Özgür CEBE/DİYARBAKIR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 04, 2009 14:46
DİYARBAKIR'ın Lice İlçesi'nde Afyonkarahisarlı er Caner Örengül'ü şehit eden PKK'lı kadın terörist L.K.'nın 3 ay önce Şırnak’ın İdil İlçesi'nde güvenlik güçlerine teslim olduğu ortaya çıktı.
Terör örgütünün Diyarbakır yapılanmasıyla ilgili önemli bilgiler veren PKK'lı L.T.'nin teslim olmasına rağmen 1 askeri şehit etmek, 2'sini yaralamak suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Lice İlçesi'nin kırsal kesimindeki Cumboğazı mevkiindeki jandarma mevzilerine 7 Ekim 2007 günü saldırı düzenleyerek Afyonkarahisar’lı er Caner Örengül’ü şehit edip, Bilal Altınoğlu ile Kenan Kırcalı adlı askerleri de yaralayan kadın PKK’lının 3 ay önce Şırnak’ın İdil ilçesinde güvenlik güçlerine teslim olduğu bildirildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında dava açılan ‘Ayten' kod adlı L.T'nin, 1 askeri şehit etmek, ülke birliği ve bütünlüğünü bozmak suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, 2 askeri askeri yaraladığı için kasten adam öldürmeye teşebbüs etmek, patlayıcı madde ve uzun namlulu silah kullanmak suçlarında da toplam 80 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İddianamede, 16 yıl örgütte kalan L.T.'nin sözde ‘Bölük Komutanı' seviyesine kadar yükseldiği, Bekaa Vadisi'ndeki Mahsun Korkmaz Akademisi, Kuzey Irak'taki Zeli, Haftanin, Keşan, Hakurk, Kandil, ve Zap kamplarında 1992-2007 arasında faaliyet gösterdiği, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hava operasyonu sonucu Kobra helikopterlerin ateşi sonucu baş ve vücudundan yaralandığı, gördüğü tedavinin ardından 13 kişilik grupla Türkiye’ye giriş yaparak Diyarbakır’ın Hani İlçesi kırsalına geldiği belirtildi. Cumboğazı askeri üs bölgesine saldırı düzenleyip 1 askeri şehit edip, 2'sini yaraladığı bildirildi. Kadın teröristin kış mevsimini geçirmek amacıyla Kulp İlçesi Vadi bölgesinde sığınaktayken güvenlik güçlerinin operasyonu sonucu 3 PKK’lı ile dere yatağına kaçıp geceyi burada suyun içerisinde geçirdiği, ardından aynı grupta faaliyet gösterdiği ‘Çekdar' kod adlı E.D. adlı PKK'lı ile birlikte örgütten kaçtığı kaydedildi. E.D. hakkında ayrı dava açılarak 10 yıla kadar hapis istendiği bildirildi.
PKK'ya en fazla katılım İran'dan
TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nin PKK'lı teröristlere yönelik Kuzey Irak'taki kara ve hava harekatlarından sonra deşifre olan tüm kamp, depo ve sığınak yerlerinin değiştirildiğini anlatan L.T., şöyle dedi:
“Keşan Kampı’na yapılan ve 9 örgüt mensubunun öldüğü hava operasyonunda yaralandım. Bu kampın sorumlusu Murat Karayılan olayda kıl payı kurtuldu. Zap Kampı'nda iken örgütün silahlı güçlerinden sorumlusu Suriyeli Fehman Hüseyin'in yanında kaldım. Bu kampta örgütün terzi, baraj, matbaa, alım-dağıtım, hastane gibi önemli yerleri var. Örgütün ana karargahı burası olduğu için üst düzey yöneticiler buradaki mağaralarda toplantı ve kongrelerini yapıyor. Bu kamp Türkiye sınırındaki askeri hareketliliği gözetlemek amacıyla kullanılıyor. Lice kırsalına geldikten sonra kış üslenmesini Hedik Köyü kırsalında geçirdik. Sığınağa 10 adet plastik varil koyup su ihtiyacını karşıladık, ancak dundurucu soğuğa rağmen hiç soba yakmadık. Tuvalet ihtiyacını sığınağa kazılan çukur ile giderdik. Bahar ayına kadar hiç dışarı çıkmadık. Kış sığınağına girildiğinde askerlerle görüşme yapılabilir diye tüm telsizleri topladı. Sığınakta uzun menzilli 4 radyo ile askerlerin telsiz konuşmalarını dinliyorduk. Örgüt, yeni strateji gereği 3- 5'er gruplar halinde hareket ediyor. Ağır silah taşımıyorlar. Ağır silahlar depolarda gizlidir, sadece büyük eylem yapılacağı zamanlarda çıkarılır.”
