Delta bulaşıcılığıyla yeni varyantların oluşumuna da zemin hazırlıyor
Prof. Dr. Dilek Arman, Delta'nın Alfa (İngiltere) varyantına göre yüzde 60 daha bulaşıcı olduğunun saptandığına dikkati çekerek, "Bu yaygınlığın hastalık etkisinin yanı sıra önemli bir sonucu da yeni varyantların oluşumu için zemin hazırlaması. Enfeksiyon yayıldıkça çok kısa süre içerisinde yeni varyantlardan söz eder hale geliyoruz." dedi.
Arman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Delta varyantının ölüm oranlarını arttırdığına dair gözlemler söz konusu fakat bunu bilimsel sonuçlarla ifade etmek henüz mümkün değil. Buna karşın İskoçya'da haziran ayında yayınlanan çalışma sonuçlarına göre, Delta, altta yatan hastalığı olanlarda daha belirgin olmak üzere, hastaneye yatış oranlarını 2 kat arttırıyor. Beta ve Gama varyantlarında bulunan mutasyonları taşıyan Delta Plus varyantı, henüz Delta kadar yaygın saptanmış değilse de bu gidişin sonu, aşıların tümüyle etkisiz kalabileceği, ölüm oranlarının çok ciddi şekilde artacağı yeni varyantların gelişimi olabilir."
"Hastaneye yatışlar özellikle aşılanmamış kişilerde söz konusu"
DSÖ'nün Alfa, Beta, Gama, ve Delta varyantlarının yanı sıra "ilgilenilen" varyantlar grubunda Eta, Lota, Kappa ve Lambda'yı takip ettiğini aynı zamanda 12 varyantın da izlenimini sürdürdüğünü anlatan Arman, hem BioNTech hem de Sinovac aşılarının iki dozunun genel olarak varyantlar üzerinde etkinliğini sürdürdüğünü, ağır hastalık ve ölüm riskini önlediğinin saptandığını anımsattı.
Ağustos 2020'de Peru'da saptanan ve ülkedeki vakaların yüzde 70'inin etkeni olan Lambda varyantına karşı da BioNTech'in etkinliğinin belirlendiğini vurgulayan Arman, "Yeni varyantların özellikle aşı oranlarının düşük olduğu ülkelerde ortaya çıkışı, aslında aşının önemini çok açık olarak ortaya koyuyor. Diğer yandan hastaneye yatışlar da özellikle aşılanmamış kişilerde söz konusu." diye konuştu.
"Gençler bir an evvel iki doz aşılarını olmalı"
Prof. Dr. Arman, özellikle genç yaş gruplarında görülen aşı ilgisizliğine ilişkin, şunları kaydetti:
"Gençlerde ağır seyir ve ölüm oranlarının düşük olduğunun bilinmesi, güven hissi ile birlikte aşıya ilgisizlik sonucunu doğurabiliyor. Ancak Türkiye'de günlük ortalama 5 bin yeni vakanın büyük bölümünün aşılanmamış, genç nüfustan oluştuğunu ve Kovid-19'da ölüm oranının 40 yaş altında 0,02 olduğunu dikkate aldığımızda, her 5 bin genç hastanın 10'unun yaşamını kaybedeceğini öngörmek acı ama gerçek bir sonuç. Her geçen gün daha fazla sayıda, hiçbir risk faktörü taşımayan genç insanların yaşam kaybı haberini alıyoruz. Gençler hem kendileri hem de sevdiklerine hastalık bulaştırma ihtimalini düşünerek bir an evvel iki doz aşılarını olmalı. Bu aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk, aşılanma salgından kurtuluşun tek yolu."
"Bayramlaşmayı açık havada, sosyal mesafeye uyarak gerçekleştirelim"
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Arman, kalabalık alanlarda, düğün gibi kutlamalarda maske takılmamasının ciddi risk oluşturduğunu belirterek, özellikle yeni varyantların ortaya çıktığı bu süreçte bireysel tedbirlerden asla taviz verilmemesi gerektiğini söyledi.
Arman, Kurban Bayramı'nda bir araya gelecek
vatandaşlara Kovid-19'dan korunmak için şu uyarılarda bulundu:
"Sevdiklerimizle bayramlaşırken lütfen kapalı alanlardan kaçınalım, açık havada, en kısa sürede ve sosyal mesafe kurallarına uyarak bunu gerçekleştirelim. Virüsün eller aracılığıyla taşınması her zaman mümkün olabilir, bu sebeple el hijyeni kurallarını, yanımızda el antiseptiği veya en az yüzde 70 alkol içeren kolonya bulundurmayı unutmayalım.
Maskelerimizi virüs taşıma ihtimaline karşı devamlı aşağı-yukarı oynatmak riskli, maskelerin ıslandığında değiştirilmesi önem taşıyor.
Yıkanabilir maskeler de her kullanım sonrası su ve sabun ile yıkanmalı. Sonraki bayramlara sevdiklerimizle birlikte erişebilmek için kendimizi ve etrafımızdaki kişileri korumak hepimizin sorumluğu."