Prof. Dr. İsmail Balık: Ülkeye gelecek 120 milyon doz aşı şu ana kadar COVID süreciyle ilgili duyduğumuz en müjdeli haber. Burada, BioNTech aşısının mucidi Uğur Şahin’in çok büyük katkısı var. O olmasa bize bu derece yüksek miktarda aşı verilmeyebilirdi. Tünelin ucundaki ışık artık daha yakın ve büyük şekilde görülmeye başladı. Dolayısıyla, artık ikinci dozu stoklamaya ihtiyaç olmadan elimize her gelen aşıyı hızlı bir şekilde uygulayarak günlük aşı sayımızı 400 binlerden bir milyonlara kadar çıkarma ve sonbahara aşı yoluyla toplum bağışıklığını sağlama şansına erişmiş olacağız. Vefat sayımız ile ağır enfeksiyonu ortadan kaldırabileceğiz. Prof. Dr. Murat Akova: Söylenen 120 milyon doz gelirse, tabii ki çok sevindirici bir durum diyebiliriz. 120 milyon doz 60 milyon insanın aşılanması demek. Bu da Türkiye nüfusunun yüzde 70’ten fazlası ediyor. Böyle bir aşılama Türkiye’yi oldukça rahatlatır. Bu miktardaki aşı ile ABD’nin yaptığı gibi 12 yaş üstü genç yetişkin çağındakilere de aşı uygulama stratejisi gerekebilir. Aşı karşıtlığını engellemek için ise toplumu aydınlatma konusunda geniş bir bilgilendirmeye ihtiyaç duyulacak. Toplumda sözünü dinletecek isimlerle doğru bir bilgilendirme yapılması gerekiyor. Prof. Dr. Zafer Kurugöl: Eğer 120 milyon doz aşı gelirse ki bunun yanında gelecek olan Çin ve Rus aşısı da olursa bağışıklama düzeyi yüzde 70’lere ulaşır ve tünelin ucundaki ışık görülür. Hatta ondan da öte tünelden çıkarız bile. 120 milyon doz gelirse 12 yaş üzeri çocukları da aşılamak sözkonusu olabilir. Gelecek yıl okullarda yüz yüze eğitime rahatlıkla başlarız. Aşı karşıtlığını önlemenin en önemli yolu bilgilendirmedir. Aşının hastaneye yatış ve ölüm oranlarını nasıl azalttığı açıklanırsa aşı karşıtlığı da azalır. Prof. Dr. Barış Otlu: Gelecek aşı miktarı yeterli bağışıklığı sağlayabilecek miktarda olacak. Sonuçta Çin ve Rus aşısı da gelecek. Ayrıca Türk aşısının faz-3 çalışmalarına başlandı. Sonbahardan itibaren kendi yerli ve milli aşımız da kullanıma girebilir. Dolayısıyla salgınla mücadelede kendimizi daha da güvende hissedeceğiz. Aşı karşıtlığı ülkemize özgü bir durum değil. Ama inanıyorum ki aşı karşıtları COVID’den önce de aşı karşıtıydı. Büyük ihtimalle bu salgın fikirlerini değiştirmiştir. Aşının güvenlik testleri eş zamanlı olarak tüm dünyada yapıldı. Aşı karşıtlığının çok aza indiğini düşünüyorum. Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz: Haziranda gelecek 30 milyon doz aşıyı gerçekten hızlı bir şekilde yapabilirsek yazı çok rahat geçirebiliriz. 120 milyon doz aşının açıklandığı gibi eylül ayına kadar temin edilmesi halinde ise Türkiye ekim ayı gibi salgından kurtulabilir. Yani ışığı görüyorum, hatta ekimde görüyorum neredeyse tünelin ucundaki ışığı. Çünkü şunu da söyleyebiliriz, BioNTech varyantlara karşı da etkinliği oldukça iyi olan bir aşı. En kötü Güney Afrika varyantı ki Türkiye’de de bir miktar görüldü, onda bile yüzde 75 üzerinde bir etkinliği var. Varyantların da kontrol altına alınabilmesi açısından da BioNTech aşısı bize çok büyük bir katkı sağlayacak. Onun için çok sevinçliyim. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: 120 milyon doz aşı şüphesiz çok olumlu bir gelişme. Daha öncekilerde söz vermeler vardı ama dünyada yoğun şekilde aşı talebi olduğundan ülkeye garanti gelecek diyemiyorduk. Aşılar gelir, bunu bir aşı seferberliği haline getirebilirsek, pandemiden kurtulabiliriz. Olumsuz bulduğum nokta ise Sağlık Bakanlığı’nın halkın önlem almasını zorlaştıracak, ‘Bu iş bitti niye önlem alıyoruz’ gibi düşündürecek açıklamaları. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ‘Bundan sonra bireysel önlemlere ağırlık vereceğiz’ açıklaması, daha şimdiden sosyal medyadan bize binlerce soru gelmesine neden oluyor. ‘Niye hala yasak var’ diye soruyor vatandaş. Oysaki önce aşılar gelmeli ve uygulanmalı. Resmi ağızdan ‘tek doz yüzde 78 koruyor’ açıklamasını da doğru bulmuyorum. Bu açıklamayla vatandaş ikinci dozu yaptırmayabilir ya da kendisini yeterince korumayabilir. Üstelik ilk dozun yüzde 78 korumasıyla ilgili bilimsel, net bir veri yok. Bu 120 milyon doz pandeminin sonunu getirebilecek bir gelişme. Sadece tüneldeki ışığı değil, tünelin ucunu da görüyoruz. Vatandaşa ‘Birkaç ay kaldı. Dişimizi sıkalım demek’ daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Herkese yapılsın demeye başladığımız andan itibaren aşı karşıtları uğraşmaya başlayacaklardır. Aşı kararsızlığı ile mücadelede bir program oluşturup bu işi yürütmek lazım. Aşı karşıtı grup ile uğraşmamak gerekiyor. Bu kişilerin fikrini değiştirmek için vakit harcamak yerine, kararsız olanlara emek harcamak lazım. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dün Twitter’dan Türkiye nüfusunun 3 katından fazla aşı anlaşması yapıldığının altını çizerek, açıkladı: “100 milyon doz Sinovac, 120 milyon doz BioNTech ve 50 milyon doz Sputnik aşıları için anlaşmamız var. 270 milyon doz nüfusumuzun 3 katından fazla aşı. Bu güce güvenin.”