"Attığı her oku isabet ettirdiği rivayet ediliyor"
Aylar, cuma namazından sonra başlayarak akşama kadar devam eden savaşta Alparslan'ın klasik Türk savaş taktiği olan "sahte ricat" taktiğini kullanarak Bizans ordusunu ağır bir mağlubiyete uğrattığını belirtti.
Aylar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sultan Alparslan çok kararlı, ani ve hızlı karar veren bir yapıya sahip. Kararlı ve hiçbir şekilde korkmadan 200 bin kişilik Bizans ordusunun karşısına çıkabilmişti. Bu tarihte az rastlanır bir cesaret örneğidir. 50 bin kişilik bir ordunuz, karşınızda asırlarca kuvvetli bir devlet var. Doğu Roma'nın devamı ve çok köklü bir devlet var. Bununla az sayıda kişiyle mücadele edeceksiniz. Bu cesaretin büyük bir göstergesi. Kaynaklarda, Sultan Alparslan'ın heybetli bir şahıs olduğu söyleniyor. Attığı her oku isabet ettirdiği rivayet ediliyor. Sultan Alparslan 1063 yılında Tuğrul Bey vefat ettikten sonra Selçuklu tahtını ele geçirmiştir. Bu da Sultan Alparslan'ın karakterini ve kimliğini çok güzel yansıtıyor. Sultan Alparslan da Malazgirt Savaşı'ndan döndükten sonra Semerkant'a yaptığı bir sefer sırasında vefat ediyor."
At üzerinde hayatı seferlerle geçen Sultan Alparslan'ın tarihte örneğine ender rastlanan biri olduğunu anlatan Aylar, şunları söyledi:
"Sultan Alparslan yüksek bir iman itikada sahip. Bunun delili Malazgirt Muharebesi öncesinde namazı kıldıktan sonra beyaz bir kefenle askerlerin önüne çıkıp 'Ya Muzaffer ya da şehit oluruz cennete gideriz' demesidir. Allah'a tam tevekkülü var. O Malazgirt Muharebesi'ni kazandıran motivasyondur. O derece yüksek motivasyon var ki insan korkar. 50 bin kişisiniz, 4 kat sizden fazla ve tecrübeli bir ordu var. Bu motivasyon, kararlılık ve cesaret, Malazgirt Muharebesi'ni kazandıran en önemli unsurdur. Alparslan da Anadolu'yu yurt tutmak için babası gibi Anadolu'ya seferlerde bulunuyordu. Babasının siyasetini devam ettirdi. Bunu gören Bizans İmparatoru Romen Diyojen, bunu engellemek maksadıyla Malazgirt'te Alparslan'ın önüne çıktı fakat Alparslan'ın kararlılığı, direnci ve cesareti, bu galibiyeti almasında en büyük rolü oynadı. Bundan sonra da artık Anadolu'nun kapıları sonuna kadar Türklere ve Müslümanlara açıldı. Malazgirt Savaşı, İslam ve Türk tarihi açısından önemli hadiselerden biridir."