Güncelleme Tarihi:
Zekat ne zaman verilir sorusu, Ramazan ayıyla beraber araştırılıyor. Dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda mala sahip olan kimselerin vermesi uygun görülen zekatın belli başlı şartları bulunuyor. Peki zekat ne zaman, kimlere verilir? Zekat vermenin belirli bir zamanı var mı, Ramazan ayında verilir mi?
Zekât senenin herhangi bir zamanında verilebilir. Oruç ve hac ibadetlerinde olduğu gibi nisap miktarı malın üzerinden bir sene geçmiş olması konusunda da kamerî ay hesabı uygulanır. Zekat, farz olduğu andan itibaren verilmesi gerekir.
Bunun için belli bir kamerî ayı veya Ramazan’ı beklemeye gerek yoktur. Zekât vermekle yükümlü olanların, yükümlü oldukları andan itibaren en kısa zamanda zekâtlarını vermeleri gerekir. Çünkü zekât bir kulluk borcudur, borç da bir an önce ödenmelidir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/271-272).
Zekâtın verileceği kimseler Kur’ân-ı Kerîm’de belirtilmiştir. Bunlar; fakirler, miskinler, zekât toplamakla görevlendirilen memurlar, müellefe-i kulûb adı verilen kalpleri İslâm’a ısındırılmak istenen kimseler, esaretten kurtulacaklar, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış olanlardır (et-Tevbe, 9/60).
Fakir ve miskin, temel ihtiyaçları dışında herhangi bir maldan nisap miktarına sahip olmayan kimsedir. Ancak temel ihtiyaçları dışında, ister artıcı (nâmî) vasıfta olsun ister olmasın, herhangi bir maldan nisap miktarına sahip olan kimse fakir veya miskin kapsamında olmadığından ona zekât verilmez (İbnü’l-Hümâm, Fethü'l-kadîr, 2/266).
Borçlu, kul hakkı olarak borcu olan ve borcunu ödeyeceği maldan başka nisap miktarı malı bulunmayan kimsedir (İbnü’l-Hümâm, Fethü'l-kadîr, 2/268).
Yolda kalmış kimse, sürekli yaşadığı yerde malı bulunsa bile, çıktığı yolculukta parasız kalıp parasına ulaşma imkânı bulamayan, başka bir deyişle, parasızlıktan yolda kalmış ve memleketine dönemeyen kimsedir. Bu kimseye, malının bulunduğu yere dönmesine ve dönünceye kadarki ihtiyaçlarını gidermesine yetecek kadar zekât verilebilir (Kâsânî, Bedâî’, 2/43- 46). Günümüzde yolcu olan kişi istediği zaman memleketindeki parayı banka kartı veya başka bir yöntemle alma imkânına sahipse ona zekât verilmez.
“Allah yolunda” anlamına gelen “fî sebîlillah” ifadesi ise kendisini Allah yoluna ve İslâm’a adamış hac yolcuları, askerler ve ilim için yola çıkan gerçek kişiler olarak yorumlanmıştır.