Günah bizden gitti mi rahatlayabilir miyiz

DÜN, AKP milletvekillerinin kapalı oturumda ABD ile Irak'a karşı işbirliği kararını gizlice almak zorunda kalmaları, ‘‘bizden günah gitti’’ demekle günahtan kurtulmanın kolay olmadığının kanıtıydı.

Başbakan Gül, ‘‘Biz barış için elimizden geleni yaptık. Artık günah bizden gitti’’ diyerek Washington'un Ankara'dan istediği işbirliği için düğmeye bastı.

Keşke, olumsuz ya da olumlu hükümet daha önceden pozisyon belirleseydi de halkın temsilcileri, ikna olmadan gizlice karar vermek durumunda kalmasalardı.

ABD Dışişleri Bakanı Powell'ın, önceki gün BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğu kanıtları inceleyip görüş belirtmeye fırsat bile bulamadan, Irak'a karşı savaşta işbirliği kararı çıkartmak durumunda kalmasalardı.

Başından sonuna kadar, hatta sonuçlandıktan sonra daha da fazla karmaşıklaşacak bir süreç, halka ayrıntılarıyla anlatılabilse, sonuçları daha fazla tartışılabilseydi.

Belki, o zaman hükümet kapalı ya da açık, hiçbir oturumda bir izin alamayacaktı.

Günah bizden gitmedi. Bugün sessiz, korkulu bir beklenti içine giren Irak halkı Saddam'dan kurtulmadan da günah bizden gitmeyecek.

Öyle bir kıskaç içinde insanlık.

Savaşa hayır diyenlerin sesleri, Saddam Hüseyin gibi bir diktatörü rahatlatıyor.

Bu rahatlama, savaş tehditlerini tırmandırıyor. Savaş adım adım yaklaşıyor.

Irak halkı ortada kalıyor. Saddam mı savaş mı?

İkisine de hayır.

Öyleyse farklı bir yol bulabilmeli insanlık.

* * *

EĞER mesele Saddam Yönetimi'ni kitle imha silahlarından arındırmak ve insan haklarına uyması da dahil olmak üzere ihlal ettiği BM Güvenlik Konseyi kararlarının tümüne uymasını sağlamak ise, 48 saatte üç bin bombayla start alacak asker; bir harekat yerine başka yöntemler de bulunabilir.

ABD Dışişleri Bakanı Powell'ın BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğu kanıtları dinledikten sonra söz alan Fransa Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin'in önerileri yabana atılmamalı.

Denetçilerin sayısını arttırmayı, Irak'ta bir merkez oluşturmayı önerdi Villepin. BM barış güçlerini de seferber ederek, Irak'ta denetimlerin sıklaştırılması ve yaygınlaştırılması bir yol.

Irak halkının, yönetime karşı sesini yükseltebilmesi için BM kararları ile güven ortamı yaratılabilir.

Saddam'ı değil, ama Irak halkını Saddam'dan korumak için canlı kalkan oluşturulabilir.

Bunun için her şeyden önce Saddam'ı ve yönetimini muhatap almaya son vermeli hükümetler. Ticari ilişkiler ve petrol anlaşmalarının garantisinin peşine düştükçe bu mümkün değil.

Savaş için koalisyon kurmaktansa, Irak halkını barışçı yollardan Saddam'dan kurtarmak için uluslararası işbirliği sağlanmalı.

Asker; müdahale dışında, barışçı müdahale yolları bulunabilir. Bu olmadıkça, savaş günahından ve onun bedelinden kurtulmak mümkün mü?

* * *

MECLİS, dün en kolay kararı, çok zor biçimde verdi. Bayramdan sonraki kararları vermek daha da zor olacak.
Yazarın Tüm Yazıları