Güncelleme Tarihi:
Toplu taşıma araçlarındaki elektronik ücret toplama sistemleri değişiyor. Görürseniz şaşırmayın.
Toplu taşıma araçlarındaki elektronik ücret toplama sistemleri, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılmasının önlenmesinde kullanılabilecek. Ulaşım kartları üzerinden yapılacak sorgulamayla hastalık riski taşıyanlar tespit edilebilecek ve virüsün diğer yolculara bulaşmasının önüne geçilecek.
ASİS CT-City Technologies AŞ, akıllı şehir teknolojileri alanında yurt içinde ve dışında bir dizi çözüm geliştiriyor. Şirket, Kovid-19 tehdidinin ortaya çıkmasıyla sahip olduğu teknolojik birikimi kullanarak bu alana yönelik çözümlere yoğunlaştı.
ASİS CT-City Technologies AŞ Genel Müdürü Fatih Gündoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgına rağmen akıllı ve yeni nesil teknolojilerde yatırım yapmaya, yeni sistemler kurmaya devam ettiklerini söyledi.
"Termal kamera" ve "blackbody cihazları"nın Türkiye'deki proje yönetimini ve sistem entegratörlüğünü gerçekleştirmeye başladıklarını belirten Gündoğan, son derece hassas termal kameraların Kovid-19 salgınıyla mücadelede kilit rol oynadığını ifade etti. Gündoğan, çalıştıkları büyükşehirler için "Maskemat Projesi" de geliştirdiklerini bildirdi.
Türkiye'de 17'si büyükşehir olmak üzere 40 ilde ücret toplama sistemlerinin kullanıldığını, ilçelerle 65 noktada hizmet verdiklerini aktaran Gündoğan, salgın döneminde önemli bir projeye daha imza attıklarını kaydetti.
Gündoğan, geliştirdikleri teknolojiyle Sağlık Bakanlığı ve belediyelerle iş birliği içinde toplu taşımada kullanan ulaşım kartlarıyla Hayat Eve Sığar (HES) Uygulaması kodları ve TC kimlik numarası eşleştirmelerinin aynı kart üzerinden yapılabileceği bilgisini verdi. Fatih Gündoğan, bu sayede hastalık riski taşıyanların daha kolay tespit edilebileceğini vurguladı.
Fatih Gündoğan'ın verdiği bilgiye göre, belediyelerde kullanılan toplu taşım kartlarının özelliklerine göre uygulama farklı senaryolarla hayata geçirilebilecek.
Bu senaryoların işletilebilmesi için belediyelerin Sağlık Bakanlığı ile önce test, sonra üretim ortamı için e-imzalı protokol sürecini işletmesine ihtiyaç bulunuyor.
Uygulama için yolcuların kişiselleştirilmiş kartlarının HES koduyla, anonim kartlarının ise TC kimlik numarası ve HES koduyla eşlenmesi gerekiyor.
Diğer yandan koronavirüsü etkisiz hale getiren yeni maskeler dünyayı şaşkına çevirdi. İngiltere'de bilim insanları yeni tip koronavirüsü etkisiz hale getirdiği iddia edilen bir maske geliştirildi.
İngiltere'de Kovid-19 ve grip dahil temas halinde virüsleri öldürdüğü öne sürülen maske geliştirildi. Maskenin, nano-bakır antiviral bir katman dahil 5 katlı olduğuna dikkat çekilerek, standart maskelerin üç katlı olduğu belirtildi.
Mirror gazetesinin haberine göre, yeni antiviral yüz maskesi, Nottingham Trent Üniversitesinde görevli bir bilim insanı tarafından hazırlandı.
Maskenin, nano-bakır antiviral bir katman dahil 5 katlı olduğuna dikkat çekilerek, standart maskelerin üç katlı olduğu belirtildi.
Kullanılan nano-bakır materyalin, partiküllerle temas ettiğinde virüsün ölmesini sağlayan ve çoğalmasını engelleyen iyonlara sahip olduğu ifade edildi.
Deneylerde maskenin 7 saatten uzun süre Kovid-19 ve grip virüslerinin yüzde 90'ından fazlasını öldürebildiği, yüzde 99,98 oranında filtreleme özelliğine sahip olduğu gözlendi.
Maskeyi tasarlayan bilim insanı Dr. Gareth Cave, "Maskenin temas halinde virüsleri etkisiz hale getirdiği kanıtlandı. Antiviral katman ve filtre katmanları virüsü yok ediyor." ifadelerini kullandı. Maskenin aralık ayında satışa sunulması amaçlanıyor.
