Oruç tutanlarda mide rahatsızlığının önlemesi için sahurun atlanmaması önerildi
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Salih Tokmak, ramazanda oruç tutanlarda yaşanabilecek mide rahatsızlığının önüne geçilebilmesi için mutlaka sahura kalkılması tavsiyesinde bulundu.
Tokmak, yaptığı açıklamada, ramazanda uzun süreli açlığa bağlı olarak midede yanma, reflü ve karın ağrısı şikayetleriyle sıklıkla karşılaştıklarını, bağırsak hareketlerinde azalma, gaz şişkinliği, geğirme ve kabızlığın oldukça fazla görüldüğünü anlattı.
Özellikle iftar ve sahurda yanlış gıda tercihinde bulunan, iftarda yemeklerini iyi çiğnemeden hızlı tüketen, sigara içen, mevcut kronik hastalıklarına rağmen oruç tutan ve çoklu ilaç kullanan hastaların mide şikayeti geçirmeye aday olduğunu vurgulayan Tokmak, "Yüksek karbonhidrat içeren, hamur işi ve tatlı türü besinlerin tüketilmesi, karında şişlik ve kabızlık şikayetlerinde artışa, bağırsaklarda kramp tarzında ağrılara ve midede yanma ile reflü şikayetlerinin ortaya çıkmasına veya şiddetlenmesine sebep olur." diye konuştu.
"Çok yağlı ve tuzlu yemeklerden kaçının"
Dr. Öğr. Üyesi Tokmak, ramazanda mide problemlerinin önüne geçmek için mutlaka sahura kalkılması gerektiğini belirterek, şu önerilerde bulundu:
"Sahura kalkılmadan oruç tutulması, mide ve bağırsak şikayetlerinde artışa yol açacaktır. Azalan öğün sayısını az ve sık yiyerek, sahur ve iftar dahil 1-2 ara öğünle en az 4'e çıkarmak gereklidir. Çok yağlı ve tuzlu yemeklerden ve aşırı tatlı besinlerden kaçınmak gerekir. Bunların yerine hazmı kolay, mide ve bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve selüloz içeren sebze, meyve ve kepekli ekmek tercih edilmesi önerilir. Protein içeriği yüksek besinler, midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktirdikleri için sahurda tüketilmeleri daha uygundur. Yumurta, süt, yoğurt, peynir ve kuru baklagiller tercih edilebilir."
Gün içinde su kaybının önlenmesi için iftar ve sahur arasında 2 litre su içmenin doğru davranış olacağını ifade eden Tokmak, iftar yemeğinin de yavaş ve küçük porsiyonlarla tüketilmesi gerektiğini kaydetti.