Yaklaşık 2 yıldır hayatımızda olan koronavirüs (Kovid-19) dünyanın bir numaralı ortak gündemi olmaya devam ediyor. Dünya genelinde 225 milyondan fazla kişiye bulaşan virüs yaklaşık 5 milyon insanın canına mal oldu. Son dönemde ortaya çıkan varyantlar ile virüs yeniden tabiri caizse pek çok bölgede kabus yaşatıyor. Özellikle Delta varyantı nedeniyle pek çok ülkede vaka sayıları dramatik bir şekilde yükseliyor. Ancak varyantlardan daha korkutucu bir koronavirüs çeşidi mevcut. Uzmanların 'Uzun Kovid' olarak adlandırdığı bu durum hastaların aylarca koronavirüsü atlatamamalarına neden oluyor. Uzun Covid geçiren yani koronavirüse yakalandıktan sonra uzun süre sağlığına kavuşamayan hastalarla ilgili araştırmalar yürüten bilim insanları, bugüne kadarki en kapsamlı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Daily Mail'de yer alan habere göre, Uzun Covid'i mercek altına alan bilim insanları bu enfeksiyonun en çok kimleri hedef aldığını belirlemeyi başardı. Buna göre, tam aşılı yani çift doz aşı olmuş kişilerin, uzun süreli Covid semptomları bildirme olasılığının, enfekte olan aşılanmamış insanlara göre yaklaşık yarısı kadar olduğu belirlendi. Başka bir deyişle çift doz aşının Uzun Covid'den de koruduğu ortaya çıktı ve Uzun Covid'in aşı olmayan kişilerde daha sık görüldüğü bilimsel olarak kanıtlandı. İngiliz Guardian gazetesinde yer alan habere göre, University College London'da görev alan bilim insanları 200'den fazla semptom tespit etmeyi başardı. Söz konusu araştırmaya göre, hafıza kaybı, halüsinasyonlar, titreme ve yorgunluk dahil olmak üzere uzun süreli Kovidin 10 organ sistemini kapsayan 200'den fazla semptomu var. Lancet's E Clinical Medicine'de yayınlanan araştırmaya göre, 'Uzun Kovid' ile ilgili cilt soyulması ve sindirim sorunlarından kas spazmlarına, işitme kaybı ve kulak çınlamasına kadar toplam 203 farklı semptom belirlendi. 56 ülkeden yaklaşık 4 bin kişinin mercek altına alınması ile gerçekleştirilen çalışma kapsamında yorgunluk ve beyin bulanıklığı ise en yaygın semptomlar olarak tanımladı. Araştırmaya katılanların neredeyse yarısı (%45) hastalıkları nedeniyle çalışma programlarını azaltmak zorunda kaldıklarını, yaklaşık beşte biri ise (%22) hiç çalışamadığını bildirdi. University College London'da nörobilimci olan ve aynı zamanda çalışmanın kıdemli yazarı olan Dr. Athena Akrami, uzun süreli Kovid için solunum ve kardiyovasküler sorunlardan daha geniş bir semptom yelpazesini değerlendirmek için 'tıbbi kılavuzları genişletmeye yönelik açık bir ihtiyacı' bulunduğunun altını çizdi. Mayıs ayında Birleşik Krallık hükümeti hastalara özel bakım sağlayacak 89 uzun Covid kliniği oluşturulacağını vadetmişti. Kurallara göre bu kliniklerin doktor gözetiminde olması ve hastalarda Covid-19 tedavileri için hastaneye yatmış olma şartı aramaması gerekiyordu. Ne var ki BBC'nin Panorama araştırma programı açılan bazı kliniklerde doktor bulunmadığını ve dördünün de sadece Covid nedeniyle hastaneye yatmış hastaları aldığını tespit etti. Açılan kliniklerin 10 tanesine yatabilmek için hastaların 100 günden fazla beklediği, hatta 6 aydan uzun süre tam 191 gün kliniğe yatmayı bekleyen olduğu da belirlendi. Geçtiğimiz günlerde BBC'nin İskoçya muhabiri Lucy Adams yaşadıklarını kamuoyu ile paylaşmıştı. 44 yaşında sağlıklı ve sportif bir insan olan Lucy Adams pandeminin ilk aylarında 2020 Mart'ında Covid'e yakalandığını, 11 ay belirtilerin bir türlü son bulmadığını belirtmişti. Nefes darlığı, baş ağrısı, kas ağrıları, görüş bozukluğu aylarca devam eden ve en küçük bir çabadan sonra yatağa düşen Adams, en kötüsünün de kimsenin uzun Covid ile ilgili bir bilgisinin olmaması olduğunun altını çizmişti. Ona hastalığında en çok yardımcı olan şey ise, bu rahatsızlığı çeken tek kişinin kendisi olmadığını keşfetmesi olmuş. 11 ay sonra uzatmalı Covid'i atlatmayı beklerken Lucy Adams yeniden Covid'e yakalanıyor. Adams, uzatmalı Covid'in kalıcı olmadığını sonunda iyileşebilen bir hastalık olduğunu da vurguluyor.