ANKA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2008 10:21
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), Türkiye’de 2006 yılında elektrik kayıp ve kaçak tutarının 2,1 milyar YTL olduğunu belirledi. Bunun 1 milyar 70 milyon YTL’sinin kaçak elektrik kullanımından kaynaklandığı hesaplandı. Elektrikte kayıp ve kaçak nedeniyle yurttaşlar elektrik faturalarını yüzde 14,47 zamlı ödediler.
Başbakanlık YDK’nın TBMM’ye sunulan Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (TEDAŞ) 2006 Yılı Raporu’na göre, ülkede kullanılan elektriğin yüzde 15,1’i kayıp ve kaçaklara gitti.
KAYIP VE KAÇAĞA 1,5 MİLYAR DOLAR GİTTİ
TEDAŞ genelinde kayıp-kaçaklara giden toplam 19 bin 61,4 GWh’lik enerji miktarının ekonomik karşılığı, 2006 yılı ortalama enerji alış fiyatıyla (11,233 YKr/kWh) 2,1 milyar YTL oldu. Raporda, 2006 yılı ortalama dolar kuru 1,4406 YTL olarak alındığında, kayıp-kaçak tutarının yaklaşık 1,5 milyar dolara ulaştığı kaydedildi.
Söz konusu kayıp-kaçak miktarının bir kısmının teknik kayıplarla ilgili olmakla birlikte yaklaşık yarısının kaçak kullanılan enerjiye karşılık geldiğinin altı çizildi.
Rapora göre, kaçak kullanılan elektrik miktarı 9 bin 530,7 GWh olarak belirlendi. Kaçak elektriğin tutarı 1 milyar 70 milyon YTL olarak hesaplandı.
MALİYETİN YÜZDE 14,47’Sİ
Raporda, elektrikte maliyet unsurlarına da yer verildi. Buna göre, 2006 yılı için, kWh başına 13,129 YKr olan elektrik maliyetinin içinde 1,900 YKr kayıp ve kaçaktan kaynaklandı. Böylece kayıp-kaçak maliyeti, toplam elektrik maliyetinin yüzde 14,47’sini oluşturdu. Kayıp-kaçak, enerji satın almadan sonraki en yüksek maliyet kalemini oluşturdu.
Bazı bağlı şirketlerde yoğunlaştığı gözlenen kaçak kullanımların, enerji satış maliyetini dolayısıyla da satış fiyatlarını artırdığı kaydedilen raporda, “İyi niyetli olan ve borcunu zamanında ödeyen diğer aboneleri olumsuz yönde etkilemektedir” denildi.
VAN ORAN, URFA MİKTAR ŞAMPİYONU
Kayıp-kaçak oranının en yüksek olduğu il yüzde 71 ile Van olarak belirlendi. Ortalama elektrik alım fiyatı ile Van’da 2006 yılında elektrikte kayıp ve kaçağın maliyeti 90,4 milyon YTL oldu. Van’ın yüzde 65,6 ile Hakkari, yüzde 63,8 ile Mardin, yüzde 60,9 ile Şırnak, yüzde 58,7 ile Şanlıurfa izledi.
Şanlıurfa oran olarak beşinci sırada yer almasına karşın, miktar bazında ilk sırada bulundu. 2 milyon 369 bin MWh’lik kayıp-kaçak olan Şanlıurfa’da, bunun parasal karşılığı 266 milyon YTL oldu. Miktar bazında en fazla kayıp kaçak olan Şanlıurfa’yı 2,2 milyon MWh ile Boğaziçi(İstanbul batı), 1,6 milyon MWh ile Diyarbakır, 1,4 milyon MWh ile Mardin izledi.
Kayıp ve kaçak oranının en düşük olduğu iller ise yüzde 4,2 ile Denizli, yüzde 4,7 ile Kütahya ve Karabük, yüzde 5,1 ile Sivas, yüzde 6 ile Kırıkkale ve Uşak oldu.
Miktar bazında en düşük kayıp-kaçak ise sırasıyla Bayburt, Tunceli, Gümüşhane, Kilis ve Erzincan’da görüldü.
KAÇAĞI KARŞILAMAK İÇİN 1400 MW GEREKİYOR
Raporda, “Bir termik santralin ortalama yıllık çalışma saati 6 bin 500-7 bin alındığında, söz konusu kaçak kullanımlara giden enerjiyi üretmek için yaklaşık 1400 MW’lık kurulu güce ihtiyaç duyulmaktadır” denildi. 2006 yılı değerleriyle kayıp-kaçak oranının 1 puan düşürülmesinin yaklaşık 1,26 GWh’e ve ortalama enerji alış maliyeti dikkate alındığında 142 milyon YTL’ye karşılık geldiği belirtilen raporda, “Dolayısıyla, teknik kayıplara giden enerji miktarının düşürülmesi ve kaçak kullanımların önlenmesi için her türlü gayretin gösterilmesi gerekmektedir” değerlendirmesinde bulunuldu.
Raporda, mevcut kayıp-kaçak oranlarının yüksek çıkmasında, teknik kayıplar yanında sayaçların zamanında okunmamasından dolayı enerji tükettikleri halde bir kısım aboneye enerji tahakkuku yapılamaması, kaçak kullanımların yaygınlaşması ve işletme hataları gibi hususların yanında, şu unsurların da önemli rol oynadığı anlatıldı:
"-Özelleştirme çalışmalarının uzun süredir sonuçlandırılamaması.
-Tasarruf tedbirleri veya nasıl olsa özelleşecek düşüncesi ile yatırımların gerçekleştirilememesi, mevcut sistemin bakım ve kontrollerinin sağlıklı yapılamaması, dolayısıyla ekonomik ömürlerinin kısalması.
-Hızlı ve çarpık kentleşme ile göç veren bölgelerde çok az aboneye sahip yerleşim yerlerine hizmet götürülmeye devam edilmesi.
ALIM GÜCÜNÜN OLMAMASI DA ETKİLİ
-Ekonomik sorunlar nedeniyle bazı abonelerin alım gücünün bulunmaması.
-Personel yetersizliği nedeniyle birçok asli görevin hizmet alımı yoluyla yüklenici firmalara yaptırılması.
-Yüklenici firmaların, fiyat rekabetinin de etkisiyle niteliksiz ve geçici personel çalıştırmaları ve yeteri kadar kontrol edilememesi, dolayısıyla abone bilgi akışının zayıflaması, abone bilgilerinin güncelliğini yitirmesi.
-Belirlenecek kıstaslar dahilinde coğrafi bilgi sistemi, scada ve enerji analizörleri gibi teknolojik yatırımların gerçekleştirilememesi."