Salgınla birlikte Türkiye dahil pek çok ülkede maske takmak artık zorunlu. Ancak maskelerle ilgili önemli bir uyarı da var.
Dünya genelinde etkisini sürdüren koronavirüs salgını nedeniyle ülkemizde de maske takmak zorunlu. Ancak maskeler konusunda pek çok vatandaşın bilmediği önemli bir ayrıntı var.
Popular Science'ta yer alan habere göre 'valve mask' olarak da adlandırılan N95 tipi maskeler, salgın sonrasında sürekli önerilen ve kullanılmak istenen bir maske türü oldu. Ancak bu maskeler ciddi bir tehdidi de beraberinde getiriyor.
Uzmanlara göre bu maskeler kesinlikle koronavirüs salgın özelinde geliştirilmiş değil; bu nedenle de virüse karşı koruma insanları korumadığı gibi salgının yayılmasına da neden olabilir. Peki ama neden?
N95 tipi maskeler hava partiküllerinin yaklaşık yüzde 95'ini filtreleyerek takan kişinin virüse maruz kalma ihtimalini azaltıyor. Ancak asıl sorun kullanıcının nefesini vermesiyle başlıyor.
Üzerinde bulunan valflerin kullanıcının nefesini filtre etmeden dışarı vermesi nedeniyle virüsü yayma ihtimali artıyor. Yani filtre bazında tek yönlü bir hava akışı olmasından olayı koronavirüse karşı hiçbir işe yaramıyor.
Bu tip maskeler ağırlıklı olarak kullanıcının ortamdan korunmaya ihtiyaç duyduğu endüstriyel ortamlarda fayda sağlıyor. Yine de koronavirüs söz konusu olduğunda potansiyel enfeksiyonlu insanların çevreye mikrop yayma riskini de artırıyor
Ancak insanlar bu maskelere güvenerek birbirlerine daha fazla yaklaştığında tehdidin boyutu da artıyor. Çözüm ise basit bir cerrahi maske ya da vatandaşların kendi yaptıkları maskeleri kullanmak.
Bugüne dek üretilen ve kullanılan maskelerin temel amacı, salgını önlemek ve temiz hava solumaktı. Şimdi ise yepyeni bir maske tipi geliyor.
ABD ve Japonya ortaklığında üretilen ve UVMask adını taşıyan bu özel maskeler, N95 tipi maskelerden bile iyi. Sebebi ise ultraviyole ışınıyla anlık olarak havadaki partikülleri temizlemesi...
Ultraviyole ışın temizleme teknolojisini kullanan bu özel maske iki adet 25,000µW/cm2 UV-C LED aydınlatma ile solunan havayı anında temizliyor.
Bu iki katmandan ilki yüzde 95 oranında partikülleri temizlerken ikinci olan UV-C katmanı ile bu oran yüzde 99.99’a çıkıyor. Maske 0.1 mikron büyüklüğünde partikülleri filtreleyebilirken bu oran N95 maskesinde 0.3 mikron.
Bu maskenin kullanılabilmesi için içerisinde batarya bulunuyor ve ultraviyole ile temizlik bu batarya sayesinde oluyor. Batarya ise 6 saat ömre sahip. 6 saatin sonunda maskenizi şarj etmeniz gerekiyor.
Oldukça hızlı şarj olan maske, pek çok cihazda bulunan USB-C tipi giriş kullanıyor ve maskenin şarj olması için çok beklemiyorsunuz.
Maskenin içindeki fitreler değiştirilebiliyor ve aylık 2$ gibi bir maliyet çıkarıyor. Ürün henüz seri üretime geçmiş değil; ancak Ağustos ayında 99 dolardan satışa sunulacak.
Diğer yandan uydudan gelen son görüntüler, İtalya'daki inanılmaz değişimi gözler önüne serdi. Ocak ayı ortalarında çekilen bu görüntü, artık çok daha farklı bir halde!
ESA'nın dünyaya yolladığı Şubat ayını kapsayan görüntülerde de çok büyük değişiklik yok; ancak kırmızı bölgenin ufak da olsa azaldığı dikkatlerden kaçmıyor.
Mart ayında salgının ülkeyi vurmasıyla birlikte ise kırmızı bölge iyiden iyiye azaldı. Benzer bir durum Çin'de de yaşandı. Dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ülkenin uydu görüntüsü ise NASA'dan geldi.
Virüs tehdidi nedeniyle fabrikaları kapatan Çin'de de haritadaki kırmızı renk kayboldu. Yani hava kirliliği iyiden iyiye düştü. Ancak NASA'nın dünyaya yolladığı tek görüntü bu değildi.
