"Yaşayan bilir uzun mesafe ilişkisini, az çektirmedik birbirimize be hey gidi hey! Evleniyorum dediğim zaman Belçikalı arkadaşlarımın yüzündeki şaşkınlığı dün gibi hatırlarım… Ama vıcık vıcık aşk böcekleri olmadık biz hiç. Sen bana evlilik yıl dönümlerimizi unutuyorum diye söylenirsin ben de hiç romantik değilsin diye sana... Sürekli didişiyoruz mesela. Aynı anda nasıl oluyor bilmiyorum fakat hayatımda beni en sinir eden ama çocuklarımdan sonra en sevdiğim insan kişisisin sen...
Ve sevgilim, biliyorsun seni en iyi ben tanırım. Doğallığını, vicdanını, hem çok sevilmeni hem hiç sevilmemeni sağlayan başarı hırsını, doğuştan var olan babalığını, beni çoğu zaman deli eden başına buyrukluğunu ama en çok o temiz kalbini… Birbirlerine ilk günkü gibi aşık bir çift değiliz artık (bu noktada şair samimi olmayı seçti yıllar geçsede birbirimize ilk gün ki gibi aşığız diyen çiftleri de pek samimi bulmuyor) Ama biz seninle birbirine aşktan daha öte daha büyük bir sevgiyle bağlı birer anne babayız. Biz birbirimizin en katı eleştirmeni, biz birbirimizin en büyük destekçisiyiz. En sevgili dostum… Hayat ortağım… Eş olarak seçtiğim…40’lar sana çok yakışacak. İyi ki doğdun ve iyi ki çocuklarımın babası oldun…"