Güncelleme Tarihi:
“Bu alan, metruk bir alan. Şehrin ve insanların güvenliği açısından da sıkıntılı bir alan burası. Sarai Sierra’nın da öldürüldüğü yer. İnşaata açılacak gibi herhangi bir algının oluşmasını gerektirecek bir şey yok. Burada asla inşaat yapılması söz konusu değil. Burada koruma amaçlı imar planlarına aykırı bir taş bile koyamazsınız. Sözünü ettiğim bu alanda ecdat yadigarı tarihi eserlerimiz var. Birinci derece sit arkeolojik alanlarda eserleri ihya etmeniz mümkün değil. Ancak kazı yaparsınız ve kazıda bulduklarınızı sergileme imkânı elde edersiniz ama burada şu anda üzerinde durduğumuz İncili Köşk ve Sarayburnu’na doğru devam ettiğimizde de Şevkiye Köşkü, Balıkçılar Kasrı ve Topkapı’ya ismini veren Topkapı Batarya Binası bulunmaktadır. Bunların hepsi Osmanlı eserleri, ecdat yadigârı tarihi eserlerdir. Bu öneriyi yapmaktaki temel amacımız, bu vesileyle bu tarihi eserlerin ihyası ve restorasyonu mümkün olacak ve bu kullanım açısından, güvenlik açısından sıkıntılı olan alanlar da turizme kazandırılacak.”
1. DERECEDE MÜMKÜN
2863 sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Yasası’na göre, 1. derece arkeolojik sit alanlarında restorasyon ve ihya yapmak mümkün. Sözü edilen köşklerin temelleri varsa fotoğraf ve belgeler ışığında o eserlerin restutite ve restorasyon projeleri ilgili koruma kurulunun onayıyla ihyasını gerçekleştirmenin önünde bir sakınca yok. Ancak 3. derece arkeolojik sit alanı ilan edildiğinde müze kontrollü kazı çalışmasından sonra koruma kurulunun izni ile her türlü inşai faaliyette bulunmanın önü açılıyor. Bu nedenle sit derecesini düşürmek ihya edilecek tarihi eserlerin de koruma statüsünü zora sokuyor.
BAKANLIK: SPEKÜLASYON
‘Bütünüyle spekülasyondan ibaret bu haberin aksine bakanlığımız, Sur-u Sultani’nin yeniden ihyasına ilişkin çok kapsamlı çalışmalar gerçekleştirmektedir. Ahırkapı Feneri ile Sepetçiler Kasrı arasındaki alanın imara açılması ya da burada yeni yapılaşmaya izin verilmesi söz konusu değildir. Bilinmelidir ki bir dünya mirası olan Topkapı Sarayı’na ve çevresindeki tarihi dokuya zarar verilmesine asla müsaade edilmeyecektir.’’
'BELEDİYELER BU ALANDA SABIKALI'
Ertuğrul Günay (Eski Kültür Bakanı): Topkapı Sarayı’nın ‘Hasbahçe’ dediğimiz özel çevresinin arkeolojik sit derecesinin 1’den 3’e düşürülmesi ve burada imar faaliyetinin önünün açılması yanlış ve son derece sakıncalıdır. Öncelikle, bu talebin belediyeden gelmesi dikkatle irdelenmelidir. Çünkü belediyeler, Osmanlı kültür varlıkları da dahil olmak üzere- tarihi ve doğal çevreye karşı duyarsız uygulamalarıyla, bu alanda sabıkalıdır. Bu kötü uygulamanın herkesin bildiği örneklerini İstanbul’dan Bursa’ya kadar saymak mümkündür. O nedenle, ilgili belediyenin ‘yalı köşklerini ihyası’ iddiası da bu kararın gerekçesi ve hakkı nedeni olamaz. Bir kez bu tür -tarihen var olan- yapıların ihyası için sit derecesinin düşürülmesi gerekmez. Koruma Kurulu, şartları varsa buna karar verebilir. İkincisi, tarihi yarımadada, Topkapı Sarayı ve çevresinde bu köşklerin ihyasından öncelikli yapılacak çok iş var. Büyükşehrin sorumluluğunda olan surlar -bir suç mekânı olarak- yıllardır perişanlığa terk edilmiş duruyor. Sur-u Sultani içinde tamamlanacak nice restorasyon, yapılacak çok iş var.
'İHYA ETMEK İÇİN SİTİ DÜŞÜRMEK GEREKSİZ'
Nezih Başgelen (Arkeolog Editör): Topkapı Sarayı’nın birinci derece değil yıldızlı derece ile korumak gerekir. UNESCO Dünya Kültür Miras alanı orası. Gözümüz gibi korumamız gerekir. Eserlerin ihyası için sit derecesini düşürmeye ihtiyaç yok. Bahçe düzenlemesini birinci derece arkeolojik sit alanında yapmanızda sakınca yok. Temel kazmadıktan sonra düzenleme yapabilirsiniz. Kurul üyeleri bu hatayı nasıl yapmışlar inanılır gibi değil. Kültür Bakanlığı bu yanlışı düzeltecektir.