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), keşif aracı Curiosity'nin Kızıl Gezegen Mars'ta çektiği şimdiye kadarki en detaylı panoramik görüntüyü yayınladı. Ancak fotoğraftaki detay şaşkınlık yarattı.
NASA'dan yapılan açıklamada, panoramik görüntünün 24 Kasım-1 Aralık 2019'da Curiosity'nin çektiği 1000'in üzerinde fotoğrafın birleşiminden oluştuğu belirtildi. Kompozitin, Mars manzarasının 1,8 milyar piksellik görüntüsünü sağladığı kaydedildi.
Curiosity, 2012'de Mars'ın Gale Krateri'ne inmişti. Gezginci robot, keşif faaliyeti süresince Kızıl Gezegen'in geçmişte mikrobiyolojik canlı yaşamına ev sahipliği yapmış olabileceğine dair çok sayıda kanıt topladı.
Ancak uzun süredir Mars üzerinde araştırmalar yürüten NASA'nın Kızıl Gezegen'deki göz bebeği Curiosity'den gelen son görüntüler NASA'yı kara kara düşündürüyor.
NASA açıklamasına göre kırmızı gezegende beklenenden iyi iş çıkaran aracın daha önce tespit edilen; ancak gittikçe büyüyen altı alüminyum tekerleğinden birinde iki ayrı yerde kırıklar ve boşluklar var.
Mars'ın engebeli arazilerinde yıllardır fotoğraf çeken ve bu görüntüleri Dünya'ya gönderen Curosity karşılaştığı zor koşullar dolayısıyla tekerleklerindeki delikler gittikçe büyüyor.
Zigzag biçimli dış kaplamada yaşanan bu parçalanma şimdilik kontrol altında olsa da ilerde nasıl bir seyir izleyeceği bilinemiyor.
NASA açıklamasına göre Curiosity’nin hala uzun süre dayanma kapasitesi var ve toplam 15 km’den fazla yürüyüş gerçekleştirmiş olsa da 10 km daha gidebileceği düşünülüyor.
Bu da Curiosity'nin tekerleğinin iç cephesinden görüntüsü... Her yeri delik deşik... Ancak NASA buna çözüm bulmuşa benziyor; tekerleği yeniden icat eden NASA bakın yeni canavarı için ne yaptı?
Engebeli yüzeylerde daha rahat ve hızlı yol almayı sağlayan yeni tasarımda kullanılan zincir şeklinde örülmüş tekerlekler, engebeli yüzeyden geçtikten sonra eski şeklini alabiliyorlar.
Uzayda sıradan bir lastik, berbat bir anlam ifade eder. Fakat bu durum artık sorun olmaktan çıkıyor. NASA’nın araştırmacıları, gelecekteki gezegen kaşifi araçlar için tekerleği yeniden icat ettiler.
Mars’ın ya da Ay’ın yüzeyinde kayaların üzerinden geçtikten sonra orijinal şeklini hatırlayabilen bir tekerlek. Dünyada gerçekten de bir ilk!
NASA’ya göre bu lastikler daha ağır yükleri, daha yüksek hızlarda taşıyabilecek kapasiteye sahipler. Böylece gelecekteki keşif araçları uzayda daha fazla yüzeyi keşfedebilecekler.
Durun, daha bitmedi!
Bugüne dek antik bir göl yatağından top şeklindeki kayalara dek pek çok ilginç bulguyla karşılaşan Curiosity’nin bu kez yolladığı fotoğrafta, daha öncekilerden çok farklı bir obje görülüyor.
Mars'ta tabut bulunduğu iddia edildi
Curiosity’nin çektiği aşağıdaki fotoğrafta ilk bakışta hiçbir şey göze çarpmıyor. Ancak fotoğrafın renklerini değiştirip biraz da yaklaştırınca, bugüne dek Mars’ta hiç görülmemiş bir obje dikkati çekiyor.
Mars'ta tabut bulunduğu iddia edildi
Bunun sadece bir kaya olabileceği, ancak dikdörtgen prizma şeklindeki bir kayanın da öyle kolay kolay oluşamayacağına dikkat çekiliyor. UFO Sightings Daily adlı internet sitesi ise bunun bir tabut olduğu konusunda ısrarlı.
Bu görüntü de yine Mars'tan gelen ve kimsenin yorum yapamadığı görüntülerden sadece biri...
NASA'nın kaydettiği bir diğer görüntüde ise net bir şekilde görülen cisim, büyük bir heyecana yol açtı.
Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) Mars'ta çektiği bir görüntüde zeminde büyük bir kaşık görünüyor.
Kaşık görüntüsü büyük bir heyecana yol açarken, fotoğraflar Kızıl Gezegen'de hayat olduğunu gösteren bir ipucu olarak değerlendiriliyor.
NASA, daha önce de Mars'ın kumlu zemininde kaşık bulmuştu. Kızıl Gezegen'de daha önce rastlanan objeler ise, yüzükler ve eldivenler olmuştu.
Mars'ta tuğla duvarın ne işi var?
Curiosity tarafından geçen haftalarda gönderilen ve Youtube'a yüklenen görüntülerde 'tuğla duvar' kalıntıları bulunduğu iddia edildi. Görüntüler kısa sürede yayıldı ve meraklıları tarafından çok sayıda yorum aldı. Ünlü 'UFO avcılarından' Scott Waring de videoyu kendi sitesi olan UFOsightingsdaily.com'da paylaştı.
Waring görüntüleri 'basit ve mükemmel' olarak tanımladı. Ancak videoyu izleyenler, görüntülerin bir tuğla duvara ait olduğuna ikna olmuş değil.Görüntülere yorum yapan bir kullanıcı, duvar iddiasını 'aptalca' olarak tanımladı. Bir başka kullanıcı ise görüntülerin 'sahte' olduğunu iddia etti.
Mars'tan geçtiğimiz günlerde bir başka sıra dışı görüntü daha Dünya'ya ulaştı. Bakın fotoğraftaki okun gösterdiği şey aslında ne?
Curiosity, Mount Sharp bölgesinde ilerlediği sırada son derece ilginç bir meteor keşfetti. Ortalama bir meteordan çok daha küçük olan bu meteor, tamamen nikel ve demirden oluşuyor.
Arizona State University'de görevli olan araştırmacıların tanımladığı meteor, bir uzaylı yapısını andıran şekline rağmen sadece demirin ve nikelin karışımıyla oluşmuş, ilgi çekici bir meteor.
Dış kısmının sıradan meteorlardan çok daha düz ve pürüzsüz olmasının nedeni ise, atmosfere giriş yaptığı sırada sürtünmeden kaynaklanan ısı artışıyla erimiş olması.
Curiosity'nin çektiği fotoğraflardan birine yakından bakıldığında daha çok tropikal iklimde yaşamını sürdüren iguana benzeri bir cisim dikkat çekiyor.
Her ne kadar bilim adamları bunların birer kaya parçası olduğunu dile getirse de fotoğrafı görenler NASA'nın kendilerinden gerçekleri gizlediğini düşünüyor.
Mars yüzeyinde bulunan uzay aracı Curiosity tarafından çekilen fotoğrafa dikkatli bakıldığında ortalara doğru alt taraflarda tıpkı balığı andıran bir nesne göze çarpıyor.
NASA'nın Mars'tan Dünya'ya geçtiği bir başka görüntüde ise objektife yakalanan objenin ayıyı andırdığı iddia edilmişti.
Mars yüzeyinde; gözlere, bir buruna, üst çeneye ve iyi korunmuş bir kafa tasına sahipmiş gibi duran tuhaf biçimli bir kaya dikkat çekiyor.
NASA'nın Mars'tan yayınladığı fotoğraflardaki bir detay sosyal medyada olay yaratmış, NASA'nın keşif aracı Curiosity'nin çektiği fotoğraftaki görüntü uzayda saklanan kadına benzetilmişti.
Mars'ta topun ne işi var?
Curiosity’nin çektiği fotoğraflar arasında düz bir kayanın yüzeyinde, mükemmel bir küre şeklindeki bir ‘top’ görülüyor. Biraz tozlu olmakla birlikte, aslında çevresindeki diğer kayalardan farklı bir rengi olduğu da görülebiliyor.
Mars'ta topun ne işi var?
NASA’daki bilimadamları ise bu fotoğrafta görülen objenin insan ya da uzaylı yapımı bir top olmadığını, yalnızca ‘katılaşma’ yoluyla oluşan bir kayacık olduğunu ifade ediyor.
Mars'ta topun ne işi var?
Fotoğraftaki obje ilk bakışta Ortaçağ’da kullanılan gülleleri hatırlatıyor. Beynimiz, fotoğraftaki nesnenin insan yapımı (Ya da belki de uzaylı yapımı!) bir top olduğunu bize söylese de, muhtemelen bu yalnızca, inanılmaz aşamalardan geçerek oluşmuş normal bir kaya.