Açıklamada, eğitim fakülteleriyle ilgili bu düzenlemenin, üniversitelere çok geniş bir hareket serbestisi tanıdığı, bu "yetki devri"nin, eğitim fakülteleri ve öğretmenlik programlarıyla ilgili tarihi bir karar olarak değerlendirildiği ifade edildi.
Yeni YÖK olarak, üniversitelerin ehliyet ve kabiliyetlerine, hocaların alanlarına ilişkin akademik ve mesleki hassasiyetlerine, öğrencilerin de öğretmenlik aşklarına güvenildiğinin altı çizilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
"YÖK'ün yükseköğretimle ilgili konularda genel çerçeveyi çizdikten sonra üst düzeyde düzenleme yapması, daha sonra süreci, izleme, değerlendirme ve denetleme ile sürdürmesi doğru olandır. YÖK'ün asli vazifesi olan yükseköğretimle ilgili politika üreten, güçlü bir koordinasyon vazifesi üstlenen ve bir taraftan hakkaniyet, sosyal adalet ve fırsat eşitliğine önem vererek yükseköğretime erişimi artırmaya çalışırken diğer taraftan da toplumda bilimin yükselen bir değer haline gelerek toplumu daha da ileriye götürmesinin şartlarını hazırlamaya çalışan bir kurum olması gerektiğine inanıyoruz. Bu düşüncelerden hareket ederek son yıllarda yaptığımız ve öncülük ettiğimiz düzenlemeler ve mevzuat değişiklikleri ile 'daimi tekamül esasında yükseköğretim sistemini tedrici olarak yeniden yapılandırdığımızı' bu yeni karar vesilesi ile tekrar ifade etmek isteriz. Bu süreç devam edecektir.