Güncelleme Tarihi:
Okullarda öğrenciler arasında artan şiddet olayları eğitim dünyasının kanayan yarasını tekrar gündeme getirdi: Akran zorbalığı. ODTÜ, Boğaziçi ve Ege Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirilen, TÜBİTAK tarafından desteklenen araştırmaya göre 10 çocuktan 7’si akran zorbalığına uğruyor. Araştırmanın yürütücülerinden Ege Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aysun Doğan, araştırma sonuçlarıyla ilgili şunları söyledi:
OKUL TANIMIYOR
“Türkiye’yi genel olarak temsil edebilecek 62 ilde 5 bin 500 çocuk ve ergen, 5 bin anne, bin 500 babadan 2022-2023 yılları olmak üzere birer yıl arayla veri topladık. Çalışma kapsamında devlet okulundan özel okula, imam hatip lisesinden spor lisesine kadar her tür okuldan öğrenci ile görüşüldü. Dolayısıyla bu büyüklükte veri ilk kez toplandı. Araştırmaya göre oranlar çok yüksek ve üstelik farklı il ve okul düzeyinde zorbalığın her yerde olduğunu gördük.
YAŞ FARK ETMİYOR
Zorbalığın tek bir nedeni yok; yaş, cinsiyet, okul ve öğretmen gibi birçok faktöre bağlı. Erkek çocuklar daha fazla zorbalık yapıyor. Ebeveynleri tarafından duygusal olarak beslenmeyen çocuklar da aynı şekilde. Göçmen çocuklar, fiziksel engeli olanlar, kilolu, çok zayıf ya da gözlüklü olup diğer çocuklardan fiziksel özellikleriyle ayrışanlar daha çok risk altında aslında.
ŞİDDETİ TETİKLİYOR
Akran zorbalığı uzun vadede şiddeti getirebiliyor. Kurban bir öğrenci, bir noktada da artık dayanamıyor, karşı tarafa zarar veriyor. Ya da tam tersi olabiliyor. Zorbalığa uğrayanlar kısa vadeli psikolojik ve akademik sorunlar yaşıyorlar. Bu sorunlar anlaşılmadığında da ergenlik döneminde çok farklı sorunlar çıkıyor. Yurtdışında yapılan bir araştırma, zorba öğrencilerin yetişkinliğe eriştiğinde yaralama, kapkaç, aile içi şiddet gibi birçok olaya karıştığını ortaya koyuyor.”
EN ÇOK LAKAP TAKILIYOR
“Akran zorbalığı en temelde bir öğrencinin veya birkaçının bir başka öğrenciye karşı uyguladığı saldırgan davranışlar demek” diyen Prof. Dr. Doğan, şöyle devam etti: “En sık gördüğümüz zorbalık davranışı lakap takmak oluyor. Ancak zorbalıkta 3 kriter önemli. Birincisi karşı tarafı isteyerek incitmeye yönelik planlı uygulanması, ikincisi sürekli olması üçüncüsü de taraflar arasında güç dengesizliği bulunması. Yani bunu yapanla maruz kalan arasında fiziksel, zihinsel ya da yaş olarak farklılık olması gerekiyor.”
KRİTİK SINIF: 5
- Ayben Demirkaya (Aile Danışmanı ve Psikolojik Danışman-İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE Bölümü Görevlisi): “Okullarda yaptığımız gözlemlerde en çok zorbalığa maruz kalma döneminin 5’inci sınıfta yani ortaokula başlarken olduğunu görüyoruz. İlkokulda sınıf öğretmeninden ayrılmak, erken ergenlik ya da hazır bulunuşluğunun tam olmaması gibi sebeplerle dönemsel bir uyumsuzluk, birbirini yargılama ya da dışlama gibi davranışlar ortaya çıkıyor. Mesela ortaokuldaki bir çocuğun telefonunun ya da tabletinin olmaması sorun olabiliyor. Lisede ise sosyo-kültürel faktörlere bağlı fiziksel saldırganlık görebiliyoruz.”
ANAOKULUNA İNDİ
- Türkiye Aile, Çocuk ve Ergen Projesi (TAÇEP) kapsamında 62 ilde binlerce çocuk ve ebeveynle yapılan araştırmaya göre; zorbalığa uğrama dönemi anaokulu yıllarına kadar indi. Buna göre;
- İlkokulda yüzde 36
- Ortaokulda yüzde 57
- Lisede yüzde 61 çocuk akranlarına zorbalık yapıyor.
- Zorbalığa uğrayanlar ise ilkokulda yüzde 69, ortaokulda yüzde 72, lisede yüzde 68.