Güncelleme Tarihi:
Lisansüstü eğitim için gittiği Japonya'da kendi yüz tanıma şirketini kuran Doç. Dr. Sadi Vural'In ünü G20 ve BM'ye kadar uzandı.
Japonya'da ilk yüz tanıma şirketi Ayonix'i kuran Vural, 12 yıldır geliştirdiği teknolojiyi dünyanın dört bir yanına pazarlıyor. Vural, yüz tanıma sistemlerine yönelik yeni çalışmaları hakkında yaptığı açıklamada, "ay" kelimesi ve dünyayı ifade eden "onix" kelimesiyle oluşturdukları şirketin ismiyle "ayın yörüngesinden bütün dünyayı aydınlatan" mesajını verdiklerini dile getirdi.
Yüz tanıma sistemlerinin, en temel haliyle insan beynindeki bilgilerin bilgisayara yansıtılması şeklinde çalıştığını anlatan Vural, "Şu anda 30 ülkeye yüz tanıma sistemleri satıyoruz." ifadelerini kullandı. Vural, bu ülkeler içerisinde Bahamalar, Meksika, Panama, Arjantin, Paraguay, Singapur, Tayvan'ın yer aldığını, ABD'de FBI'ın yüz tanıma sistemini birkaç noktada aktif olarak kullandığını, Sri Lanka'daki uluslararası havalimanı ile Dubai polisinin de bu sistemi satın aldığını ve Japonya'nın en büyük şirketlerinden Itochu'nun da güvenliği için bu sistemden yararlandığını aktardı.
Vural, yüz tanıma sisteminin BM tarafından sınır güvenliğinde, geçen yıl Arjantin'de düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nde ise Arjantin istihbaratı tarafından devlet başkanlarının dublörlerinin olup olmadığını belirlemek amacıyla kullanıldığını belirtti.
Vural: "Geçen yıl Arjantin'de düzenlenen G20'de, 20 ülkenin başkanları bu yüz tanıma sisteminden geçtiler. 'Sahte başkan var mı yok mu' diye inceleme yapıldı. Bu bizim teknolojimizle oldu ve ilkti. Çoğunlukla genel güvenlik kameraları farklı yerlere konularak, incelemeler, yüz tanımalar yapılıyordu. Ama devlet başkanlarının 'sahte mi değil mi' noktasındaki yüz analizi ilk kez Arjantin'deki G20 zirvesinde bizim ürettiğimiz yüz tanıma teknolojisiyle gerçekleştirildi."
Vural: "Şu anda en son yaptığımız ürünler içerisinde 'embedded' yani akıllı kameraların üretimi var. Bu sistemle şehirde aranan bir suçluyu kamera, yüzünden tespit edip bilgisini verebiliyor. Kamera, insanların gülümsemesini, kaygısını anlayabiliyor. On binlerce kamerayı tek bir bilgisayara bağlayıp Ankara'nın bütün nüfusunu gerçek zamanda tanıyabilirsiniz. Şu anda ürün prototipi bitti. Japon telefon operatör devi Softbank başta olmak üzere dünyanın bazı ülkelerince güvenlik amacıyla test kullanımları başladı."
Türkiye'de henüz bu sistemle ilgili ortak bir çalışmasının bulunmadığını ama ülkesini yurt dışında temsil etmekten büyük bir gurur duyduğunu belirten Vural, "Yaptığım iş benim için çok büyük bir sorumluluk çünkü yaptıklarım sadece beni değil ülkemi de bağlıyor. Japonya'dayım, aynı zamanda birçok ülkeye seyahat ediyorum. Başarılı olduğunuzda bu ülkenize bakışa da bir katkı oluyor, çok gurur verici bir şey. Ama başarısız olmak da bir değil, bin kat götürür. Çok büyük bir sorumluluk." şeklinde konuştu.
Yeni teknolojiler üzerinde çalışmak isteyen, bunun hayalini kuran Türk gençlerine de çağrıda bulunan Vural, "Teknolojik çalışmalara ilgi duyan, sürekli kendisini aşmayı düşünen gençler benimle temas kurabilir. Mutlaka bana ulaşsınlar. Yeter ki istekli olsunlar, ben onların önünü açarım. Sadece Japonya olarak değil, aktif çalıştığım başka ülkeler için de genç yeteneklere hayatlarının fırsatını vermek isterim." ifadelerini kullandı.
Yüz tanıma teknolojisi ile yapılanlar sadece bununla da sınırlı değil! Teknolojinin geldiği son nokta oldukça korkutucu. Kağıt biletlerden yıllar yıllar sonra şimdi bakın metroya nasıl gireceksiniz?
Yıllar öncesinde kağıt biletlerle seyahat ederdik.
Daha sonra bu akbile dönüştü ve para yükleme yoluyla işi çok daha pratik bir hale getirdi.
Daha sonra İstanbulKart ve türevleriyle tanıştık. Artık para yüklemek de toplu taşımaya binmek de hiç olmadığı kadar pratik bir hale geldi.
Hatta bankaya talimat vererek kartımızı doldurup hiç nakit paraya bulaşmadan bile seyahat eder durumdayız.
Ancak Çinliler işi bir adım daha öteye götürmeye kararlı görünüyor. Metroya binerken artık bakın ne yapmaya başladılar?
Metroya girdiklerinde artık ne kart taşıyacaklar ne de nakit para. Ellerini kollarını sallaya sallaya metroya girecekler.
Peki bunun sebebi metronun artık bedava olması mı dersiniz? Tabii ki hayır!
Telefonlarda yoğun olarak kullanmaya başladığımız yüz tanıma teknolojisi metroya kadar inmiş durumda. Peki bu ne anlama geliyor?
Çin'in Silikon Vadisi olarak da bilinen Shenzen'de bir metro istasyonunda başlayan pilot uygulama büyük ses getireceğe benziyor.
Vatandaşlar artık sadece yüzlerini taratarak metroya giriyor, yolculuk yapıyor.
China Morning Post'un haberine göre yüz tanıma teknolojisi sizi metro girişinde bekliyor ve yüzünüzü tarattığınız anda hesabınızdan para çekiliyor.
Yani bir yolcunun artık yanında para olmamasının ya da cüzdanını veya biniş kartını unutmasının hiçbir önemi kalmadı.
Ancak yüz tanıma teknolojisinin kullanıldığı ilk sıra dışı yer metro istasyonları değil. Yine Çin'de bir fast food restoranında sipariş verirken yüzünüzü taratmanız yeterli oluyor.
Böylece cüzdan taşımanıza da gerek kalmıyor; aldığınız yemeğin ücreti bağlı hesabınızdan hemen çekiliyor.
Diğer yandan yüz tanıma teknolojisinin her alanda karşımıza çıkması güvenlik kaygılarını da beraberinde getiriyor. Vatandaşlarını sokak kameralarıyla uzun süredir izleyen Çin yönetimi suçluları yüz tanıma sistemiyle yakalamaya çalışıyor.
Bu kapsamda dünyanın en kalabalık ülkesinin sokaklarında, yüz tanıma özelliği olan yaklaşık 170 milyon güvenlik kamerası var. Buna 400 milyon kamera daha eklenmesi planlanıyor.
Peki güvenlik güçlerinin bu kameralar yardımıyla bir şüpheliyi bulması ne kadar sürüyor dersiniz? Bu yüz tanıma sistemiyle sadece 7 dakika...