10 dolarlık sikkeye 50 dolar masraf

Güncelleme Tarihi:

10 dolarlık sikkeye 50 dolar masraf
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2001 02:12

Hayır, yanlış hatırlamıyorsunuz. Siz de, biz de kendisini Turgut Özal'ın Başbakan, Bedrettin Dalan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemden İSKİ Genel Müdürü olarak tanıyoruz.

Meğerse, bir yandan ‘‘İstanbul'un su sorununu nasıl çözerim’’ diye düşünürken, bir yandan da, ‘‘Bu akşam eve erken gidebilsem de şu Sasani sikkeleriyle başbaşa kalsam’’ diye hayaller kurarmış. Hayalleri çeşitli koleksiyonlar olarak büyümüş, büyümüş. Çok yakında da sikkelerle ilgili bir kitap yaptı: 1949 Sivas doğumlu olan Damalı, Dalga, Alev, Volkan, Tipi ve Atom isimlerini taşıyan beş kardeşin en küçüğü. O yıllarda, üstelik Sivas'ta, çocuklara bu tür isimler koyan ve hayatlarını hiç değilse bir dönem zorlaştıran kişi, Sivas'ın ilk eczacısı olan dedeleri. Sebebi de, Sivas'ta Hilál-i Ahmer'i kuran dedenin fen bilimlerine biraz fazla meraklı olması. İki yıl DYP'de politikaya ısınmaya çalışan ama daha sonra vazgeçip kendisini koleksiyonlarına adayan Damalı, Nurettin Sözen dönemi hariç, İSKİ yönetimlerinin hayli başarılı olduğunu söylüyor.

Son derece ilginç bir kitapla çıktınız karşımıza. Hayırdır?

-Benim İSKİ'ye gelme nedenim de aynı ölçüde karmaşıktır zaten. Ben hiçbir zaman kamuda çalışmayı aklımın ucundan geçirmemiştim. ODTÜ'deki 3-4 yıllık öğretim üyeliği dönemini saymazsanız böyle bir şey de yok geçmişimde. Ancak Bedrettin Bey, ‘‘Gel şu bilmeceyi çözelim’’ dediği zaman, heyecan verici bir proje olduğunu gördüğüm için kalkıp geldim Ankara'dan. Fena şeyler yapmadığımızı İstanbullu biliyor. Ama mesele bu değil, benim koleksiyonculuğa öteden beri merakım vardı zaten.

Sadece sikke koleksiyonu mu?

-Epeyce geniş bir alanda ilgim var. Mesela pul koleksiyonum bir hayli zengindir. Tarihe olan merakımdan dolayı Osmanlı evrakı biriktirmeye başladım. Bunlar arasında, mendil koleksiyonum var ki buradaki mendiller Türkiye'de iki veya üç kişide daha vardır ancak.

Nereden aklınıza geldi mendil toplamak?

-Rahmetli annem evlendiği zaman, annesi ona Sivas eyaletinin sınırlarının basıldığı bir hatıra mendili armağan etmiş. Ben evlenirken, annem onu bana hediye etti. Demek ki, ilk mendili 21 yaşında almışım ve o tarihten itibaren de toplamaya başlamışım.

Peki ya kitaba da konu olan sikkeler?

-Önce, ağırlıklı olarak Osmanlı'nın son altı padişahına ait dönemin sikkelerini toplamaya başladım. Çünkü, mevzuat gereği ancak bu döneme ait sikkelerinin toplanmasına izin veriliyor.

Diğer padişahlara ilişkin sikkeleri toplayamıyor musunuz?

Bunun için koleksiyoner olmanız gerekiyor. Ben bu işe merak saldıktan sonra koleksiyoner olmaya karar verdim.

DEVLETE BİLDİRİMİ ŞART

Koleksiyoner olmak, resmi bir sıfat kazanmak anlamına geliyor galiba...

-Koleksiyoner olmak şu anlama geliyor: Tarihi veya arkeolojik değeri olan herhangi bir belgeyi ya da eşyayı elinizde tutacaksanız, onu mutlaka devlete bildirip kaydettirmeniz lazım. Önden arkadan fotoğraflarını çektirip önce bir deftere, arkasından da gidip müzeye kaydettiriyorsunuz. On dolarlık bir sikke için, çoğu kez kırk-elli dolarlık masraf yapıyorsunuz bu yüzden.

Galiba bu tür eserlerin yurt dışına kaçırılmaması için alınıyor bu tedbirler?

