Güncelleme Tarihi:
2003 yılında fantastik çocuk dizisi “Sihirli Annem” Kanal D’de ilk bölümüyle ekrana geldi. Peri Betüş’ün, eşi Sadık ve çocukları Cem, Ceren ve Çilek’le büyülü dünyasını anlatan dizi, 2006 yılında son buldu. Dizi, 2011’de yeniden başladı fakat kısa bir süre sonra final yaptı. 2000’lerde çocuk olanlar için bu fantastik dünyadaki her karakter, büyük öneme sahipti.
Dizide Cem karakterini canlandıran Buğra Özmüldür, 10 yaşında kamera ile tanışma hikayesini şöyle anlatıyor: “Babamın yakın arkadaşı oyuncu Yakup Yavru, bir gün bizi ziyarete geldi. Uçuk kaçık davranışlarımla dikkatini çektim. Beni, ajansa yazdırmayı teklif etti. Bir hafta sonu 15 ajans gezdik ve sonunda birine yazıldım. 10 yaşındayken Sinan Çetin’in çektiği bir gazoz reklamında oynadım. Ardından bir kamu spotunda gıcık bir çocuğu canlandırdım. Bu halim ‘Sihirli Annem’in yönetmeninin çok hoşuna gitmiş... Normalde Cem rolü için zayıf ve çilli bir çocuk ararlarken benimle deneme çekimi yapmak istemişler. Oyuncu seçimine davet edildim, 2 hafta sonra da ‘Sihirli Annem’ başladı.”Ünlü oyuncu, o dönem hayatının set ve okuldan ibaret olduğunu söylüyor: “Asla ‘Sihirli Annem’in ne kadar ünlü olduğunun farkında değildim. Çünkü bir yandan da okulum devam ediyordu. Hafta içi okulda oluyordum ve devamlı ders çalışıyordum çünkü hafta sonu set vardı. Hayatımın tamamı okul ve setten ibaretti. Hiçbir arkadaşımla görüşemiyordum. Onlar sinemaya, ben sete gidiyordum. Çok mutlu bir çocukluk geçirdim. Başkalarından farklı Nevra Sezerli, İnci Türkay, Zuhal Topal, Defne Joy Foster, Şahap Sayılgan, Ebru Karanfilci, Metin Serezli, Gül Onat gibi önemli isimlerle bir aradaydım. Tamamı tiyatroculardan oluşan müthiş bir kadroya sahipti ‘Sihirli Annem’. Hâlâ unutulmaz ve çok seviliyor ki yenisi yapılıyor.”
“Üniversitede bir reddedilmenin ardından dedim ki ‘Buğra senin kendine çekidüzen vermen gerekiyor. Toparlanmalısın artık.’ Onun üzerine çok ciddi spor yaptım ve diyete başladım. İki buçuk yıl gibi bir sürede 30 kiloya yakın kilo kaybı yaşadım. 90’dan 60 kilolara düştüm...”
Oyuncu, dizi dönemindeki arkadaşlıklarının da hâlâ devam ettiğini söylüyor: “Kardeşim Ceren’i canlandıran Gizem (Güven) evlilik yemini ederken neredeyse ağlayacaktım. Çok ayrı bir bağ var aramızda. Belki kendi sosyal çevremizden uzaklaşmamız bizi birbirimize daha da kenetledi. Sonrasında diziye Zeynep (Özkaya) ve Damla (Ersubaşı) dahil oldu. Damla’yla asla geçinemiyorduk. Cem-Tuğçe aşkını oynuyorduk ama birbirimizden nefret ediyorduk. Çocukken Damla’yla kimyamız asla uyuşmadı. ‘Sihirli Annem’, geri döndüğünde ise artık can ciğerdik. Hâlâ da öyleyiz. Kızların bende yeri çok ayrı...”
Özmüldür, o dönem sokakta tuhaf durumlarla da karşılaştığını belirtiyor: “Bizi gören çocukların gözleri parıldardı. Onların en sevdiği fantastik dünyanın karakteriydik. Ama büyüklerde sorunlar yaşadık. Bir kadın, kız kardeşlerime kötü davranıyorum diye beni tartaklamıştı. Dünyanın en korkunç deneyimlerinden biriydi. Çocuk oyuncu olmak kesinlikle zor.”
29 yaşındaki Buğra Özmüldür, “Dizi bitip gerçek hayata döndüğünüzde ne hissettiniz” soruma şu yanıtı veriyor: “2006’da ilk ‘Sihirli Annem’ bittiğinde üniversiteye hazırlanmam gerekiyordu. Annem derslerim konusunda çok disiplinliydi. Ben, ilköğretim ve liseyi birincilikle bitirdim. Sonrasında Marmara Üniversitesi’nde Mütercim Tercümanlık bölümünü kazandım. İkinci sınıftayken de ‘Sihirli Annem’ yeniden başladı. Dizi bittikten sonra ‘oyunculuğu bırakma kararı aldım, senaryoları beğenmedim’ gibi bir durum yok. Çok fazla oyuncu seçmesine gittim ama maalesef olmadı. Hep bir yerlere kadar geldim ama son toplantıda elendim. Bunun da nedeni ‘Bu çocuk çok Sihirli Annem’i hatırlatıyor’ denmesiydi. Bu yüzden de kamera önünden uzak kalmak zorunda kaldım.”
Şu an aktif bir şekilde çevirmenlik yapıp senaryolar yazan Özmüldür, dizi sonrası iş serüvenini ise şöyle anlatıyor: “Üniversitede okurken önce cast direktörlüğü yaptım. Ardından yönetmen yardımcılığı, bir ara da kostüm asistanlığı yaptım. Mezun olduktan sonra da bir yayınevinde çevirmenlik yapmaya başladım. Birçok kitabın yanında yaklaşık 10 dünya klasiğini çevirdim. Ardında da tiyatro başladı. 4 yıl önce de Gamze Özer ile ‘Sihirli Annem-Bir’iz’ diye film senaryosunu yazdık. ‘Sihirli Annem’in gençlerinin olduğu ‘Kadıköy’de Bir Apartman’ filminin senaryosunu da yazdım. Geçen yıl da astrolog Dinçer Güner’in çeviri işlerine yardımcı olmaya başladım.”
“Bizimle en çok ilgilenen kişi o dönem Başak Soysal’dı. Şu anda yeni Sihirli Annem’in yönetmeni oldu. Kanal D’de yayınlanan bölümler hâlâ milyonlarca izlenme alıyor. Her gün Twitter’da kendime denk geliyorum. Benimle ilgili esprili videolar yapıyorlar. Dizideki Mustafa Sandal taklidimi sürekli paylaşıyorlar. Bir keresinde bu sahnenin artık bana gönderilmesinden sıkılmıştım. Bunu dile getirince beni linç ettiler.”
Genç ve global bir biyofarma şirketi olan AbbVie, pandemi döneminde Allergan ile birleşti. Türkiye’de yenilikçi ilaçlarını hastaların kullanımına sunan ve immunoloji ve hematoloji/onkoloji alanında çok sayıda klinik araştırmalar yürüten AbbVie, 2021’de Türkiye’nin önde gelen ilaç şirketlerinden Abdi İbrahim’le iş birliği gerçekleştirerek üretime de geçecek. (Sponsorlu içerik)