Güncelleme Tarihi:
Yeni dijital dünyada fırsatlar kadar risklerin artışıyla daha ‘niş’ ve güvenli ortamlar 2020'de sosyal medyada öne çıkacak. İşte detaylar...
PeerBie Kurucusu Semih Seçer, “Videolara olan ilgimiz devam ediyor. Kolay paylaşılması, eğlenceli olması, çabuk tüketilebilmesi gibi gerekçeler videolara olan ilgiyi her geçen gün artırıyor.
YouTube, Google arama motorundan sonra ikinci en büyük arama motoru konumunda. Cisco’nun son araştırmaları 2020 yılında videonun internet trafiğinin yüzde 75’ini kaplayacağını ortaya koyuyor” diyerek videonun önemini vurguladı.
“Her sosyal medya platformu kendisine ait bir veri bankası oluşturuyor. Bu durum, öne çıkanların kendi alanında dominant olmasını sağlayacak diye düşünüyorum.
Örneğin LinkedIn, dünyanın en büyük iş arama moturu olabileceğini öngörmek yanlış olmaz. Burada doğru soruyu sormak önemli. Her aramayı aynı kanaldan mı yapacağız, yoksa özel olanlar için ona özel mecraları mı kullanacağız?
“Forbes’a göre internet kullanıcılarının yüzde 50’si son gelişmeleri ilk önce sosyal medyadan takip ediyor ve öğreniyorlar.
Bu da sosyal medya trafiğinde yüzde 57’lik bir artışa karşılık geliyor”
Kullanıcıların daha az eforla hayat kalitelerini daha çok artırmaya yardım eden uygulamalara yönelmeye devam edeceğini söyleyen Seçer, sosyal medyanın yeni servisleri hayata geçireceğinin altını çizerek “sohbet ve sosyalleşmek için yola çıkan pek çok uygulama artık anlamlı verisi ile kullanıcısına daha ‘derin’ anlam katmaya çalışıyor.
Yakın zamanda Instagram uygulaması içinden tanımlanabilecek kredi kartı bilgileri ile online ürün satışına başlanması gibi” açıklamasını yaptı.
Seçer, “Gartner tarafından hazırlanan ‘2020 Yeni Teknolojiler’ raporunda ortaya konduğu gibi Augmented Reality (AR), Artificial Intelligence (AI) ve Machine Learning (ML)’in daha çok hayatımıza girmesi ile sosyal medyanın demokratikleşmesi ve çoklu tecrübe gibi kavramlar kavramdan önce davranışla hayatımızın bir parçası olacak ve yaşam pratiklerimizi değiştirecek” dedi.
Sosyal medya ve yapay zeka birlikteliğinin aslında gönderilerin önceliği, hangi içeriğin kime gösterileceği gibi konularda şu anda çokça kullanıldığını, ilerleyen günlerde de “sahte” haberlerin filtrelenmesi için kullanımının artacağını düşünen Seçer, bu sayede yanlış veriyle yaşanacak vakit ve verim kaybının önüne geçileceğini öngörüyor.
“Girdiğimiz her uygulama, platform ve kanal kendi algoritmalarını üretiyor ve sizin davranışlarınıza özel bir deneyim sunmaya çalışıyor. Bunu uzun zaman fark etmedik ve şaşırdık, verinin bizi etkilemesine izin verdik.
Hem kendi güvenliğimiz hem de varlığımızın sosyal medyadaki güven kriterini önemsemeye daha çok başlayacağız.
Yaşanan güvensizlik krizleri ile artık kullanıcıların da dünya devlerinin de kişisel bilgilerin toplanış ve kullanım şekillerine titizlik göstermeye başladığını gördük.
Bunun için ülkemiz dahil dünyada Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) alanında tedbirler alınıyor, yaptırımlar yasallaşıyor. Bu konuda daha çok gelişme ve haber duyacağız”
“Kullanıcıların, bilginin algoritmalarla filtrelenmediği, sadece mesajlaşma ve viral video paylaşımının ötesinde daha anlamlı yeni sosyal medya beklentisi var."
Seçer, "Sadece ailemizin, arkadaşlarımızın, kendi takipçilerimizin olduğu küçük platformlarda, daha birebir etkileşim istemeye başlıyoruz” diyerek insanları ortak paydada buluşturan mini platformların daha başarılı olacağını düşündüğünü ifade ediyor.
Seçer’e göre buna komşular, ebeveynler, girişimciler, alışveriş meraklıları ve göçmenler de dahil dedi.
Sesini daha çok duyurmak ve kendisiyle daha yüksek etkileşime girmek isteyen kullanıcı trendi yerini geniş mecralardan kapalı ve mini gruplara bırakacak düşüncesiyle Seçer, “Facebook CEO’su Mark Zuckerberg de grupların Facebook’un önemli bir taşıyıcısı olduğunu söylemişti” dedi.
Seçer son olarak “Artık sosyal medya kullanıcısı daha akıllı ve daha bilinçli.
Kendine özel veriye daha hızlı ulaşmak istiyor, gerçek anlamda etkileşim beklentisi yüksek, kolayca fark edilebilen, takipçi ve beğeni sayıları ile değil, beklentileri ile öne çıkan bir profil sergilemek istiyor.
Anons edilen değil, konuşan, fikir ifade eden, dinleyen, öğrenen ve öğreten olmak istiyor. Yeni teknolojilerin ürünlerinin de bu beklentilere cevap vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.