“PKK, dini motifleri kullanacak”
L.T. terör örgütüne en fazla İran'dan katılım olduğunu, örgütün önümüzdeki süreçte silahlı eylemleri tırmandırıp, sivil halkı ‘serhıldan' (Ayaklanma) tarzı sivil itaatsizlik eylemlerine zorlayacağını öne sürerken, şöyle dedi:
“Örgütte burjuva- köylü ayrımı, bölgecilik ve koltuk savaşı yaşanıyor. Özellikle Suriyeli Bahoz Erdal, konferans ve kongrelerde Suriye uyrukluları önemli mevkilere getiriyor. Türkiye topraklarında uzun yıllar savaşmış kişiler köylü ve geri kafalılıkla suçlanıp geri plana atılıyor. Birilerinin adamı olanlar kısa sürede yükseliyor. Bu kaçışların artmasına yol açıyor. Türkiye topraklarına gönderilecek gruplar önceden psikolojik olarak üst düzeydekiler tarafından hazırlanıyor. Dolunay olan günlerde sınırdan kesinlikle geçiş yapılmıyor. Sınır sızmalarında bazı korucu köylerinin içinden geçiliyor. Sivil giyimli ABD askerleri Irak’taki kamplara gelerek bizim eğitimlerimize izleyici olarak katılıyordu. PKK, ateist bir örgüttür. Fakat hükümetin din olgusu üzerindeki başarılı stratejisi örgüt tarafından gündeme alındı. Örgüt, halk desteğini tekrar kazanmak için metropollerde sivil toplum kuruluşları, kırsalda dini eğitim verilmiş örgüt mensupları aracılığıyla dini motifleri kullanarak halkı kazanma yollarına gidecek.”
Kış aylarını geçirdikten sonra örgüte inancını kaybettiğini ve aynı grupta faaliyet gösterdiği E.D. ile kaçmaya karar verdiğini anlatan L.T., şöyle devam etti:
“Su getirme bahanesiyle yanımızdaki 500 dolar ile kaçarak sivil elbise giyinip Lice yoluna çıkarak minibüsle Diyarbakır’a geldik. İstanbul'a 2 bilet alıp dikkat çekmemek için ayrı koltuklara oturduk. Sivas yakınlarında askerler otobüsü durdurdu. Kimlik sorduklarında, kapkaca uğradığımı söyledim, E.D. ise kimliklerini kaybettiğini yenisini çıkarmaya çalıştığını söyledi. Askerler, ‘Tamam kimliksiz dolaşmayın’ diyerek işlem yapmadı. Arnavutköy'de ev kiraladık, E.D. tekstil atölyesinde iş buldu. Karı- koca gibi yaşadık. Sonra ikimiz de teslim olmaya karar verdik. Örgüt Lice-Hani arasındaki Abalı Karakolu nizamiye girişindeki askerlere yönelik bomba yüklü araçla eylem planladı. Örgüt Lice kırsalında kenevir eken köylülerden ve yol, köprü gibi ihaleleri alan müteahhitlerden yüklü miktarda para topluyor. Örgüt silah, cephane ve lojistik ihtiyacını halen Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) ve Kürdistan Yurtsever Birliği'nden (KYB) temin etmektedir.”