10 dakikalık ameliyat dediler, 1 yıldır komada

İzmir'in Selçuk İlçesi Zeytinköy Akpınar Mahallesi'nde, SSK'dan emekli 47 yaşındaki Hasan Akbulut, oğulları 15 yaşındaki Mert ve 13 yaşındaki Kadir ve kızları 4 yaşındaki İrem ile mutlu bir yaşam süren Amine Akbulut, şikayet ettiği karın ağrılarından kurtulmak için doktora gitti. Daha önce de muayene olduğu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Meral Tüzün'e başvuran Amine Akbulut, rahminde yırtık olduğunu öğrendi. Akbulut, doğum yapan kadınlarda görülebilen, fazla önemli olmayan rahatsızlığının çözümü için önerilen ameliyatı kabul etti.

10 DAKİKA DEMİŞLERDİ

Geçen 11 Eylül'de de eşi Hasan Akbulut'la birlikte randevulaştığı gibi sabah erken saatte Özel Ege Sağlık Hastanesi'ne geldi. Amine Akbulut, Opr. Dr. Tüzün ve Anestezi Uzmanı Dr. Özel Kars Yılık tarafından, ‘10 dakikalık’ denilen ameliyata alındı. Ancak iddiaya göre ameliyat sırasında Amine Akbulut'un kalbi durdu, müdahalelere karşın, 3 çocuk annesi Akbulut bitkisel hayata girdi. Nefes alması için boğazından delik açılan talihsiz kadın, makinelere bağlandı.

AKBULUT AİLESİNİN 11 EYLÜL'Ü

Bilinci kapalı, konuşmayan, hareket etmeyen, parmağını bile oynatamayan, makinelere bağlı hortumla beslenen Amine Akbulut yoğun bakım sonrasında hastanenin 203 numaralı odasına yatırıldı. Talihsiz kadın, 11 Eylül'de tam bir yılı geride bırakacağı hastane odasında eşinin ifadesiyle ‘enkaz’ olarak yaşatılırken, Hasan Akbulut eşinin ‘doktor kurbanı’ olduğu iddiasıyla Savcılığa başvurdu.

DOKTORLARA DAVA AÇTI

Akbulut, ameliyat olduğu hastanede tam bir yıldır bitkisel yaşamda makinelere bağlı yaşatılırken eşi Hasan Akbulut doktorlar hakkında hem Tabip Odası'na hem de Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Tapip Odası'nın incelemesinde doktorlar ‘kusursuz’ bulunurken, konuyu soruşturan Cumhuriyet Savcısı, doktorların TCK'nın 89/1 maddesine göre ‘taksirle adam yaralama’ suçundan 6 aydan 3 yıla kadar hapisle yargılanmasını talep etti.
Doktorları da İzmir Tabip Odası ve İl Sağlık Müdürlüğü'ne şikayet eden Hasan Akbulut, eşini yürüyerek geldiği hastanede yaşayan ölüye döndürdüklerini söyledi

ANNEM NEREDE

Çocuklarının anne yolu gözlediğini, annesini sayıklayan kızını sürekli yalanlarla kandırdığını belirten Hasan Akbulut, İzmir Tabip Odası'ndan doktorların kusurlu bulunmadığına dair rapor gelmesi üzerine şoke oldu. Eşinin okuma yazması olmamasına karşın evraka onun adına sahte imza atıldığını, kalbin durduğu söylenmesine karşın o ana ait hiçbir bilgiye, belgeye ulaşamadıklarını, kalp raporunun ortada olmadığını öne sürdü.

HASTANEDEN KOVMUŞLAR

Hasan Akbulut şunları söyledi: “Doktor eşimi ameliyata götürürken, bana ‘Sen otur, 10 dakika sürecek. Birkaç saat dinlenir, eve götürürsün. Gece kalmayacak’ demişti. Ancak ameliyata girdikten kısa bir süre sonra ben eşimin odaya getirilmesini beklerken doktor geldi, bana Amine'nin bir hastalığı olup olmadığını sordu, kalbinin durduğunu söyledi. Sonrasında ise eşimi bize enkaz gibi getirdiler. Eşim ameliyata alınmadan önce hiçbir muayene, tahlil yapılmamıştı. Yuvamı mahvettiler. Eşimin tam bir yıldır, sadece göz kapakları kıpırdıyor, öylece yatıyor. Bana birkaç kez ‘Hastanı al, git’ dediler. Üç çocukla, hangi imkanla ben eşime evde bakabilirim? Burada ancak bakılabiliyor. Buradan eve götürmem, eşimin ölmesi demek.”

BİTKİSEL HAYATTA

Savcılığa başvurduğunu belirten Hasan Akbulut, davanın açıldığını kaydederek, şunları söyledi:
“Doktorlar İzmir 11'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak. Ama İzmir Tabip Odası'ndan gelen rapor çok ilginç. Doktorlarda kusur bulunmamış. Neredeyse eşimi suçlu çıkaracaklar. Bu rapora itiraz ettik. Mücadelemden vazgeçmeyeceğim. TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na da şikayetçi oldum. Bu bir yıldır kimse gelip de eşimin durumunu tespit etmedi. Eşim sözde yaşıyor, ölmediği için doktorlar yaralamadan yargılanacak. Tek umudum yargıda. Biz yandık başkaları yanmasın. Çocuklarım perişan, etkilenmesin diye sadece oğullarımı iki kez annelerini görmeye götürdüm. Her gün başında ailemden biri nöbet tutuyor. Doktorlar geri dönüşün olmayacağını söyledi, yani yaşarsa böyle yaşayacakmış. 10 dakikalık denilen ameliyat bizi mahvetti. Tam bir yıldır eşim bitkisel hayatta, iyileşmesi mümkün değil. Bana da sadece evlatlarıma sarılıp, umutla adaletin yerini bulmasını beklmek kaldı.”
Konuyu soruşturan Cumhuriyet Savcısı, doktorların Türk Ceza Kanunu'nun 89/1 maddesine göre, taksirle adam yaralama suçundan 3 aydan bir yıla kadar, mağdurun bitkisel hayata girmesi nedeniyle de 89/3-A maddesine göre 6 aydan üç yıla kadar hapisle yargılanmaları istemiyle dava açtı. Davanın İzmir 11'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nde görüleceği belirtildi.