Güncelleme Tarihi:
Alınan önlemler ve aşılama ile birlikte koronavirüs vakaları da istikrarlı bir düşüş göstermeye başladı. Toplam aşılama sayısı 32 milyonu aştı ancak sadece 13 milyonu aşkın kişiye iki doz uygulandığından toplumsal bağışıklık için hala çok daha fazlasına ihtiyaç var.
Ancak haberler iyi. Dün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, korona virüsü aşısında yaş sınırını 45'e düştüğünü, gelecek hafta ise 40 yaşa geçileceğini duyurdu ve “Çok yakında salgın haberlerinden kurtulacağız. Gün gibi aydınlık, sağlıklı ve mutlu günler yakındır" dedi.
Öte yandan Almanya 7 Haziran itibariyle Covid’e karşı aşı olmak isteyen herkese, öncelikli gruba ait olup olmadıklarına bakılmaksızın aşı hakkı tanıdı. Öncelikli grupların sona ermesiyle 12 yaşın üzerindeki herkes aşı için randevu alabilecek. Bazı uzmanlar ise önceliğin kalkmasıyla birlikte aşı merkezlerine akın olmasından korkuyor.
Aşılamada yaş sınırı düşse de aşıların yaş kriterine bakılmaksızın herkese açılması konusu uzmanların da gündeminde. Dünyada da benzer örneklerin ortaya çıkmasıyla birlikte ‘Türkiye’de de öncelik kaldırılmalı mı?’ sorusunu uzmanlara yönelttik. İşte cevapları…
PROF. DR. BÜLENT ERTUĞRUL: AŞI RANDEVUSU HERKESE AÇILMALI
Aşılanmayı hızlandırmak için yaş sınırından bağımsız olarak aşı randevusu herkese açılmalıdır. Şu anda ülkemizde istediğimiz hızda aşı yapılma sayısı yok. Günlük olarak ülkemiz en az 500 bin aşı yapabilme kapasitesine sahibiz ancak şu anda bu sayıya yaklaşabilmiş değiliz. Ciddi bir bağışıklama kampanyası ile aşı tereddütlerini ortadan kaldırmalı ve insanlarımızı aşıyı olmaya yönlendirmeliyiz. Unutmayalım, pandemiden tek çıkış yolu aşı. Eğer yeterli hızda ve sayıda aşıyı yapabilirsek toplumsal bağışıklığa ulaşarak gerçek normal yaşamımıza dönme olanağımız olacak. Bu nedene artık yaş sınırlamaları kaldırılarak aşı randevuları herkese açılmalı.
Bu durumun yığılmalara yol açma olasılığı elbette var ama bunu iyi planlayarak yapabilirsek yığılmaların önüne geçerek isteyenin aşı olması olanağını sağlamış oluruz.
ALPER ŞENER: KIZILAY’DAN DESTEK ALINARAK GEZİCİ AŞI KABİNLERİ KURULMALI
Bu konudaki önerilerimi birkaç seçenek üzerinden sıralayabilirim.
Birincisi üç büyük şehir için ayrı bir kampanya başlamalı. Çünkü pozitif olanların çoğu buradaysa başka yolu yok. En azından İstanbul için bu kampanya başlatılabilir. Bugüne kadarki deneyim ve gözlemlerime dayanarak hastaların nerdeyse üçte biri İstanbul’dan diyebilirim. Eğer Eylül ayına kadar olan aşılamada %60’a ulaşamazsak, işimiz zor görünüyor.
İkincisi, yaş sınırı gözetmeksizin herkese aşı günü tanımlanmalı. Otomatik olarak- gün/ yer/ saat bilgisi ile. Bence bu da bir moral,motivasyon sağlar ve uygulamada süreklilik sağlar. Aşı randevusu açılması güzel ama sahada MHRS sistemini bilmeyen, sisteme giremeyen veya telefonla aşı randevusu alamayan çok insan var, randevuların boş kalmasının bir sebebi de bu bence. Bu nedenle otomatik randevu sistemi çok önemli.
Üçüncü olarak da aşı kabinleri kurulabilir. Görünür alanlarda tıpkı Kızılay’ın yaptığı kan bağış araçları gibi aşı kabinleri kurulabilir ve bu konuda Kızılay’dan destek alınabilir. Gezici aşı üniteleri başka ülkelerde çok işe yaradı. Terminal, metro ve büyük meydanlar gibi görünür ve ulaşılabilir alanlarda kurulacak kabinler aşı motivasyonu arttırır.
