Konuşmanın devamında Zarrab’ın adamının bir banka genel müdürüne de 2 milyon Euro verdiği belirtiliyor.
- Bir başka ses kaydında Başbakan Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal arasında geçtiği öne sürülen konuşmaya yer veriliyor. Bu kayıtta da gelişmelerin gazetelerde nasıl yansıtılması gerektiği üzerinde duruluyor.