Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2005 00:00
Hubble uçan teleskopunun yaptığı keÅŸifler, bilimin uzaya bakışında, kozmolojide devrimci deÄŸiÅŸikliklere yol açtı. Hubble sayesinde bugün artık görünebilir yıldız ve gezegenlerin, evrenin sadece küçük bir bölümünü oluÅŸturduÄŸunu biliyoruz. GüneÅŸ sisteminin yalnızca dünyamız ve diÄŸer sekiz gezegenle sınırlı olmadığını da öğrendik.Hubble teleskopunun en önemli bulgularını içeren aÅŸağıdaki liste, Baltimore Uzay Teleskopu Bilimleri Enstitüsü müdürü Mario Livio tarafından hazırlandı. 1- Evrendeki genleÅŸme süreci hızlanıyorÃœnlü Amerikalı gökbilimci Edwin Hubble’ın gözlemlerinden bu yana, aslında uzayın tıpkı mayalı bir hamur gibi "kabardığı" biliniyordu (Evrenin ÅŸiÅŸen balon gibi geniÅŸlemesi). Fakat astronomlar daha sonraları bu genleÅŸme sürecinin hızlandığını da fark etti. Hubble teleskopu süpernova ölçümleriyle genleÅŸmedeki hızlanmayı kanıtlayabildi. Tahminlere göre karanlık enerjinin bu süreçteki katkısı %65 civarında. Ama astronomlar buna raÄŸmen bu gizli kuvveti kesin bir biçimde aydınlığa kavuÅŸturamadılar. 2- Galaksilerin doÄŸuÅŸuÄ°lk galaksiler nasıl oluÅŸtu, ilk yıldızlar ne zaman doÄŸdu ve neden bu kadar çok farklı galaksi türü var? Hubble teleskopunun ayrıntılı gözlemleri sırasında astronomlar gökyüzünün en karanlık bölgesini kesin bir ÅŸekilde inceledi. Uzayın 13 milyar yıllık öncesinde henüz çocukluk dönemlerini yaÅŸayan binlerce galaksi saptadı. Bunlar sanılandan çok daha biçimsizdi ki bu da evrenin ilk dönemlerinde samanyollarının sık sık çarpıştıklarını ve bugünkü galaksilerin de daha küçük galaksilerin birleÅŸmesiyle oluÅŸtuklarını gösteriyordu. 3- Hubble sabitesi Edwin Hubble, cisimlerin dünyamızdan uzaklaÅŸtıkça daha hızlı döndüklerini bulmuÅŸtu ve bu olay onun adıyla anılan sabiteyle açıklanmakta. Hubble teleskopuyla yapılan gözlemler sayesinde, Hubble sabitesi %15’lik bir hata payıyla belirlendi, Buna göre evrenin genleÅŸme sürecindeki hızlanma dikkate alındığında, ilk patlamadan bu yana 13,7 milyar yılın geçtiÄŸi ortaya çıkıyor. Ama bir ihtimalle 100 milyon yıldan az veya çok geçmiÅŸ de olabilir. 4- Her yerde kara delikBir zamanlar Einstein’ın görelilik kuramıyla ortaya çıkan bir tahmin olan kara delikler bugün artık kozmoloji dünyasının sıradan oluÅŸumları sayılmakta. Son tahminlere göre birçok galaksinin çekirdeÄŸinde dev bir kara delik bulunuyor. Hubble teleskopu çok sayıda kozmik devi görüntülemekle kalmayıp, galaksi üzerindeki bir "çıkıntıya" göre kara deliÄŸin kütlesi hakkında bilgi veren kuralın da hesaplanmasına katkıda bulundu. 5- Güneşötesi gezegenlerSon yıllarda galaksimizin etrafındaki yıldızların çevresinde dönmekte olan yüzden fazla gezegen saptandı. Bunlar daha önceleri merkezi cisimde, kütle çekiminin etkisiyle meydana gelen sapmaların izlenmesiyle dolaylı olarak gözlemlenmiÅŸti. Fakat Hubble teleskopu, yıldızının kendisinden önce gözümüzün önünden geçen gezegen türünü de doÄŸrudan doÄŸruya izleyebildi. Hatta transit olarak adlandırılan bu geçiÅŸ sırasında yıldızdan yansıyan ışığın, gezegen atmosferinde ne ÅŸekilde süzüldüğünü de. Bu gözlem gezegen atmosferi hakkında önemli bilgiler vermekte. 6- Uzaktaki galaksilerde gamma yıldırımlarıGamma ışınları en fazla enerji taşıyan elektromanyetik dalgalar oldukları için uzaydaki en ÅŸiddetli oluÅŸumlardan sorumlu olabilirlerdi Äž ama hangilerinden? Gamma detektörleriyle uzaktaki galaksilerin kaynakları saptanınca merkezlerindeki ışınların kara delikler tarafından üretildiÄŸi tahmin edildi. Ancak Hubble teleskopu gamma patlamalarının galaksi kenarlarındaki sönmüş yıldızların çarpışması sırasında da meydana gelebileceÄŸini gösterdi. "Her gamma yıldırımında büyük bir olasılıkla bir kara delik doÄŸmakta" diyor Mario Livio. 7- Gezegenlerin doÄŸuÅŸuSon yıllardaki gezegen keÅŸiflerinden sonra artık her yıldızın etrafında bir uydunun dönmesi son derece normal bir durum. Hubble teleskopu gezegenler arası maddenin döner bir disk biçiminde yoÄŸunlaÅŸmasını, yani gezegenlerin doÄŸuÅŸunu da izledi. Gerçi bu disklerden ışık yansımıyor ama teleskop, bunları mesela parlak bir yıldız bulutu önünde karanlık lekeler ÅŸeklinde görüntüleyebildi. 8- Genç yıldızlardaki "Jetler"Yıldızların doÄŸuÅŸu karmaşık bir süreçtir- maddenin bir kısmı yoÄŸunlaşırken bir kısmı da düz çizgi ÅŸeklindeki "Jetlerle" dışarı atılır. Ä°ÅŸte Hubble teleskopu bu jetlerin genç yıldızların merkezinden fırlatıldıklarını saptadı. 9- Yıldızların ölümüBir yıldızın ne ÅŸekilde yok olacağı her ÅŸeyden önce kütlesine baÄŸlıdır- bazıları bir süpernova olarak patlarken, kimileri de demirimsi dev bir çekirdek halinde birleÅŸtikten sonra dış kılıflarını atar. Bu kılıf daha sora kızgın bir bulut olarak izlenir. Bazı Hubble fotoÄŸraflarında bu bulutların farklı biçimleri var. Astronomlar bunlara "Eskimo bulutsusu", "Kedigözü" ya da "Kum saati" gibi isimler taktılar. Ancak bunların ne ÅŸekilde simetrik biçimlere büründükleri henüz çözülemedi. 10- Beyaz cücelerin soÄŸuyuÅŸu En eski "yıldız cesetleri" beyaz cücelerdir. Beyaz cüceler, yerküresi büyüklüğünde birleÅŸtikten sonra geriye kalan enerjiyi boÅŸaltan sönmüş küçük yıldızlardan meydana gelir. Beyaz cüceler ne kadar yaÅŸlı olurlarsa o derece donuklaşırlar dolayısıyla da izlenmeleri zorlaşır. Hubble teleskopuyla 12-13 milyar yaşında oldukları sanılan birkaç örnek görüntülenebildi. Bu yaÅŸ tahmini evrenin yaşıyla da örtüşmekte. Â
button