-Evet, hem bunun için, hem de Türkiye'de koleksiyoner olmayan başka birinin eline geçmemesi için. Bu eşyaların satışı da ancak koleksiyonerler arasında gerçekleşebiliyor. Bir de bunları her sene götürüp Topkapı Sarayı'na bildirmek zorundasınız. Bir bakıma, devletin kontrolü altında şahısların elinde bulundurulmasına izin veriliyor, diyebiliriz. Doğal olarak, arkeolojik eserler açısından bu son derece önemli. Bu tür kültür değerlerinin yurt dışına çıkartılmaması lazım. Ancak sikkelerde durum çok farklı. Bir kere bunlar çok ucuz şeyler. Türkiye'de koleksiyonerlik şartı arandığı için, bunların müzayedeleri de yurt dışında oluyor zaten.

Kaç yılında başladınız bu işe?

-1974-75 yılında başladım. Demek ki, 25 yıldır bu işin içindeyim. Sikkeleri toplamaya başladıkça, okuyup anlamak için kendi kendime Osmanlıca yani eski Türkçe öğrendim. Arkasından nümismatik kitaplarına merak saldım. Bu konuda hayli iyi bir koleksiyona sahip olduğumu söyleyebilirim. Dünyada İslámi sikkelerle ilgili ne kadar kitap varsa hepsini temin ettim. Aslında bu araştırma da, bir bakıma nümismatik kitapların bir derlemesi mahiyetinde kabul edilebilir.

2 BİN CİVARINDA SİKKE

Kaç parça sikkeye sahipsiniz?

-Herhalde iki bin civarındadır. Sikkeleri toplarken gördüm ki, Türkiye'de bu konuda yapılmış pek fazla yayın yok. Benim hazırladığım kitabın birkaç özelliği var. Öncelikle, çok geniş bir dönemi konu alıyor ve tüm İslám devletlerinin kısa tarihçesini veriyor. En sonunda da her yüz yılda bir İslám devletlerinin yerleşimlerini gösteren haritalar var. Bütün bunları derleyen bir el kitabı gibi oldu. Yani bunu bir nümismatik kitabı olarak değerlendirmemek gerekli. Çünkü Türkiye'de nümismatik kitabı yapmak, saydığım nedenlerle çok zor.

Bu sikkelerin tarihsel açıdan önemi ne?

-Bunlar son derece önemli dökümanlar. Minnacık bir para ama üzerinde darp yeri var, darp tarihi var. Hangi sultan tarafından bastırıldığı var , o sultanın ünvanı var. Haritaların tesbit edilmesinde mesela, bunlar çok önemli. Hangi şehrin hangi tarihte hangi devletin elinde olduğunu sikkelerden yola çıkarak rahatlıkla öğrenebiliyorsunuz. Ayrıca ekonomik durum hakkında, enflasyon hakkında da bilgi ediniyorsunuz.

İstanbul’u alacaklarını düşünen İngilizler bayraklı mendil yaptı

Osmanlı'nın son, Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde olaylara ilişkin hatıra mahiyetinde mendiller basılıyor. Kanun-i Esasi, Meşrutiyet, Cumhuriyet, gazetelerin ilk nüshaları gibi hadiseler vesile kabul edilerek son derece ilginç mendiller basılıyor. Hatta İngilizler'in bastırdığı bir tanesi var. Muhtemelen Çanakkale Savaşı sırasında basılmış. Adamlar İstanbul'u alacaklarından o kadar eminler ki, tıpkı Avustralya'da yaptıkları gibi, Türkiye için de bayrak hazırlamışlar ve kendi bayraklarıyla ay-yıldızı birleştiren bir kompozisyon düşünmüşler.

Bir de bu işin kitabını yazdı

Damalı, çoğu tarihi bilgilerin sikkelerden edildiğini düşünüyor. Yazılı dökümanlar zamanla kaybolduğu halde, sikkeler daha kalıcı oluyor, diyor. Sikke koleksiyonerliğini daha da ileri götüren Atom Damalı bu işin kitabını yazdı: 150 Devlet, 1500 Sultan, İslam Sikkeleri adını taşıyan kitap, Damalı'nın annesinin adına kurduğu Nilüfer Vakfı yayınları'ndan çıktı.

SİKKELERDEN NELER ÖĞRENDİM?

Halifeyi sembolize eden figürler

Ben sikkelerle uğraşırken, İslámiyet'in hiç de tutucu bir din olmadığını öğrendim. İslám'da resmin yasak olduğuna dair yaygın bir kanaat vardır söz gelişi. Ama dört halife döneminde basılan sikkelerde dahi, halifeyi sembolize eden kılıç tutmuş insan motifleri bulunuyor.

Devlet küçüldükçe ünvanlar da küçülüyor

Sikkeler aracılığıyla devletin gücü hakkında bilgi edinmek de mümkün. Çünkü, padişahlar sikkelerin üzerine ünvanlarını da yazıyorlar. Söz gelişi, Kanuni'nin ünvanı, 'İki karanın sultanı ve iki denizin hakanı, sultan oğlu sultan' iken, devletin küçülmesine paralel bir biçimde ünvanlar da küçülüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!