Sinemada son 100 yılın en ikonik 10 kadını
Güncelleme Tarihi:
100. sayımızın SineList köşesinde bu hafta, sinema tarihinin son 100 yılına adını altın harflerle yazdırmış, her yaptığı olay olan, en göz alıcı 10 ikonik aktrisini sizin için derledik.
Audrey Hepburn
Güzelliği ve performansındaki naifliği ile gönlümüzü çalan Audrey Hepburn’ün yükselişi 1952 yılında başrollerini Gregory Peck ile paylaştığı Roman Holiday ile gerçekleşmişti. Akademi tarafından “En İyi Kadın Oyuncu” ödülüyle taçlandırılan bu performansı sonrasında bize, War and Peace’den Breakfast at Tiffany’s’e uzanan nefis bir filmografi kazandırdı diyebiliriz.
Elizabeth Taylor
Rol aldığı sayısız filmin Amerikan sinema tarihinde birer klasiğe dönüştüğü düşünülürse bu listede olmazsa olmaz isimlerden birisi de Elizabeth Taylor… Sinema camiasında Liz Taylor olarak da bilinen efsanenin ekranlarla tanışması bir aile dostu sayesinde oldu. İlk filmi There’s One Born Every Minute’te oynarken sadece 10 yaşındaydı. Yıldızı ise 1944 yılında National Velvet ile parladı.
BAKMADAN GEÇME!
Grace Kelly
Onu bir Alfred Hitchcock klasiği ile sevmiş olmanız olası… 22 yaşında girdiği sektörde henüz 4. yılındayken The Country Girl’deki performansıyla Akademi Ödülü’nü kucaklayan Kelly, tam da kariyerinin zirvesindeyken katıldığı bir festivalde Monako prensiyle tanışır. O artık Monako prensesidir. Her ne kadar sinemadan uzak kalsa da ölümü ile ilgili söylentiler bile onun yedinci sanata bağlılığı üzerine düşündürücü…
Ingrid Bergman
“Tekrar çal, Sam”… Hollywood’un en ünlü repliklerinden birini hatırlayanlar Casablanca filminin efsane yıldızını da hatırlayacaklar. Hitchchock’tan Rossellini’ye kadar birçok kült yönetmen ile çalışma fırsatı yakalayan yıldızın sinema tarihinde iz bıraktığı birçok filmden bahsedebiliriz. 1956 yılında, Akademi Ödülü kazandığı Anastasia filmine özellikle parantez açmazsak olmaz ama efsane yönetmen Ingmar Bergman’la ilk ve tek iş birliği Autumn Sonata da efsane filmlerinden biri…
BAKMADAN GEÇME!
Isabelle Huppert
Avrupa sinemasının en önemli isimlerinden biri, yaşayan bir efsane desek yeri… Madame Bovary’den Elle’ye sinema tarihinin en cesur karakterlerine hayat veren Huppert, son hızla kariyerindeki yükselişine devam ediyor.
Katharine Hepburn
1999 yılında Amerikan Film Enstitüsü’nün “Tüm zamanların en büyük kadın oyuncusu” ilan ettiği Katharine Hepburn’ü 1952 yapımı The African Queen’den hatırlayan kaç kişiyiz? Henüz üçüncü filmi Morning Glory ile Oscar heykelciğini kucakladığını söylesek bir de? Hatta kariyerindeki 12 adaylığın 4’ünde Akademi tarafından ödülle taçlandırılarak bir rekora imza attığını…
BAKMADAN GEÇME!
Marilyn Monroe
Tarihin en ikonik isimlerinden Marilyn Monroe’nun kısacık hayatına ne sevinçler ve acılar sığdırdığını bilmeyen yoktur herhalde. Ah, Norma Jean. Bizim için “sarışın bomba”dan hep daha fazlasısın.
Natalie Portman
Leon, Black Swan, V For Vendetta, Star Wars ve niceleri… Tiyatro kökenli Portman’ın sinema kariyerine ilk adımı modellikle attığını biliyor muydun? Son yüzyılın en yetenekli oyuncularından biri olan Portman’dan daha neler izleyeceğiz bakalım!
BAKMADAN GEÇME!
Sophia Loren
60’lı yıllarda adı Marilyn Monroe, Brigitte Bardot ve Jane Fonda ile anılan bir isim daha vardı: Sophia Loren. 50’li yılların sonunda Frank Sinatra ve Cary Grant ile başrollerini paylaştığı Boy on a Dolphin ve The Pride and the Passion ile Hollywood’da yıldızı yükselen aktrisin en sevilen filmlerinden bazıları ise; Aida, Attila, The Gold of Naples, Two Nights with Cleopatra…
Türkan Şoray
60’lı yılların başında başlayan kariyerine dramadan komediye çeşit çeşit roller sığdıran Şoray, sinemamızın en güzel, en kırılgan, en ulaşılmaz ismi belki de… Ona boşuna ‘Sultan’ demiyoruz.