PROF. DR. GÜNER SÖNMEZ: DAHA DÜŞÜK YAŞ GRUPLARINDA AŞI İÇİN BÜYÜK TALEP VAR
Son haftalarda günlük 300 bin doz civarında aşı yapılıyor ancak bu bizim istediğimiz ve umduğumuz sayının çok altında. Aslında sayın Bakan'ın da ifade ettiği gibi günlük 1 milyon aşı yapma kapasitemiz var. Aşılamanın başında sağlık çalışanları aşılanırken günlük 600 bin dozun üzerine çıktık. Bu aşılama kapasitemizin şu anki tablonun çok üstünde olduğunu gösteriyor.
Biontech aşısının ilk partisi elimizde, eğer aksaklık olmazsa önümüzdeki aylarda 120 milyon doz aşıya ulaşmış olacağız. Avrupa İlaç ajansının saklama koşullarını güncellemesi ile beraber Biontech aşısı normal buzdolabında da 1 ay boyunca muhafaza edilebiliyor. Bu nedenle Biontech aşısı Aile Sağlığı Merkezleri’nde de yapılacak ve aşılama hızımız bir miktar daha artacak. Ancak bu yeterli olmayabilir, çünkü randevularda yaş sınırlaması nedeniyle istediğimiz sayılara ulaşamıyoruz.
Daha önce İstanbul İl Sağlık Müdürü Sayın Memişoğlu da günlük 170 bin randevu açıldığını ancak bunun 20-30 bininin dolduğunu açıklamıştı. (55-64 yaş). Bu oldukça üzücü bir durum. Oysa randevu açılmayan daha düşük yaş grubunda aşı için büyük talep var. Aşılamanın başında sağlık çalışanları, 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanlara öncelik verilmesi doğru olmuştur. 55 yaş üstünün de önemli bir kısmı aşılanmıştır. Şu noktadan sonra randevuda yaş sınırlamasının gerekliliğinin ortadan kalktığını düşünüyorum. Yapılan çalışmalarda 40-50 yaş ile 30-40 yaş grubu arasında Covid-19 mortalitesi açısından çok büyük fark yok. Amerika ve Almanya başta olmak üzere birçok ülkede yaş önceliği kaldırıldı. Buradaki önemli bir nokta da; aşılanan sayısı arttıkça virüsün dolaşımı azaldığı için aşılanmayanların da hastalıktan korunduğu gerçeğidir. Bu nedenle yaş sınırlaması kalkmalı ve bir an önce günlük 500 bin-1 milyon doz aşılama hedefi zorlanmalıdır. Bunu başardığımız takdirde Eylül-ekim gibi bu beladan tamamen kurtulmamız mümkün olabilir.
DOÇ. DR. ÜMİT SAVAŞÇI: ARTIK AŞIDA YAŞ SINIRININ KALKMASI LAZIM
Dünya genelinde günde 4 milyona yakın aşı yapan ülkeler var ve bizim aşılama oranlarımız hala düşük seyrediyor. Nüfusu yoğun bir ülke olduğumuz için artık aşıda yaş sınırının kalkması gerekir. Milli bir aşı seferberliğiyle okullar, stadyumlar, hastaneler gibi her yerde aşı yapmamız lazım. Yüzde 70 bağışıklığa hızla ulaşmamız için aşı kampanyaları ile halk da teşvik edilmeli.
DR. RIDVAN KARAALİ: HAZİRAN AYI SONLARINA DOĞRU YAŞ SINIRI 30’LU 25’Lİ YAŞLARA KADAR DÜŞEBİLİR
Hem sağlık bakanlığı hem de bilim kurulu aşıların akış durumunu netleştirdikten sonra benim tahminime göre yaş sınırının haziran ayı sonlarına doğru 30’lu 25’li yaşlara kadar aşılama sınırı düşecektir. Eğer aşılama temininde herhangi bir sıkıntı yaşanmazsa Ağustos ayının ortalarına doğru etkin aşılamanın istenilen düzeyde olacağı yönünde bir öngörüm var. Sağlık Bakanlığı, eldeki mevcut aşıları düşünerek 2. doz aşılarda kimse mağdur olmasın diye 2. dozları garanti altına aldığı için yaş sınırını uyguluyor.