BENİM İÇİN AŞK BİR YABAN HAYVANI GİBİ
Ekrana sekiz sene sonra ‘Bodrum Masalı’yla geri dönüyorsunuz... Bu işte sizi çarpan neydi?
- Kriterlerden en önemlisi yapımcıydı. Erol (Avcı) Abi’yi zaten tanıyordum. Ardından hikâye, senaryo, oyuncu kadrosu tam hayal ettiğim gibi bir araya gelince düşünmeden kabul ettim. ‘Bodrum Masalı’nda ‘Yıldız’ karakterini canlandırıyorum. Yıldız, çok güçlü olmasa bile dayanıklı bir kadın. Şefkatli, ailesine düşkün, duygularına yabancı değil. Kimseyi incitmeden dengeyi bulmaya çalışıyor. Bu sırada biraz yıpranıyor. Karakteri çok sevdim. Bu hikâye, maddi imkânları çöktükten sonra şehir değiştiren bir aileyi anlatıyor.
Para ve mutluluk arasında nasıl bir ilişki var?
- Bu sorunun cevabı beklentilerinizle alakalı. Yüksek beklentileriniz varsa o mutluluğa ulaşmanız kolay olmayabilir. Ama beklentiler çok yüksek değilse küçük şeylerle de büyük mutluluklar yaşayabilirsiniz. Benim maddiyatla ilgili en büyük hassasiyetim; borcum olmasın. Çünkü insanları borçlandırıp kendine bağlayan bir sistem var. Bu sisteme mümkün mertebe değmemeye çalışıyorum. Bu dizideki gibi sistemden bu şekilde etkilenmiş, hayatını değiştirmek zorunda kalmış o kadar çok hikâye var ki.
“15 yıldır evde televizyonum yok” diye bir açıklamanız var. Televizyona iş yapan biri olarak televizyon kültürüne neden karşısınız?
- Evimde televizyon olmaması, televizyona karşı olduğumdan değil; ama televizyonu, bilginin yegâne kaynağı olarak görmüyorum. Ben daha çok işin üretim tarafındayım. Yayımlanan ürünün içeriğiyle ilgili bir sorumluluğumuz var. Bu doğrultuda okumak, izlemek, araştırmak benim için daha ön planda.