Dietrich, akıllıca uyarladığı erkeksi tarzı ve takım elbise kullanımıyla döneminin en ilgi çekici kadınlarından biri olmayı başardı. Bütün bu erkeksiliğine karşın 20’li ve 30’lu yılların siyah beyaz ekranlarının en kadınsı görüntülerinden birine sahip oldu. Efsanevi İsveçli oyuncu Garbo, hafif androjen tarzı, rahat ve klasik görüntüsüyle herkesin kalbini çalmayı başardı. Bu onun kişiliğinin bir yansıması haline geldi. Onun neden çok sevdik? Bağımsız ruhunu yansıtan erkeksi giyim tarzını en iyi parçalarla ortaya koyduğu için tabii ki. Kusursuz güzelliği de cabası! Hollywood yıldızlığından bir prensese dönüşümünü bütün dünyanın hayretle izlediği Grace Kelly stilini prensesken de korumayı başardı, o naif çizgisinden kaymadı. Beyazperdenin efsane ismi Audrey Hepburn romantik kâkülü ve kısa paçalı pantolonu devleştiren moda ikonudur bizim için. Romantizmin bıyık altından her zaman zekice bakar. Tüm zamanların en seksi kadınlarından biri olan Marilyn Monroe bu seksapeli tamamen güzel yüzüne borçlu olsa da hatırı sayılır bir gardırobun da yardımını almıştır. 1960’lı yıllarda moda sahnesinin en öne çıkan oyuncularından biri olan Twiggy, dönemin tarzını en iyi şekilde taşıyan isimdi. Hâlâ hayranlıkla izliyoruz. Bu sezonun en gözde parçalarından biri olan basket çantaların en iyi kullanıcılarından biri olmasının yanı sıra her döneme ilham verecek bir stili vardı kendisinin. Modern zamanlarda kadınların nasıl görünmesi gerektiğini hepimize öğreten isimdir Diana Ross. Whitney Houston, Beyonce, Rihanna gibi modern zaman divalarının öncüsüdür. ‘Tomboy’ görünümünün en başarılı uyarlamalarını kendisinde gördük. Özellikle çok sevilen Annie Hall karakterini kendine dayandırdığını düşünürsek ikonluğu kesinlikle hak ediyor. Madonna’sız bir ikoncanlar listesi beklemiyordunuz değil mi? Kadınlara ait koyulan tüm kuralları yıkmak için dünyaya gelmiş Madonna moda anlayışında da her zaman son derece cesur oldu.