Güncelleme Tarihi:
Almanya’ya işçi göçünün 60 yıllık anıları, İBB, Goethe Enstitüsü ve Almanya Başkonsolosluğu’nun katkılarıyla 23 yazar tarafından kaleme alındı. Misafir Göçmen Yerli ismi verilen kitap İBB Yayınları tarafından basıldı. Kitabın tanıtım toplantısında sunuculuğu ise Şebnem Schaefer yaptı.
Şebnem Schaefer, annesi Lale Hanım’ın pek de bilinmeyen Almanya macerasını Hürriyet’e şöyle anlattı:
Annem 1971 yılında, 23 yaşındayken karar vermiş Almanya’ya gitmeye. O dönem Beylerbeyi’nde oturuyorlar. Süslü, püslü bir genç kız olarak başvurmuş. ‘Sen süslüsün, fabrikalarda nasıl çalışacaksın?’ demişler.
İlk olarak Frankfurt’a, sonra Berlin’e gitmiş. Önce bir çikolata fabrikasında çalışmış. Zarotti’de... O zamanlar çok ünlüydü. Çok sevdiği çikolatanın içine düşmüş yani... Sonra da parfüm işinde...
24 yaşında da işletme müşaviri olan babam Herbert Schaefer ile tanışıp evlenmiş.
Kısmetine gitmiş gibi olmuş. Ablama doğum yaptıktan sonra da çalışmayı bırakmamış. Annem hep ‘Sana Türkçe öğretmeye kalkışmasaydım, Almancam daha güzel olurdu’ der. Ama Türk kültürünü bize çok güzel öğretti.
Mesela 10 Kasım ya da 23 Nisan günlerinde annem okula gitmememiz için mazeret uydurup evde kalmamızı sağlıyordu.
Annem 10 Kasım’larda beni ve ablamı telefonla arar televizyondaki siren seslerini dinletirdi.
Biz ister yolda ister trende olalım, etrafa çaktırmadan olduğumuz yerde ayağa kalkar saygı duruşunda bulunurduk.
Atatürk’ün Gençliği Hitabesi’ni de ezberletmişti. Türk kültürünü o kadar benimsemiştim ki, ergenlik çağıma geldiğimde ‘Alman değilim’ derdim hep. Annem de ‘Ben acaba hata mı yaptım? Fazla mı Türk kültürünü size yükledim’ derdi.
Babam 7 sene önce vefat etti. Annem babamdan sonra artık orayı benimsemiş ama iki kültürü de yaşıyor. Hâlâ hem Türk televizyonu hem Alman televizyonu izliyor.