Gözde kavram, local business

YAVAŞ yavaş, alıştırarak, arada bir dayatmayla, sessiz çoğunluğa kendi yaşam biçimini kabul ettirmeye, resmi olmayan, sivil girişime mahalle baskısı deniyor. Radikal dinciliğe giden en tehlikeli yol.

Amerikalıların diliyle, local business. Business birebir karşılığı ile anlamında. Burada süreklilik ve uğraş ifade ediyor. Yerel (local) olarak, sürekli çalışma. Amaca ulaşıncaya kadar.

Local business, ABD’de din üzerinde çalışan sosyologların şu sırada üzerinde en çok durduğu kavram. Sistemin dinsel niteliğe kaymasının önemli yolu olarak mahalle baskısını görüyorlar. Bazı Amerikan üniversitelerinde, local business üzerine tezler yazılıyor.

ILIMLI DİYE DİYE

Türkiye’deki mahalle baskısı ve yeni Anayasa tartışmalarını, Amerika yakından izliyor. Türkiye İslam’a mı kayıyor, kaygısı.

AKP iktidara geldiğinde, onların icat ettiği ve Avrupa’nın da, başta katıldığı ılımlı İslam (moderate Islam) kavramını Türkiye için, politik olarak artık kullanmak istemiyorlar. "Ilımlı" diye diye, mahalle baskısına geldiğimiz için. Bir kaç aşama sonra, iş ılımlı olmaktan çıkabilir, görüşü.

Bu noktada, yeni Anayasa taslağı çalışmaları da, onların dikkatini çekiyor. Geçen hafta, biri üniversitede öğretim üyesi, diğeri Türkiye ile de ilgili düşünce kuruluşunda çalışan iki Amerikalı ile onların isteği üzerine, görüşüyorum.

DAYATMANIN ADRESİ

Adamların sordukları sorulara bakın:

"- AKP demokrasi ve düşünce özgürlüğü üzerinde çok duruyor. O halde, TCK’da 301 neden hálá duruyor? 301 varsa, ifade özgürlüğü nasıl var?

- AKP kendi gerçek gündemini mi dayatmaya başladı? Hazırladıklara Anayasa taslağı, kendi gündemini Anayasa üzerinden dayatmak mı?"

301’i ifade özgürlüğünün sembolü olarak görüyorlar. Demokrasi diye diye, Anayasa taslağına da, yapılan atamalarla birlikte, devleti ele geçirmenin yöntemi olarak bakıyorlar.

İKİ TEKNİK SORU

İkisi de, Türkiye hakkında ayrıntılı bilgiye sahip. İki teknik soru, bunun göstergesi:

"-Türkiye’de Savcılar ve Hakimler Yüksek Kurulu’nun başkanı Adalet Bakanı. Bu durum, yargı bağımsızlığını etkiliyor mu?

- Türkiye Medeniyetler İttifakı çalışmalarına katılıyor ve çok aktif. Bu ittifak, sadece dinler arasında değil, ama aynı zamanda, ülkelerin kendi vatandaşları arasında din ve dil farkı gözetmeden, devletin herkese eşit davranmasını öngörüyor. Oysa, Türkiye’de yaşayan azınlıklara ait vakıflar hala serbest değil. O zaman, Türkiye Medeniyetler İttifakı’ndan ne anlıyor?"

İkinci soruyu, Türkiye’yi yönetenlerin yanıtlaması gerek. İlk soru ise, iktidarın siyasal felsefesi doğrultusunda yargıyı etkilediği inancına dönük. Bunun ötesinde, Amerika’da AKP’ye karşı beliren güvensizliğini yansıtıyor.

Amerika’da sistem şöyle çalışıyor. Üniversite ve düşünce kuruluşlarında uç veren fikirler, bir süre sonra, yönetime ulaşıyor. Yönetim, kendi süzgecinden geçiriyor ve ardından politikaya dönüştürüyor.

Dolayısıyla, o öğretim üyesi, öteki bilmem nerede çalışıyor, gibi hafife almak, yanıltıcı.

AKP dışardan artık eskisi gibi görünmüyor. Ilımlı İslam, artık tehlikeli bir kavram. Şimdi gözde kavram, local business (mahalle baskısı).

AKP’nin kuyruğuna takılan, kendilerini demokrasi havarisi ilan eden, her iktidar önünde diz çöken bazılarına duyurulur.
Yazarın Tüm Yazıları