Güncelleme Tarihi:
Son Nokta operasyonunda çökertilen çetenin, cezaevinde rahat bir koğuşa düşmek için yaptığı telefon görüşmeleri polis dinlemesine takıldı. Çete üyelerinin “iyi bir koğuş” için 5 ila 10 bin doları gözden çıkardığı tespit edildi
Akşam Gazetesi'nden Devrim TOSUNOĞLU'nun haberine göre, Adıyamanlılar ve Diyarbakırlılar isimli iki grup arasında 5 milyon dolar uyuşturucu anlaşmazlığından doğan çatışmalar sonrası polisin yaptığı “Son nokta” operasyonu, çetelerin cezaevlerini nasıl ele geçirdiklerini de gözler önüne serdi. Operasyon kapsamında gözaltına alına 4 gardiyanın, liderliğini Atilla Önder, Hasan Derya Soy ve Fikret Eksin’in yaptığı çete üyeleri ile ilişkileri tespit edildi. Çete üyelerinden talimat alan infaz memurlarının çete elemanlarını aynı koğuşa düşürmek için çalıştıkları kaydedildi.
GÜVENİLİR KOĞUŞ
Çete üyelerinin aynı koğuşa düşmek için yüksek miktarda paraları gözden çıkardığı da “Son nokta” operasyonu sırasında yapılan çalışmalarda ortaya çıktı. Beykoz Vaniköy’deki villasında yakalanan Hasan Derya Soy’un 26 Aralık 2006’da ruhsatsız silahla yakalanıp cezaevine girdiğinde kendisine iyi bir koğuş ayarlanması için adamlarına talimat verdiği belirlendi.
Bazı örgüt mensuplarının çetelerini cezaevinden yönlendirdiği de ortaya çıktı. Cezaevinde, çetesinin yaptığı işlerle ilgili bilgi alan Derya Soy’un, yakalanan başka elemanlarının yanına gelmesi için verdiği birçok talimatı da polis kayıtlarına girdi. Çetenin belirli ücret karşılığında güvenilir saydıkları koğuşlara adamlarını yerleştirerek hem kendi güvenliklerini sağladığı hem de çete üyelerinin birlikte hareket etmesini amaçladıkları ortaya çıktı. Cezaevi şartları içerisinde kendilerine önemli gördükleri koğuşlara yerleştirilen çete üyelerinin daha sonra istedikleri malzemeleri rahatlıkla içeri alabildikleri göz önüne serildi.
“CİGARA” İSTİYORLAR
Örgüt üyelerinin diğer görüşmelerinde cep telefonlarına şarj makinesi isterlerken uyuşturucu bağımlılarının da kendilerine “cigara” tabir edilen esrar istedikleri tespit edildi. Çeşitli suçlardan cezaevine giren örgüt üyelerinin aynı koğuşa alınmalarını isteyen örgütün silahlı kanat sorumlusu Soner Şengüler’in bir gardiyanla yaptığı telefon konuşmasında ilginç detaylar ortaya çıktı:
Soner Ş.: Babaları görüyor musun? Bize bir şey söyledi mi, ne diyor?
Faruk B.(Gardiyan): Görüşüyorum, Sonercim ya, bir sorun yok. Bir sıkıntı yok. Arkadaşımız Kazım’a söylemiştik, o hiç sana uğramadı mı? Oranın sorumlusu, baş memuru. Onun arkadaşı, sağ olsun, o söylediğim gün ilgilendi ve Remzi’yi direkt koğuşa aldı.
İşte o konuşma
Soy’un bu amaçla çete üyelerinden Yavuz Özcan’la yaptığı görüşme:
Yavuz Ö.: Şimdi orada çocukların hepsi senin kardeşlerin, ben gerekeni söyledim.
Hasan D.S.: Bitir artık bu işi
Yavuz Ö.: Üç dört gündür bu işle ilgileniyorum.
Hasan D.S.: Şimdi bak, sıkıntımız ne biliyor musun? İslam’ı nasıl yapacağız, çok kötü (Kendisi ile birlikte tutuklanan İslam isimli bir kişininde kaldığı koğuştan alınmasını istiyor).
Yavuz Ö.: Tamam, ben aldırttıracağım, sen rahat ol. Çeteler geldi ya, 5 bin dolar, 10 bin dolar o koğuşa gelmek için veriyorlar. Ama gelemiyorlar. Bizim kadar güçlü değiller.
Hasan D.S.: Bilmiyoruz ki, hesaba para falan yattı mı, onları görüşmek lazım, gerçi haber gönderdik.
Çetelerin lüks koğuş sevdası
Romanya’dan özel uçakla İstanbul’a gelip teslim olan Sedat Peker’in, 5 yıldızlı cezaevi lüksü, İstanbul eski Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici’nin çektirdiği fotoğraflarla gözler önüne serilmişti. O dönemde Sedat Peker’in cezaevine kokoreç makinesi aldırdığı, mönüsünden rokfor peynirinin eksik olmadığı belirtilmişti. Sedat Peker’in cezaevinde ciddi bir tadilat yaptırdığı, müzik seti ve çamaşır makinesi getirttiği iddia edilmişti.