Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, "Sosyal medya düzenlemesi ne getiriyor?" başlıklı yazısında yasa teklifinde yer alabilecek maddelere değinmişti. İşte Selvi'nin 3 Temmuz tarihli yazısı:
Sosyal medyayla ilgili tartışmalar yapılırken, iki örnek üzerinde duruluyor. Türkiye, sosyal medyanın kısıtlı olduğu Kuzey Kore gibi mi, yoksa sosyal medyaya düzenleme getiren ancak özgürlükleri kısıtlamayan Almanya-Fransa gibi mi olacak?
24 saattir bu sorunun peşindeyim. İlgililere, “Kuzey Kore gibi mi olacağız yoksa Almanya-Fransa modelini mi esas alacağız” sorusunu yönelttim. Elbette ki yasa teklifi ortaya çıktıktan ve uygulamaya geçildikten sonra ne olacağını göreceğiz. Ama bana verilen cevaplarda her defasında “Amaç engelleme değil. Almanya ve Fransa düzenleme yaptı ama bu ülkelerde sosyal medya platformları kullanılıyor. Ayrıca o ülkelerde de bantlarda bir daralma yok. Sadece idari para cezaları kesildiğinde yerine getirilmediği takdirde geçici bant daralması uygulanıyor. Kuzey Kore modeli bizim hiçbir zaman gündemimizde olmadı. Almanya-Fransa modelini esas alıyoruz” deniliyor.
Yeni düzenlemeyle sosyal medyaya “Hukuki ve mali yükümlülük” getiriliyor. Bunun için;
1. Sosyal medyada yer alan hukuka aykırı içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi için şirketlerin Türkiye’de temsilci bulundurmaları,
2. Hesapların gerçek kimlikleri üzerinden açılması zorunluluğunun getirilmesi, sahte hesapların engellenmesi,
3. Kişilik haklarının ihlali ve özel hayatın gizliliğinin ihlali durumunda yapılan başvuruların 48 saat içinde cevaplandırılması yükümlülüğü getirilmesi,
4. Sosyal medya platformlarına içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasına ve başvurulara yönelik yapılan işlemlere ilişkin olarak 3 ve 6 ayda raporlama yükümlülüğü konulması planlanıyor.
5. Düzenlemede temsilci atamamakta direnen şirketlere yaptırım açısından bant kısıtlamasına dönük bir düzenlemenin yer alması planlanıyor.
Yasa çıktıktan sonra ihtar edilmelerine rağmen 30 gün içinde Türkiye’ye temsilci atamazlarsa bant genişliğinin yüzde 50 daraltılması, buna rağmen temsilci atamamakta direnmesi durumunda ikinci bir ihtarda bulunulup 30 gün içinde bant genişliğinin yüzde 95 oranında daraltılması düşünülüyor.
6. Mahkeme kararı ile içerikleri kaldırmayan sosyal medya ağlarına kademeli bir para cezası da getiriliyor. Sosyal ağlar içeriğin kaldırılmasına ilişkin başvurulara 48 saat içinde cevap vermedikleri takdirde 5 milyon TL, raporlar ve istatistiki bilgi verilmediğinde 10 milyon TL, verilerin Türkiye’de barındırılmadığının tespit edilmesi halinde ise 50 milyon TL para cezası öngörülüyor.